Anlaşmalı boşanma, evlilik birliğinin tarafların ortak kararı ve belirli şartlar altında hukuki olarak sona erdirilmesi sürecidir. Bu süreçte eşler, boşanmanın tüm sonuçları hakkında (mal paylaşımı, nafaka, çocukların velayeti gibi) karşılıklı anlaşarak bir protokol hazırlarlar ve bu protokol doğrultusunda mahkemeye başvururlar.

Anlaşmalı Boşanmanın Temel Özellikleri

  • Karşılıklı Anlaşma: Boşanma kararı her iki eşten de gelmelidir.
  • Protokol: Anlaşmanın tüm detaylarının yer aldığı yazılı bir belge hazırlanır.
  • Hızlı Süreç: Duruşmalar genellikle tek seferde tamamlanır.
  • Mali Sonuçların Netliği: Taraflar arasındaki tüm mali konular protokolle belirlendiği için belirsizlik ortadan kalkar.

Anlaşmalı Boşanma Neden Tercih Edilir?

  • Uzun Süreli Hukuki Süreçlerden Kaçınmak: Çekişmeli boşanmalarda yaşanan uzun ve yorucu süreçlerden kaçınılır.
  • Psikolojik Yıpranmanın Azaltılması: Taraflar arasındaki iletişimin daha olumlu seyretmesi sağlanır.
  • Mali Kayıpların En Aza İndirilmesi: Avukatlık ücretleri gibi ek masraflardan tasarruf edilir.

Anlaşmalı boşanma, eşlerin karşılıklı anlaşmasıyla ve belirli hukuki şartların oluşması halinde gerçekleşebilen bir boşanma türüdür. Bu süreç, çekişmeli boşanmalara göre daha hızlı ve daha az yorucu olsa da, bazı hukuki şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.

Anlaşmalı Boşanma İçin Genel Şartlar:

  • Evliliğin Belirli Bir Süre Sürmüş Olması: Türk Medeni Kanunu’na göre evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gerekmektedir.
  • Eşlerin Ortak İradesi: Her iki eş de boşanmak istediğini açıkça belirtmeli ve bu konuda mutabık kalmalıdır.
  • Boşanma Nedenleri Üzerinde Anlaşma: Eşler, boşanmanın nedenleri konusunda hemfikir olmalıdır. Ancak anlaşmalı boşanmada, boşanma nedeninin belirtilmesi zorunlu değildir.
  • Boşanmanın Mali Sonuçları Üzerinde Anlaşma: Mal paylaşımı, nafaka, çocukların velayeti gibi boşanmanın mali sonuçları hakkında eşler arasında detaylı bir anlaşma sağlanmış olmalıdır.
  • Çocukların Menfaatlerinin Göz Önünde Bulundurulması: Eğer çiftin ortak çocuğu varsa, çocukların menfaatleri her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Çocukların velayeti, görüş hakları ve nafaka gibi konularda detaylı bir düzenleme yapılmalıdır.

Boşanma Protokolünde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Anlaşmalı boşanma sürecinde hazırlanan protokol, eşlerin tüm hak ve yükümlülüklerini belirleyen ve gelecekteki olası anlaşmazlıkları önleyen önemli bir belgedir. Bu nedenle protokolü hazırlarken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/1714 Esas 2020/5488 Karar sayılı kararında Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde düzenlenmiş olup, evlililiğin en az 1 yıl sürmüş olması, tarafların boşanma ve boşanmanın ferileri olan velayet, nafaka ( TMK 169-175 ) ve maddi ve manevi tazminat ( TMK. 174/1-2 ) hususunda anlaşması ve bu anlaşmanın hakim tarafından kabul edilmesi zorunlu unsurlarını barındırır. Anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte boşanmanın feri niteliğinde olup olmadığına bakılmaksızın taraflara boşanma protokolünde yüklenilen edimler artık boşanmanın ayrılmaz bir parçası haline gelir. Boşanma protokolünde taraflara yüklenen edimlerin sebebi de tarafların iradeleri gereği münhasıran boşanma hükmüne bağlıdır. Bu sebeple boşanma protokolünden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmesi aşamasında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda, boşanma protokolünde yazılı olan hususların özel hukuk sözleşmeleri gibi yorumlanması olanağı da bulunmamaktadır.” Denilmektedir..

Protokolde Bulunması Gerekenler

  • Tarafların Kişisel Bilgileri: Tarafların tam adı, soyadı, T.C. kimlik numarası, doğum yeri ve tarihi gibi kişisel bilgileri doğru ve eksiksiz bir şekilde belirtilmelidir.
  • Evlilik Bilgileri: Evlilik tarihi, nikah kıyılan yer ve evlilik birliğinin ne zaman sona ereceği (boşanma tarihi) gibi bilgiler yer almalıdır.
  • Çocuklar (varsa): Çocukların adları, doğum tarihleri ve T.C. kimlik numaraları belirtilmeli, velayetin kimde olacağı, görüş hakları, nafaka miktarı ve ödeme şekli gibi konular detaylı bir şekilde düzenlenmelidir.
  • Mal Paylaşımı: Tarafların evlilik birliği süresince edinmiş oldukları taşınır ve taşınmaz malların nasıl paylaşılacağı, borçların kim tarafından ödeneceği gibi konular açıkça belirtilmelidir.
  • Nafaka: Nafaka türleri (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası vb.), miktarı, ödeme şekli ve süresi gibi konular detaylı bir şekilde düzenlenmelidir.
  • Tazminat: Maddi ve manevi tazminat talepleri varsa, bu taleplerin gerekçeleri ve miktarları belirtilmelidir.
  • Kişisel Eşyalar: Kişisel eşyaların kime ait olduğu ve nasıl paylaştırılacağı konusunda anlaşma sağlanmalıdır.
  • Konut Kullanımı: Eşlerin konutu kullanma hakları, kira ödemeleri gibi konular düzenlenmelidir.
  • Avukatlık Ücretleri: Avukatlık ücretlerinin kim tarafından ödeneceği belirtilmelidir.
  • Yetkili Mahkeme: Anlaşmazlık durumunda başvurulacak mahkeme belirtilmelidir.

Protokolde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Netlik ve Açıklık: Protokoldeki tüm maddeler açık, net ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmelidir.
  • Geleceğe Yönelik Düzenlemeler: Protokolde, gelecekte ortaya çıkabilecek durumlara ilişkin düzenlemeler de yapılmalıdır. Örneğin, çocukların eğitim masrafları, sağlık sigortası gibi konularda nasıl bir yol izleneceği belirtilebilir.
  • Hukuki Uzman Desteği: Protokolü hazırlarken mutlaka bir aile hukuku avukatından destek alınmalıdır. Avukat, tarafların haklarını koruyacak ve olası riskleri minimize edecek şekilde protokolü hazırlamasına yardımcı olacaktır.
  • Detaylı Olma: Protokol, mümkün olduğunca detaylı bir şekilde hazırlanmalıdır. Böylece gelecekte ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar en aza indirilmiş olur.
  • Çocukların En İyi Çıkarları: Çocukların velayeti ve görüş hakları konusunda düzenleme yapılırken, çocukların en iyi çıkarları göz önünde bulundurulmalıdır.

Hâkim Anlaşmalı Boşanma Protokolünü Onaylamak Zorunda mı?

Kısaca cevap verecek olursak, evet, hakim anlaşmalı boşanma protokolünü onaylamak zorundadır. Ancak bu onay, protokolün içeriği tamamen hukuka uygun olduğu sürece geçerlidir.

Hâkim Neden Onaylamak Zorundadır?

  • Kanuni Bir Zorunluluk: Türk Medeni Kanunu, anlaşmalı boşanma için belirli şartlar öngörür. Bu şartların sağlanması ve tarafların protokol üzerinde anlaşması halinde, hakimin boşanmaya karar vermesi yasal bir zorunluluktur.
  • Protokolün Hukuki Kontrolü: Hakim, protokolü dikkatlice inceleyerek, tarafların haklarının korunup korunmadığını, çocukların menfaatlerinin gözetildiğini ve protokolün hukuka uygun olup olmadığını kontrol eder.
  • Tarafların İradesinin Teyidi: Hakim, duruşmada tarafları dinleyerek, protokolde yer alan hususları onaylayıp onaylamadıklarını teyit eder.

Hakim Ne Zaman Onaylamaktan Kaçınabilir?

  • Protokolün Hukuka Aykırı Olması: Protokolde yer alan bazı maddeler, kanunlara veya genel ahlak kurallarına aykırı ise hakim protokolü onaylamaz ve boşanmaya karar vermez. Örnek olarak boşanma sonrası taraflardan birinin bir daha evlenmemeyi kabul etmesi, çalışmamayı ve evden taşınmamayı kabul etmesi gibi hususlarda hakim protokolü reddecektir.
  • Çocukların Menfaatlerinin Zedelenmesi: Protokoldeki düzenlemeler, çocukların fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyecek nitelikteyse hakim protokolü onaylamaz.
  • Tarafların İradesinin Serbest Olmaması: Tarafların, baskı veya tehdit altında protokolü imzaladıkları tespit edilirse, hakim protokolü onaylamaz.

Hakim Onayında Nelere Dikkat Eder?

  • Protokolün Kapsamlılığı: Protokolün tüm hukuki sonuçları kapsayıp kapsamadığını kontrol eder.
  • Tarafların Bilgilendirme Düzeyi: Tarafların protokolün içeriğini tam olarak anladıklarından emin olur.
  • Çocukların Durumu: Çocukların velayeti, görüş hakları ve nafaka gibi konularda yapılan düzenlemelerin çocukların menfaatlerine uygun olup olmadığını değerlendirir.
  • Mal Paylaşımı: Mal paylaşımının adil ve eşitlikçi olup olmadığını inceler.
  • Nafaka Tutarları: Nafaka miktarlarının tarafların ekonomik durumlarına uygun olup olmadığını değerlendirir.

Anlaşmalı Boşanma Davası İptal Edilebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma davalarında çoğunlukla kişiler boşanma sürecinin kesinleşmesinden sonra protokol hükümlerinde ki menfaat dengesizlikleri yahut; boşanma sürecinden sonra öğrendikleri durumlar nedeniyle boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yeniden yargılama başvurusunda bulunabilir.

TMK’nın 5. maddesine göre Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. TBK’nın 35,36. Ve 37. maddesine göre ise taraflardan biri diğerinin yanılma,aldatması (hilesi), korkutma sonucu bir sözleşme yapmış ise yanılması esaslı olmasa bile sözleşme ile bağlı değildir.

Aldatmada, irade ile beyan arasındaki uyumsuzluk iradenin oluşması aşamasında gerçekleşmektedir. Sözleşmenin kurulması için gerekli irade, sakat olarak oluşmuştur. Bu nedenle de, aldatma bir saik yanılmasıdır. TBK’nun 32. maddesinde saikte yanılma esaslı sayılmamasına rağmen, belirli koşullar altında esaslı sayılması temel yanılması olarak adlandırılmaktadır. Bu halde geçersizliğe yol açabilecektir. Bu hususta HMK’nın m.375 fıkrasına göre lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması yargılamanın yenilenmesi sebebidir.