Giriş

Ceza yargılaması, suç işlediği iddia edilen kişilerin, adalet önünde cezai sorumluluklarının belirlendiği bir süreçtir. Ancak, bazı suçlar için daha hızlı ve basitleştirilmiş bir yargılama süreci öngörülmesi, adaletin daha hızlı işlemesini sağlamaktadır. İşte bu bağlamda, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 250, seri muhakeme usulü olarak bilinen özel bir yargılama yöntemini düzenlemektedir. Bu usul, belirli suçlarla ilgili olarak soruşturma aşamasından itibaren daha hızlı bir ceza muhakemesi süreci sunmakta ve toplumun adalet taleplerine hızla yanıt vermeyi amaçlamaktadır.

Bu makale, seri muhakeme usulünün hukuki temelleri, uygulama alanı ve CMK madde 250’nin içeriği üzerinde duracaktır. Seri muhakeme usulünün amaçlarını, nasıl işlediğini ve hangi suçlar için geçerli olduğunu inceleyerek, uygulamadaki etkilerini değerlendireceğiz.

Seri Muhakeme Usulünün Tanımı ve Hukuki Temelleri

Seri muhakeme usulü, belirli suçların soruşturulması ve yargılanmasında izlenen hızlandırılmış bir yargılama sürecidir. Bu sistemin temel amacı, yüksek yargı yoğunluğu ve uzun süren yargılama süreçleri nedeniyle, belirli suçlarla ilgili yargılamanın daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılmasıdır. Seri muhakeme, hem şüphelinin hem de mağdurun daha çabuk bir şekilde haklarına kavuşmasını sağlamak amacıyla tasarlanmış bir düzenlemedir.

Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun madde 250 ile düzenlenen bu usul, belirli suçlar için hızlandırılmış ve basitleştirilmiş bir ceza muhakemesi prosedürü sunmaktadır. Bu düzenleme, yargı sisteminin etkinliğini artırmayı, suçluların hızlı bir şekilde cezalandırılmasını sağlamayı ve toplumsal güvenliği güçlendirmeyi hedeflemektedir.

CMK Madde 250’nin İçeriği ve Uygulama Alanı

CMK Madde 250, 17/10/2019 tarihinde yapılan 7188 sayılı yasa ile güncellenmiş olup, belirli suçların soruşturulmasında ve yargılanmasında seri muhakeme usulünün uygulanabilmesine olanak tanımaktadır. Maddeye göre, seri muhakeme usulü, yalnızca belirli suçlar için geçerlidir ve bu suçların türü, cezanın belirli sınırlar içinde olmasına göre belirlenmiştir.

Uygulama Kapsamı

Seri muhakeme usulü, genellikle “mağdursuz” suçlar için geçerli olduğundan, bu tür suçlarda uzlaşma hükümleri uygulanmaz. Seri yargılama usulünün uygulanabilmesi için, suçun aşağıdaki belirtilen suçlardan biri olması gerekmektedir (CMK m.250/1):

  • Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK m.154, ikinci ve üçüncü fıkra),
  • Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170),
  • Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m.179, ikinci ve üçüncü fıkra),
  • Gürültüye neden olma (TCK m.183),
  • Parada sahtecilik (TCK m.197, ikinci ve üçüncü fıkra),
  • Mühür bozma (TCK m.203),
  • Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),
  • Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK m.228, birinci fıkra),
  • Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK m.268),
  • 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13. maddesinin üçüncü fıkrası ile 15. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar,
  • 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 93. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suçlar,
  • 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanun’un 2. maddesinde belirtilen suçlar,
  • 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ek 2. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suçlar.

Bu suçlar, serbest muhakeme usulü kapsamında değerlendirilebilecek suçlar olarak tanımlanmış ve uzlaşma hükümlerinin dışında bırakılmıştır.

Bu suçların işlenmesi halinde, serbest muhakeme usulü hızlı ve etkili bir şekilde uygulanabilir. Ancak, seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için bazı şartlar bulunmaktadır.

Seri Muhakeme Usulünün Uygulama Şartları ve Süreç

Seri muhakeme usulünün başlatılabilmesi için ilk adım, Cumhuriyet savcısının şüpheliyi bu özel usul hakkında bilgilendirme yükümlülüğü altında olmasıdır. Cumhuriyet savcısı, soruşturma sürecinde, şüpheliyi serbest muhakeme usulü hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirerek, hangi suçların bu usul kapsamında değerlendirilebileceğini, bu usulün getirdiği avantajları ve şüphelinin bu sürece katılımının ne şekilde gerçekleşeceğini açıkça anlatmak zorundadır. Bu bilgilendirme işlemi, şüphelinin bilerek ve rızasıyla bu usule katılabilmesi adına oldukça önemlidir.

Seri muhakeme usulünün geçerli olabilmesi için bir sonraki aşama, şüpheliye bu usulün uygulanması teklifi yapılmasıdır. Cumhuriyet savcısı, şüpheliye bu teklifini resmi olarak sunarak, şüphelinin kabulünü talep eder. Burada önemli olan nokta, şüphelinin serbest muhakeme usulünü kabul etmesinin tamamen gönüllü olmasıdır. Şüpheli, teklif edilen bu hızlı yargılama sürecine katılmayı kabul ettiğinde, yargılama süreci normalden daha hızlı bir şekilde ilerlemeye başlar.

Seri muhakeme usulünün geçerli olabilmesi için şüphelinin teklifi kabul etmesinin yanı sıra, bu sürecin doğru bir şekilde işlemesi için, şüphelinin müdafiinin huzurunda olması da gerekmektedir. Bu şart, şüphelinin haklarının korunması amacıyla oldukça önemlidir. Müdafi, şüphelinin kararını özgür iradesiyle verebilmesi için onu hukuki anlamda yönlendirecek ve şüphelinin tüm haklarının açıkça anlatılmasını sağlayacaktır. Bu durumda şüpheli, hukuki danışmanlık alarak kararını verir ve savunma hakkı etkin bir şekilde korunmuş olur.

Özetle, seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için şüphelinin kabulü ve müdafiinin huzurunda karar verilmesi şartı bulunmaktadır. Bu koşullar sağlandığında, yargılama süreci daha kısa bir zaman dilimine yayılır ve daha hızlı bir şekilde sonuçlanabilir. Bu durum, özellikle mağdursuz suçlar söz konusu olduğunda, hem adaletin hızlı bir şekilde sağlanmasına olanak tanır hem de yargı yükünün hafifletilmesine yardımcı olur.

Yaptırım Belirleme ve Ceza İndirimi

Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanunu’nun 61. maddesini dikkate alarak, suçun kanuni tanımında belirtilen cezai sınırları göz önünde bulundurur ve cezayı yarı oranında indirir. Bu indirim, şüphelinin kabulüne bağlı olarak uygulanan cezanın daha hafif olmasını sağlar.

Eğer şüpheli hakkında hapis cezası verilecekse, Cumhuriyet savcısı, cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesini veya ertelenmesini değerlendirebilir. Ayrıca, belirli şartlar sağlandığında, güvenlik tedbirleri de uygulanabilir.

Mahkeme Süreci

Seri muhakeme usulü, ceza muhakemesinde bir hızlandırılmış süreç olarak uygulanmakla birlikte, bu usulün geçerli olabilmesi için mahkemeye başvurulduğunda belirli şartların yerine getirilip getirilmediği dikkatlice değerlendirilir. Mahkemeye başvurulduğunda, Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan talep yazısı ve şüphelinin serbest muhakeme usulüne katılmayı kabul edip etmediği gibi unsurlar ön plana çıkar. Mahkeme, bu şartların yerine getirilip getirilmediğini titizlikle inceler.

Mahkeme, şüphelinin hakkaniyetli bir yargılama sürecine tabi tutulmasını sağlamak amacıyla, şüpheliyi mutlaka müdafi huzurunda dinler. Müdafi, şüphelinin haklarının tam anlamıyla korunmasını sağlayacak bir rol üstlenir. Şüphelinin ifadesi alındıktan sonra, mahkeme, serbest muhakeme usulünün uygulanması için uygun olup olmadığına karar verirken, şüphelinin suçuyla ilgili delilleri dikkatlice inceleyecektir. Mahkeme, seri muhakeme usulüne başvurulmuş olan davalarda, suçun niteliği ve işlendiği koşulları göz önünde bulundurarak, suçun cezasını belirlerken, belirlenen yaptırımların adil ve orantılı olmasına özen gösterir. Mahkeme, daha ağır bir ceza verilmemek kaydıyla karar verir. Yani, şüphelinin kabul ettiği usulde, ceza verilmesi söz konusu olduğunda cezanın makul bir düzeyde ve suçla orantılı olması gerektiği bilinciyle hareket edilir.

Öte yandan, şüpheli mahkemeye mazeretsiz olarak gelmezse, bu durum seri muhakeme usulünün işlemesi açısından önemli bir engel teşkil eder. Eğer şüpheli, belirlenen mahkeme tarihine mazeretsiz bir şekilde gelmezse, bu durum, şüphelinin serbest muhakeme usulünden vazgeçmiş sayılmasına yol açar. Bu durumda, yargı süreci eski yöntemlere dönerek, soruşturmanın genel hükümlere göre sonlandırılması sağlanır. Bu da, şüphelinin daha uzun süren ve daha geleneksel ceza muhakemesi usullerine tabi tutulması anlamına gelir.

Seri muhakeme usulünün geçerli olabilmesi için şüphelinin katılımının gönüllü ve hukuki danışmanlık alarak verilmesi önemlidir. Şüphelinin mahkemeye mazeretsiz olarak gelmemesi durumunda ise, seri muhakeme usulü geçerli olmaktan çıkar ve normal muhakeme süreci devreye girer. Bu durum, şüphelinin hakkını koruyan bir mekanizma olarak, yargılama sürecinin ne denli titizlikle yürütülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Seri Muhakeme Usulünün Sınırlamaları ve İstisnaları

Seri muhakeme usulü, yalnızca belirli suçlar ve koşullar altında geçerlidir. Ayrıca, bazı istimdatlar ve engeller de bulunmaktadır:

  1. Şüphelinin kabul etmemesi durumunda, serbest muhakeme usulü uygulanmaz.
  2. Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik gibi durumlar da bu usulün uygulanmasına engel teşkil eder.
  3. Suçun iştirak hâlinde işlenmesi durumunda, bir şüpheli bu usulü kabul etmezse, diğer şüphelilere de uygulanmaz.

Bu engeller, serbest muhakeme usulü sisteminin yalnızca belirli koşullar altında ve sınırlı bir şekilde işleyişini sağlar.

Seri Muhakemede Karşılaşılan Sorunlar

Uygulamada seri muhakemeye tabi suçlarda mahkemece beraat kararı verilmemektedir. Sanıklar da süreçten çabuk çıkmak adına bu teklifi kabul etmektedirler. Ancak kişinin daha önce hakkında verilmiş HAGB kararı varsa bu hüküm açıklanacağı gibi işlenen bu suç TCK m.58 kapsamında mükerrer suç olarak değerlendirilebilir.

Dolayısıyla yargılama sürecinin hızlandırılması hedeflenmişse de kişilerin daha büyük mağduriyetler yaşamalarına sebebiyet vermektedir.

Sonuç

Seri muhakeme usulü, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun önemli bir yeniliği olarak, adaletin daha hızlı ve etkin bir şekilde sağlanması amacını taşımaktadır. Bu usul, belirli suçlar için hızlandırılmış ve basitleştirilmiş bir yargılama süreci sunarak, toplumda adaletin hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Ancak, bu usulün sadece belirli suçlar ve şartlar altında geçerli olması, uygulamanın daha sınırlı bir alanla çerçevelenmesine yol açmaktadır. Yine de, hızlı ve etkin bir ceza muhakemesi için bu düzenleme önemli bir adımdır ve hukuki sürecin hızlanması açısından oldukça faydalıdır.

Seri muhakeme usulü, özellikle yüksek yargı yoğunluğunun olduğu durumlarda adli sistemin işleyişini hızlandırmak ve suçluların cezalandırılmasını sağlamak adına etkili bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır.