Cinsel taciz, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda, altıncı bölümde yer alan “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlıklı bölümde düzenlenmiştir. Cinsel taciz suçu, bir kişinin, cinsel amaçlar doğrultusunda başka birini rahatsız etmesi veya taciz etmesi durumunu tanımlar. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nda mağdurun şikayeti üzerine cezalandırılacak şekilde düzenlenmiş olup, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği ve bireylerin cinsel dokunulmazlığının korunması açısından da önemli bir yeri vardır.
TCK 105. Madde: Cinsel Taciz Suçu
Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesi, cinsel taciz suçunun tanımını yaparken, suçun işleniş biçimlerini, cezalandırılma esaslarını ve nitelikli hallerini açıkça belirtmiştir. Aşağıda, TCK 105. maddenin tam metni yer almaktadır:
TCK 105. Madde – Cinsel Taciz
(1) Bir kimseyi cinsel amaçla taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adlî para cezası verilir.
(2) Suçun:
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
e) Teşhir suretiyle,
işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmışsa, verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
Yukarıda belirtilen madde, cinsel taciz suçunun, suçun işleniş şekline ve mağdurun mağduriyetine göre cezalandırılması gerektiğini vurgular. Suçun işlenmesinde kullanılan kolaylıklar ve failin mağdura olan yakınlığı, cezanın artmasına neden olur. Örneğin, cinsel taciz kamu görevlisi tarafından işlenmişse, suçun cezası artırılır. Benzer şekilde, eğer mağdur bu suç nedeniyle hayatında ciddi değişikliklere uğramışsa (örneğin işinden veya okulundan ayrılmak zorunda kalmışsa), cezanın bir yılın altına inmesi mümkün değildir.
Cinsel Taciz Suçunun Failleri ve Mağdurları
Cinsel taciz suçunun faili, hem erkek hem de kadın olabilir. Türk Ceza Kanunu’na göre bu suçta failin cinsiyetine dair herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Yani, cinsel taciz suçunun faili bir erkek veya kadın olabilir. Aynı şekilde, cinsel tacize uğrayan mağdur da kadın ya da erkek olabilir. Cinsel taciz suçunun oluşabilmesi için fail ve mağdurun cinsiyetlerinin birbirlerinden farklı olması gerekmez. Bu suç, farklı cinsiyetler arasında olabileceği gibi, aynı cinsiyetler arasında da işlenebilir.
Cinsel Taciz Suçunun Maddi Unsuru
Cinsel taciz suçunun maddi unsuru, bir kişinin, cinsel amaçla başka birini taciz etmesidir. Kanun maddesinin gerekçesinde, cinsel tacizin, kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etmeyen, ancak cinsel yönden rahatsızlık verecek şekilde gerçekleştirilen bir davranış olduğu belirtilmiştir. Bu suç, mağdurun vücut dokunulmazlığını doğrudan ihlal etmese de, mağdurun cinsel yönden rahatsız edilmesi anlamına gelir.
Cinsel taciz, cinsel içerikli sözler, hareketler, bakışlar ve benzeri eylemlerle işlenebilir. Örneğin, bir kişiye cinsel anlamda laf atmak, cinsel organını göstermek, cinsel içerikli şarkılar söylemek, vücuda dokunmadan sadece sözlü veya davranışsal tacizlerde bulunmak, bu suçun kapsamına girer. Ancak, eğer vücut teması bulunursa, bu durumda “cinsel taciz” suçu yerine “cinsel saldırı” veya “çocukların cinsel istismarı” gibi daha ağır suçlar söz konusu olabilir.
Manevi Unsur
Cinsel taciz suçunun manevi unsuru, kasttır. Bu suç, taksirle işlenmesi mümkün olmayan bir suçtur. Failin, cinsel amaçla ve kasıtlı bir şekilde hareket etmesi gerekir. Taksirle işlenen suçlar, istenmeyen ve beklenmedik sonuçlara yol açan eylemleri ifade ederken, cinsel taciz suçu, failin açıkça cinsel amaçla hareket etmesini gerektirir. Bu nedenle, failin, mağduru taciz ederken cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla hareket etmesi gerektiği kabul edilir.
Hukuka Aykırılık Unsuru
Cinsel taciz suçunda hukuka aykırılık, mağdurun rızasına dayanmaz. Yani, mağdurun rızası olsa bile, bu suçun gerçekleştiği durumlarda, hukuka aykırılık söz konusu olur. Rıza, suçun oluşumunu ortadan kaldıran bir faktör değildir. Ancak, mağdurun rızası olmasa da, mağdurun 15 yaşından büyük olması ve kendisine karşı gerçekleştirilen cinsel fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğine sahip olması gerekir. 15 yaşından küçük olan kişiler için, rıza bile olsa, cinsel taciz suçu oluşmuş olur.
Teşebbüs ve İştirak
Cinsel taciz suçuna teşebbüs mümkündür. Teşebbüs, failin suç işleme niyetiyle hareket ettiği ancak dışsal faktörler nedeniyle suçu tamamlayamadığı durumları ifade eder. Örneğin, fail, mağdura cinsel içerikli bir mektup göndermeyi planlarken, mektup mağdurun eline ulaşmadan yakalanırsa, bu durumda suç teşebbüs aşamasında kalır. Ayrıca, cinsel taciz suçunda azmettirme ve yardım etme de mümkündür. Yani, bir kişi mağdura cinsel içerikli bir mektup gönderdiğinde, bu kişi, cinsel taciz suçuna yardım etmiş olur.
Cinsel Taciz Suçunun Nitelikli Halleri
Cinsel taciz suçunun nitelikli halleri, suçun işleniş şekline göre cezanın artırılmasına neden olan durumlardır. Bu nitelikli halleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Kamu Görevinin veya Hizmet İlişkisinin Sağladığı Kolaylık: Kamu görevlisi veya hizmet ilişkisi bulunan kişiler tarafından işlenen cinsel taciz suçunun cezası artırılır.
- Vasi veya Eğitimci Tarafından İşlenmesi: Vasi, eğitici, öğretici veya bakıcı gibi kişiler tarafından işlenen cinsel taciz suçunun cezası artırılır.
- Aynı İşyeri Kolaylığı: Aynı işyerinde çalışan kişiler arasında işlenen cinsel taciz suçunun cezası artırılacaktır.
- Elektronik İletişim Aracıyla İşlenmesi: Posta veya elektronik haberleşme araçlarıyla cinsel taciz yapılması durumunda da ceza artırılır.
- Teşhir Suretiyle İşlenmesi: Suçun teşhir biçiminde işlenmesi de cezayı artıran bir faktördür.
Cinsel Taciz Suçunun Şikâyete Tabi Olup Olmadığı
Cinsel taciz suçu şikâyete tabi bir suçtur. Bu, suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının mağdurun şikâyeti üzerine yapılacağı anlamına gelir. Mağdurun rızası, bu suçta hukuka aykırılığı ortadan kaldırmaz. Ayrıca, mağdurun 15 yaşından büyük olması ve kendisine karşı gerçekleştirilen cinsel fiilin hukuki anlamını algılayabilecek düzeyde olması gerekir. 15 yaşından küçük olan kişilerde rıza bulunsa bile, cinsel taciz suçu oluşmuş olur.
Cinsel Taciz Suçunda Uzlaşma
Uzlaşma, Ceza Muhakemesi Kanunumuz kapsamında düzenlenmiş olan ve suç mağduru veya suçtan zarar gören kişiler ile suçun faili arasında, bir uzlaştırıcı yardım ve aracılığıyla, suç nedeniyle meydana gelen anlaşmazlığın çözüme kavuşturulmasına dair bir çeşit alternatif çözüm yoludur. Uzlaşma sadece CMK 253. maddesi ile devamında yer alan uzlaşma hükümlerinde düzenlenmiş olan şartların varlığı halinde ve kural olarak soruşturma evresinde uygulanabilir.
Cinsel taciz suçunun hiçbir hali açısından uzlaşma usulünün uygulama alanı bulması mümkün değildir. Çünkü uzlaşma usulünün düzenlenmiş olduğu Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 253. maddesinin 3. fıkrasında cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği açıkça düzenlenmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 253/3. Fıkrasının 1. Cümlesine Göre: “(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A), uzlaştırma yoluna gidilemez.“
Yargıtay Kararları
FAİLİN SÖZLERİNİN “CİNSEL TACİZ” SUÇUNU OLUŞTURMASI SEBEBİYLE CEZALANDIRILMASI GEREKİR
“…Mağdurelerin aşamalardaki anlatımları, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın, olay günü parkta oturmakta olan on üç ve on dört yaşlarındaki mağdurelerin yanlarına gidip erkek arkadaşlarının olup olmadığını sormasının ardından kendisinden rahatsız olarak kalkıp gitmek isteyen mağdurelerin arkasından “kavun, karpuzları büyütmüşsünüz” şeklinde sözler söylemek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkumiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi…” (14. Ceza Dairesi 2016/4323 E. , 2019/13347 K.)
FAİLİN CİNSEL TACİZ SUÇUNU, AYNI İŞYERİNDE ÇALIŞMANIN SAĞLADIĞI KOLAYLIKTAN FAYDALANMAK SURETİYLE İŞLEMESİ SEBEBİYLE CEZANIN ARTTIRILMASI GEREKİR
“…Mağdureyle aynı işyeri ortamında birlikte çalışan sanığın, taciz eylemini bu durumun sağladığı kolaylıktan faydalanarak gerçekleştirdiğinin tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, hakkında müsnet suçtan belirlenen temel cezanın koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK’nın 105/2. maddesi ile artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2016/4498 E. , 2019/13155 K.)
FAİLİN EYLEMİNİN FİZİKSEL TEMAS İÇERMESİ SEBEBİYLE, CİNSEL TACİZ SUÇU DEĞİL, CİNSEL SALDIRI SUÇU OLUŞMUŞTUR
“…Olayın intikal şekli ve zamanı, savunma, mağdurenin beyanları ile tüm dosya kapsamına göre sanığın olay günü hastanede mağdureye yardımcı olmak bahanesiyle yanında yürüdüğü sırada ona “gülüm” diye hitap ederek elinden tutmasının ardından evli olup olmadığını, eşiyle anlaşıp anlaşamadığını sorup kendi eşinin rahim kanseri olmasından dolayı kendisine kadınlık yapacak hiç kimsenin bulunmadığını söyleyerek binanın beşinci katına çıkmayı teklif etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin fiziksel temas içermesi nedeniyle sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu oluşturduğu ve TCK’nın 102/1-c.2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıyla düşülerek cinsel taciz suçundan hüküm kurulması, kanuna aykırı, sanık ile ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2016/4420 E. , 2019/13156 K.)
KATILANIN, SANIĞIN CİNSEL TACİZ MESAJLARINA OLUMLU YÖNDE KARŞILIK VERMESİ VE KARŞILIKLI RIZANIN BULUNDUĞUNUN ANLAŞILMASI SEBEBİYLE SANIĞIN BERAATİ GEREKİR
“…Katılanın beyanında delil elde edebilmek amacıyla sanığın mesajlarına karşılık verdiğini belirtmesi, mesaj tespit tutanağı içeriğinden de sanık ile katılanın mesajlaşmalarının karşılıklı olduğunun anlaşılması karşısında, katılanın kendisine yönelik eyleme rızasının bulunduğuna dair sanıkta oluşan düşünceyle mesajları gönderdiği nazara alındığında, atılı suçun hukuka aykırılık unsurunun olayda gerçekleştiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2016/5036 E. , 2019/12954 K.)
CİNSEL TACİZ SUÇUNDA ZAMANAŞIMI VE DÜŞME KARARI
“…Suç tarihinde on iki – on beş yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğa isnat edilen cinsel taciz suçunun 5237 sayılı TCK’nın 105/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e, 66/2. maddelerine göre 4 yıllık asli dava zaman aşımına tabi bulunduğu ve suça sürüklenen çocuğun mahkeme sorgu tarihi olan 06.03.2014 ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında bu suçtan görülen kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 04.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2016/8594 E. , 2019/11995 K.)
CİNSEL TACİZ SUÇUNDA MAĞDURUN ŞİKÂYETTEN VAZGEÇMESİ
“…Sanığın, mağdur …’a yönelik sair tehdit, hakaret ve cinsel taciz suçlarına ilişkin mağdurun şikayetten vazgeçmesi karşısında, sanığın duruşmada hazır edilerek vazgeçmeye karşı diyecekleri sorularak, sonucuna göre sanığın yüklenen suçlarından hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu, bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA…” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/17841 E. , 2019/16834 K.)
ESKİ KIZ ARKADAŞA ATILAN CİNSEL İÇERİKLİ MESAJLARIN CİNSEL TACİZ SUÇUNU MEYDANA GETİRECEĞİ
Dosya kapsamına göre, sanık …’ın eski kız arkadaşı olan katılana suç tarihlerinde facebook adresi aracılığıyla çok sayıda cinsel içerikli mesaj göndermesi şeklindeki eyleminin hukuka aykırı olarak, başka bir ifadeyle mağdurenin rızasına aykırı şekilde, cinsel amaçlı olup mağdureyi hedef alarak ve vücuda fiziksel bir temas olmaksızın mağdurenin rahatsız edilmesi sebebiyle cinsel taciz suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, atılı suçtan mahkûmiyeti yerine yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden…(Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/1955 E., 2016/25 K. sayılı kararı)
CİNSEL TACİZ SUÇUNDA FİKRİ İÇTİMA VE ZİNCİRLEME SUÇ HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI
Oluşa, kabule ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın ilk olarak köyde mağdurenin yanına gelerek “telefon numaranı bana ver, seni mutlu ederim, para veririm” şeklinde cinsel taciz içerikli sözler söyleme, bu olaydan kısa bir süre sonra başka bir gün mağdureye … ayı dolayısıyla fitre vermek için “kimsenin olmadığı bir yere gidip parayı senin bir yerine sokuşturuvereyim” şeklinde sözlerle yeniden taciz etme, son olarak da köy otobüsünde bulunan mağdurenin yanına yaklaşarak cinsel tatmin amaçlı bacaklarına dokunma şeklinde gerçekleşen eylemlerinde, 5237 sayılı TCK.nın 43/1. maddesinin uygulanabilmesi için sanığın tüm eylemlerinin aynı suça ilişkin olması gerektiği ve sanığın mağdureye yönelik zincirleme biçimde cinsel taciz suçu ile ayrıca basit cinsel saldırı suçlarını işlediği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK.nın 105/1 ve 43/1. maddeleri ve aynı Kanunun 102/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, zincirleme şekilde cinsel saldırı suçundan hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden…(Yargıtay (Kapatılan)14. Ceza Dairesi 2012/848 E., 2013/13345 K. sayılı kararı)
CİNSEL AMAÇ İHTİVA ETMEYEN FİİL NEDENİYLE CİNSEL TACİZ SUÇUNDAN HÜKÜM KURULAMAYACAĞI, YALNIZCA EĞER ŞARTLARI GERÇEKLEŞMİŞSE HAKARET VEYA TEHDİT GİBİ BAŞKACA SUÇLARDAN HÜKÜM KURULABİLECEĞİ
Suç tarihinden önce arkadaş olmak istediği katılan mağdurenin olumsuz yanıt vermesi üzerine takip edip rahatsız eden sanığın, olay günü sokakta karşılaştığı mağdureye “seni kaçıracağım” şeklinde beyanda bulunması şeklinde gerçekleşen eyleminde cinsel taciz suçunun kanuni unsurları itibariyle oluşmayıp, mevcut haliyle fiilin 5237 sayılı TCK’nın 106/1-c.1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilerek ek savunma hakkı verilmek suretiyle bu suçtan hüküm kurulması yerine yazılı şekilde cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden…(Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/2413 E., 2018/1242 K. sayılı kararı)
Sonuç
TCK m.105, cinsel taciz suçunu detaylı bir şekilde tanımlamakta ve bu suçu işleyen kişilere yönelik cezai yaptırımları belirlemektedir. Toplumsal ve hukuki açıdan son derece önemli olan bu suç, mağdurların haklarının korunması adına kritik bir öneme sahiptir. Cinsel taciz, failin kastıyla işlediği, mağdur üzerinde psikolojik etkilere yol açan ve çoğu zaman toplumda kalıcı izler bırakabilen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu, bu suçla mücadele etmek ve mağdurların haklarını korumak adına önemli adımlar atmaktadır. Bu suçun önlenmesi ve mağdurların korunması için toplumsal farkındalık yaratılması büyük önem taşımaktadır.