Giriş
Türk Ticaret Kanunu (“TTK”)’nun 411. maddesi, anonim şirketlerde sermayenin en az onda biri oranında veya halka açık şirketlerde yirmide biri oranında paya sahip olanları “azınlık” pay sahipleri olarak tanımlamaktadır. Bu azınlık pay sahipleri, yalnızca sermaye oranlarına dayalı olarak değil, aynı zamanda şirketin karar alma süreçlerinde ve yönetimindeki denetim işlevlerinde önemli bir role sahiptir. TTK, bu azınlık pay sahiplerine çeşitli haklar tanımaktadır. Bu haklar, şirketin yönetiminde söz sahibi olmayı sağlamak, şirketin mali durumunu denetlemek ve yönetim kurulu üyelerinin faaliyetlerini denetlemek gibi önemli fonksiyonlara hizmet etmektedir.
Bu çalışmada, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde azınlık pay sahiplerine tanınan hukuki haklar detaylı bir şekilde ele alınacak, her bir hakkın uygulanabilirliği ve azınlık pay sahiplerinin bu haklardan nasıl yararlanabilecekleri açıklanacaktır.
1. Azınlık Pay Sahiplerinin Hukuki Çerçevesi ve Tanımı
TTK’nın 411. maddesi gereğince, anonim şirketlerde sermayenin en az onda biri oranında veya halka açık şirketlerde yirmide biri oranında paya sahip olanlar azınlık pay sahipleri olarak kabul edilmektedir. Bu pay sahiplerinin azınlık haklarından faydalanabilmesi için belirli yasal koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Azınlık hakları, pay sahiplerinin karar alma süreçlerinde etkili olmasını sağlamak amacıyla, şirketin yönetiminde adaletin sağlanmasına yardımcı olmak ve şirketin işleyişinin denetlenmesi için belirli imkânlar sunmaktadır.
Azınlık pay sahiplerinin bu haklardan yararlanabilmesi için, bu payların “azınlık payı” olarak tanımlanabilmesi gerekmektedir. Halka açık ve halka kapalı anonim şirketler arasında farklı uygulamalar bulunmakla birlikte, azınlık pay sahiplerinin sahip olduğu haklar genellikle şirket esas sözleşmesi ve ilgili yasal düzenlemelere dayalı olarak şekillenmektedir.
2. Azınlık Pay Sahiplerinin Tanınan Kanuni Hakları
Türk Ticaret Kanunu, azınlık pay sahiplerine belirli durumlar için özel haklar tanımaktadır. Bu haklar, pay sahiplerinin şirketin işleyişi ve yönetimi konusunda söz sahibi olmalarını sağlamak amacıyla önemli bir araçtır. Azınlık pay sahiplerinin sahip olduğu bu haklar yalnızca yasal çerçeveye değil, aynı zamanda şirketin esas sözleşmesi ve pay sahipleri arasındaki anlaşmalarla da şekillendirilebilir.
2.1. Genel Kurul Toplantısına Çağrı ve Gündem Maddesi Ekleme Hakkı
TTK’nın 411. ve 412. maddeleri, azınlık pay sahiplerine önemli bir hak tanımaktadır: Genel kurul toplantısına çağrı yapma ve gündeme madde ekleme hakkı. Bu hak, sermayenin en az onda biri oranında paya sahip olan azınlık pay sahiplerine tanınmıştır. Azınlık pay sahipleri, şirketin yönetim kurulundan yazılı olarak genel kurulu toplantıya çağırmasını talep edebilirler. Aynı zamanda, toplantıda görüşülmesini istedikleri maddeleri gündeme aldırabilirler.
Eğer yönetim kurulu bu talebi reddederse, azınlık pay sahipleri, şirketin merkezi bulunan yerin asliye ticaret mahkemesine başvurabilir ve mahkemeden genel kurul toplantısının yapılmasını isteyebilirler. TTK’nın 411. maddesine göre, mahkeme başvurusu üzerine şirketin genel kurulu en geç 45 gün içinde toplanmalıdır. Bu düzenleme, azınlık pay sahiplerinin şirketin yönetiminden dışlanmalarını önlemek ve şirketin karar alma süreçlerinde yer almalarını sağlamak amacıyla önemli bir mekanizma sunmaktadır.
2.2. Özel Denetçi Atanmasını Talep Etme Hakkı
TTK’nın 438. maddesi, azınlık pay sahiplerine şirketin denetimini talep etme hakkı tanımaktadır. Azınlık pay sahipleri, belirli olayların açıklığa kavuşturulması için özel bir denetçi atanmasını talep edebilirler. Bu talep, azınlık pay sahiplerinin şirket faaliyetlerinin şeffaf ve denetlenebilir olmasını sağlamak amacıyla kullanılabilir.
Genel kurul, bu talebi onaylarsa, şirket veya pay sahipleri, 30 gün içinde şirketin merkezi bulunan yerin asliye ticaret mahkemesine başvurarak özel bir denetçi atanmasını isteyebilirler. Eğer genel kurul talebi reddederse, azınlık pay sahipleri, TTK’nın 439. maddesi gereği, sermayenin en az onda biri oranında paya sahip olan pay sahipleri ya da paylarının toplam değerinin en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahipleri, yine aynı mahkemeye başvurarak özel denetçi atanmasını talep etme hakkına sahiptir.
2.3. Finansal Tabloların Değerlendirilmesi İçin Genel Kurul Toplantısını Erteleme Hakkı
Azınlık pay sahiplerine, TTK’nın 420. maddesi çerçevesinde, finansal tabloların müzakeresi için genel kurul toplantısının ertelenmesi hakkı tanınmıştır. Bu hak, genel kurul toplantısının finansal durum raporları gibi önemli kararlar almadan önce daha fazla inceleme yapılabilmesi amacıyla verilmiştir. Bu erteleme, toplantı başkanının kararıyla yapılabilir ve en fazla bir ay süreyle ertelenebilir. Bu durum, azınlık pay sahiplerinin daha dikkatli bir şekilde karar almalarını sağlamak amacıyla önemli bir denetim mekanizmasıdır.
2.4. Nama Yazılı Pay Senetlerinin Basılması Talebi
TTK’nın 486. maddesinin 3. fıkrası, azınlık pay sahiplerine nama yazılı pay senetlerinin bastırılmasını ve tüm nama yazılı pay sahiplerine dağıtılmasını talep etme hakkı tanımaktadır. Bu hak, pay sahiplerinin sahip oldukları payları daha görünür kılmalarını ve ticaretlerini daha düzenli bir şekilde yapmalarını sağlamaktadır. Nama yazılı pay senetlerinin basılması, pay sahiplerinin sahip oldukları hakların korunmasına yönelik önemli bir adımdır.
2.5. Şirketin Feshi İçin Mahkemeye Başvuru Hakkı
Azınlık pay sahipleri, TTK’nın 531. maddesi çerçevesinde, haklı sebeplerle şirketin feshi için asliye ticaret mahkemesine başvurma hakkına sahiptir. Haklı sebeplerin neler olduğu kanunda tam olarak belirlenmemiştir; ancak Yargıtay içtihatları ve doktrin tarafından bu kavram, şirketin faaliyetlerinin pay sahiplerinin haklarıyla bağdaşmaması, şirketin borçlarının artması gibi durumlar olarak açıklanmaktadır.
Mahkeme, fesih yerine, şirketin durumu ve pay sahiplerinin çıkarlarını göz önünde bulundurarak farklı çözüm yollarına da karar verebilir. Örneğin, şirketin feshedilmesi yerine, pay sahiplerinin paylarının değerinin ödenerek şirketten çıkarılmalarına veya diğer uygun çözümlerle anlaşmazlığın giderilmesine karar verilebilir. Bu düzenleme, azınlık pay sahiplerinin haklarının korunmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
2.6. Kurucuların, Yönetim Kurulu Üyelerinin ve Denetçilerin İbra Edilmesini Engelleme Hakkı
TTK’nın 559. maddesi, azınlık pay sahiplerine, şirketin kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibra edilmesini engelleme hakkı tanımaktadır. Bu hak, özellikle şirketin kurucularının ve yönetim kurulu üyelerinin faaliyetlerini denetleme ve sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlama adına önemlidir.
TTK, şirketin kuruluşundan ve sermaye artırımından itibaren dört yıl boyunca kurucular ve yöneticiler hakkında sulh ve ibra işlemleri yapılmasına izin vermemektedir. Ancak, bu süre sonunda, azınlık pay sahiplerinin onayına karşı bir ibra işlemi yapılamaz. Bu, azınlık pay sahiplerinin denetim ve denetim yetkilerini ihlal edilmeden kullanmalarını sağlayan önemli bir düzenlemedir.
2.7. Yönetim Kurulunda Temsil Edilme Hakkı
TTK’nın 360. maddesi, azınlık pay sahiplerine yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanımaktadır. Bu temsil, esas sözleşme ile belirli pay gruplarına tanınabilecek bir haktır. Azınlık pay sahiplerine, yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabilir. Bu düzenleme, özellikle azınlık pay sahiplerinin şirketin yönetim süreçlerine aktif katılımını sağlayarak yönetim kurulu kararlarının şeffaf olmasına ve pay sahiplerinin haklarının korunmasına olanak tanır.
2.8. Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı
TTK’nın 437. maddesi, her pay sahibine, yönetim kurulundan şirketin faaliyetleri hakkında bilgi alma ve inceleme hakkı tanımaktadır. Bu hak, şirketin iç işleyişine dair şeffaflık sağlamak için önemli bir araçtır. Eğer yönetim kurulu bilgi talebini reddederse, pay sahiplerinin asliye ticaret mahkemesine başvurarak bu hakkı kullanma imkanları bulunmaktadır.
3. Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde Azınlık Pay Sahiplerine Tanınan Haklar
Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) çerçevesinde azınlık pay sahiplerine sağlanan haklar, özellikle halka açık anonim şirketlerde belirli düzenlemelere tabi tutulmuştur. Bunun yanı sıra, Sermaye Piyasası Kanunu (“SPK”) da azınlık haklarının korunmasına yönelik ek düzenlemeler getirmiştir. Hem TTK hem de SPK, azınlık pay sahiplerinin şirket yönetimindeki etkinliklerini artırmayı ve haklarının ihlal edilmesini engellemeyi amaçlamaktadır.
3.1. Azınlık Pay Sahiplerinin Tanımı ve İlgili Düzenlemeler
Türk Ticaret Kanunu’nun 411. maddesi uyarınca, halka açık anonim şirketlerde sermayenin en az %5’ini oluşturan pay sahipleri “azınlık pay sahipleri” olarak kabul edilmektedir. Sermaye Piyasası Kanunu’nda ise azınlık pay sahiplerinin hakları daha geniş bir çerçevede ele alınmıştır. Her iki mevzuatta da azınlık pay sahiplerinin yönetimde etkin rol oynayabilmesi için çeşitli haklar tanınmıştır.
3.2. Sermaye Piyasası Kanunu’nda Azınlık Pay Sahiplerine Tanınan Haklar
3.2.1. Kayıtlı Sermaye Sisteminde Azınlık Pay Sahiplerinin Dava Açma Hakkı
Kayıtlı sermaye sisteminde, sermaye artırımına ilişkin yetki yönetim kuruluna verilmiştir. Bu bağlamda, yönetim kurulu üyeleri genellikle çoğunluk pay sahiplerinin temsilcileri olduğundan, bu üyelerin aldığı kararlar azınlık pay sahiplerinin çıkarlarını etkileyebilir. SPK’nın 18. maddesinin 6. fıkrasına göre, azınlık pay sahipleri, yönetim kurulunun aldığı kararların iptalini talep edebilir. Bu talep, kararın ilanından itibaren 30 gün içinde, şirketin merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesine yapılabilir.
Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından alınan kararlar, kamuya duyurulduğu tarihten itibaren 30 gün içinde iptal edilebilir ve icrasının geri bırakılması talep edilebilir. Bu düzenlemeler, azınlık pay sahiplerinin haklarının korunmasına yönelik önemli bir denetim mekanizmasıdır.
3.2.2. Ortaklıktan Çıkarma Hakkı ve Satma Hakkı
SPK’nın 27. maddesi, belirli koşullar altında azınlık pay sahiplerinin ortaklıktan çıkarılmasını düzenler. Bu düzenleme, özellikle pay alım teklifleri sonucunda veya payların birleştirilmesi durumunda devreye girer. Belirli bir orana ulaşan pay sahipleri, azınlık pay sahiplerinin hisselerini iptal ettirerek, karşılığında yeni payların kendilerine satılmasını talep edebilirler. Bu düzenleme, azınlık pay sahiplerinin korunmasını sağlayan bir başka önemli düzenlemeyi oluşturur.
Öte yandan, azınlık pay sahiplerine de satma hakkı tanınır. Bu durumda, azınlık pay sahipleri, kendilerine ait payları belirli bir bedelle, payları çoğunluğa sahip kişilerden veya onlarla birlikte hareket edenlerden satabilirler. Bu hak, azınlık pay sahiplerinin, çoğunluğun etkisi altında kalmadan haklarını elde etmelerini sağlar.
3.2.3. Genel Kurulda Gündem Maddeleri ve Karar Taslakları
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 29. maddesi, azınlık pay sahiplerine genel kurul toplantılarında gündem maddelerinin eklenmesini ve bu maddelere ilişkin karar taslaklarının görüşülmesini talep etme hakkı tanımaktadır. TTK’nın 411. ve 412. maddelerine paralel olarak, bu düzenleme de azınlık pay sahiplerinin şirketin karar alma süreçlerine daha etkin bir şekilde katılımını sağlamaktadır. Gündeme madde ekleme ve bu maddelere ilişkin karar taslaklarının görüşülmesi, azınlık pay sahiplerinin söz konusu süreçteki etkisini artırmaktadır.
3.3. TTK Düzenlemelerinin SPK ile Paralellik Gösteren Uygulama Alanı
TTK uyarınca, azınlık pay sahiplerine tanınan bazı haklar, halka açık anonim şirketlerde de geçerli sayılmaktadır. Bu haklar, hem halka açık hem de halka kapalı anonim şirketlerde belirli oranlarda paya sahip azınlık pay sahiplerinin şirket yönetiminde söz sahibi olmasına imkan tanır. Bu haklar arasında yer alan başlıca haklar şunlardır:
- Finansal tabloların genel kurulda müzakeresi ve bu müzakerelerin ertelenmesi hakkı: Azınlık pay sahiplerinin, şirketin mali durumunu gözden geçirme ve gerekli görülen düzenlemeleri yapma yetkisi bulunmaktadır.
- Şirketin feshi için mahkemeye başvurma hakkı: Azınlık pay sahipleri, belirli koşullar altında, şirketin feshi için mahkemeye başvurabilir. Bu başvuru, şirketin faaliyetlerinin sona erdirilmesi gerektiği durumlarda devreye girer.
- Kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibra edilmesini engelleme hakkı: Azınlık pay sahipleri, şirketin kurulucularının, yönetim kurulunun üyelerinin veya denetçilerin, şirketin faaliyetlerinden doğan sorumluluklardan ibra edilmesini engelleyebilirler.
- Belirli grupların yönetim kurulunda temsil edilmesi hakkı: Azınlık pay sahiplerinin, yönetim kurulunda belirli grupların veya kendi gruplarının temsil edilmesini isteme hakkı bulunmaktadır.
Bu haklar, özellikle azınlık pay sahiplerinin şirketin iç işleyişine dair denetim haklarını güçlendirir ve karar alma süreçlerinde etkin olmalarını sağlar. SPK, TTK ile paralel olarak bu hakların halka açık şirketlerde de geçerli olmasını öngörerek, azınlık pay sahiplerinin korunmasını amaçlamaktadır.
Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde Azınlık Pay Sahiplerine Tanınan Haklar
Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ve Sermaye Piyasası Kanunu (“SPK”), şirketlerin yönetiminde azınlık pay sahiplerinin haklarını korumak amacıyla bir dizi düzenleme getirmiştir. Bu düzenlemeler, özellikle halka açık anonim şirketlerde azınlık pay sahiplerinin şirketin yönetim süreçlerine etkin katılımını sağlamayı ve çıkarlarını korumayı hedeflemektedir. Hem TTK hem de SPK, azınlık pay sahiplerinin şirketin faaliyetlerine dair söz hakkı bulmalarını ve yönetim üzerindeki etkinliklerini artırmayı amaçlamaktadır.
1. Azınlık Pay Sahiplerinin Tanımı ve Yasal Çerçeve
TTK’nın 411. maddesi uyarınca, halka açık anonim şirketlerde sermayenin en az %5’ini oluşturan pay sahipleri “azınlık pay sahipleri” olarak tanımlanır. SPK’da ise bu oran %5 olarak belirlenmiştir. TTK ve SPK, azınlık pay sahiplerinin haklarının korunmasına yönelik paralel düzenlemeler getirmiştir. Bu düzenlemeler, azınlık pay sahiplerinin genel kurulda daha etkili bir şekilde temsil edilmesini sağlamak ve şirketin faaliyetlerinde daha fazla söz sahibi olmalarını temin etmek amacını taşımaktadır.
2. Türk Ticaret Kanunu uyarınca Azınlık Pay Sahiplerine Tanınan Haklar
TTK, azınlık pay sahiplerine, şirketin yönetimine katılma ve şirketin işleyişine dair önemli haklar tanımaktadır. Azınlık pay sahiplerinin, şirketin faaliyetlerine dair söz hakkı bulmalarını sağlayan başlıca haklar şunlardır:
2.1. Genel Kurul Toplantısına Çağırma ve Gündeme Madde Ekleme Hakkı
TTK’nın 411. ve 412. maddeleri uyarınca, sermayenin en az onda birini oluşturan azınlık pay sahipleri, yönetim kurulundan yazılı olarak, genel kurul toplantısını çağırmasını veya gündem maddelerini belirlemelerini talep edebilir. Yönetim kurulu, azınlık pay sahiplerinin bu taleplerini kabul etmek zorundadır. Gündem maddelerinin eklenmesi ve genel kurul toplantısının yapılması için yasal bir süre belirlenmiştir. Eğer yönetim kurulu talepleri reddederse veya 7 iş günü içerisinde yanıt vermezse, azınlık pay sahipleri mahkemeye başvurabilir.
2.2. Özel Denetçi Atanması Talebi
TTK’nın 438. ve 439. maddeleri, azınlık pay sahiplerine, belirli bir olaya dair özel denetçi atanmasını talep etme hakkı tanımaktadır. Bu hak, şirketin iç denetimini ve şeffaflığını sağlamak için önemli bir araçtır. Azınlık pay sahipleri, belirli bir olayın özel denetçi aracılığıyla incelenmesini talep edebilirler.
2.3. Şirketin Feshi İçin Mahkemeye Başvurma Hakkı
TTK’nın 531. maddesi, azınlık pay sahiplerine şirketin feshi için mahkemeye başvurma hakkı tanımaktadır. Bu hak, şirketin faaliyetlerinin sürdürülemez hale geldiği durumlarda devreye girer ve azınlık pay sahiplerinin şirketin feshi talebini mahkemeye iletmelerini sağlar. Mahkeme, fesih talebi yerine, azınlık pay sahiplerinin paylarını belirli bir bedelle satın almayı ya da başka bir uygun çözüm önerisini kabul edebilir.
2.4. Yönetim Kurulunda Temsil Edilme Hakkı
TTK’nın 360. maddesi, belirli pay gruplarının yönetim kurulunda temsil edilmesini sağlar. Şirket esas sözleşmesi gereğince, azınlık pay sahiplerinin de yönetim kurulu üyeliğine aday göstermesi mümkündür. Bu düzenleme, azınlık pay sahiplerinin şirketin yönetiminde söz sahibi olabilmelerine olanak tanır.
2.5. İbra Edilmesini Engelleme Hakkı
TTK’nın 559. maddesi, azınlık pay sahiplerine, şirketin kurucularının, yönetim kurulunun üyelerinin veya denetçilerin ibra edilmesine karşı çıkma hakkı tanımaktadır. Azınlık pay sahiplerinin, şirketin faaliyetlerinden doğan sorumluluklardan dolayı yönetim kurulunun ibra edilmesini engellemeleri mümkündür.
3. Sermaye Piyasası Kanunu Uyarınca Azınlık Pay Sahiplerine Tanınan Haklar
Sermaye Piyasası Kanunu (“SPK”), azınlık pay sahiplerine daha fazla korunma sağlamayı amaçlayan düzenlemeler içermektedir. SPK, TTK’nın düzenlemelerine ek olarak, azınlık pay sahiplerinin haklarının daha da güçlendirilmesine yönelik önemli düzenlemeler sunmaktadır.
3.1. Kayıtlı Sermaye Sisteminde Azınlığın Dava Açma Hakkı
SPK’nın 18. maddesinin 6. fıkrasına göre, kayıtlı sermaye sistemine sahip şirketlerde, yönetim kurulunun aldığı sermaye artırım kararlarına karşı, azınlık pay sahipleri, bu kararların iptalini talep edebilirler. Bu talep, kararın ilanından itibaren 30 gün içinde, şirketin merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesine yapılabilir.
Ayrıca, SPK’nın 93. maddesi gereği, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından alınan kararların, kamuya duyurulduğu tarihten itibaren 30 gün içinde iptal edilmesi talep edilebilir ve bu kararların icrası geri bırakılabilir.
3.2. Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Hakkı
SPK’nın 27. maddesi, belirli koşullar altında azınlık pay sahiplerinin ortaklıktan çıkarılmasını öngörmektedir. Pay alım teklifleri veya belirli pay oranlarına ulaşan diğer pay sahipleri, azınlık pay sahiplerinin hisselerini iptal ettirerek, karşılığında yeni payları kendilerine alabilirler. Bununla birlikte, azınlık pay sahipleri de, paylarını adil bir bedel karşılığında satın almayı talep edebilirler.
3.3. Genel Kurulda Gündem Maddelerinin Eklenmesi ve Karar Taslaklarının Görüşülmesi
SPK’nın 29. maddesi, azınlık pay sahiplerine, genel kurul toplantılarında gündem maddelerinin eklenmesi ve bu maddelere ilişkin karar taslaklarının görüşülmesini talep etme hakkı tanımaktadır. Bu düzenleme, azınlık pay sahiplerinin şirketin karar alma süreçlerinde daha etkin rol alabilmelerine olanak sağlar.
4. TTK ve SPK Uygulamalarının Paralellik Gösterdiği Alanlar
TTK ve SPK’nın düzenlemeleri, özellikle halka açık anonim şirketlerde azınlık pay sahiplerinin haklarının etkin şekilde korunmasına yönelik benzer hükümler içermektedir. TTK’nın öngördüğü azınlık hakları, SPK’nın hükümleriyle paralel olarak halka açık şirketlerde de geçerli kılınmıştır. Bu çerçevede, azınlık pay sahiplerine tanınan başlıca haklar şunlardır:
- Finansal tabloların genel kurulda müzakeresi ve bu müzakerelerin ertelenmesi hakkı
- Şirketin feshi için mahkemeye başvurma hakkı
- Kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibra edilmesini engelleme hakkı
- Yönetim kurulu üyelerinin belirli pay gruplarını temsil etmeleri hakkı
4. Sonuç
TTK ve SPK, azınlık pay sahiplerinin şirket yönetimine katılımını sağlamayı ve haklarının ihlalini engellemeyi amaçlayan bir dizi düzenleme getirmiştir. Bu düzenlemeler, azınlık pay sahiplerinin şirketin işleyişine dair söz sahibi olmalarını, karar alma süreçlerinde etkinliklerini artırmalarını ve çıkarlarını korumalarını temin etmektedir. Hem TTK hem de SPK, azınlık pay sahiplerinin şirket içindeki etkisini ve haklarını güvence altına alırken, şirketlerin yönetiminde şeffaflık ve adil bir yaklaşım sergilenmesine olanak tanımaktadır. Azınlık pay sahiplerinin bu yasal düzenlemelerden faydalanarak şirket içinde etkin bir rol oynamaları ve haklarını savunmaları mümkündür.