Giriş

Nişanlılık, evlenme amacı taşıyan, ancak hukuki olarak tarafları evlenmeye zorlamayan bir ilişki biçimidir. Türk Medeni Kanunu, nişanlılık ilişkisini, iki kişinin birbirine evlenme vaadinde bulunduğu ancak evlenme zorunluluğu yaratmayan bir süreç olarak tanımlar. Bu makalede, nişanlılık ilişkisinin sona ermesi, evlenmeye zorlama hakkı verilmemesi, cayma tazminatları, ceza şartları ve yapılan ödemelerin geri istenememesi gibi konular detaylı bir şekilde ele alınacaktır.


1. Nişanlılık İlişkisinin Tanımı ve Hukuki Durumu

Nişanlılık, iki kişi arasında evlenme amacı güdülerek yapılan, ancak evlenmeye zorunluluk getirmeyen bir ilişkidir. Türk Medeni Kanunu’na göre nişanlılık, taraflar arasında karşılıklı olarak yapılan bir evlenme vaadi olup, bu ilişki herhangi bir evlenme yükümlülüğü yaratmaz. Yani, nişanlılık yalnızca evlenme amacı taşır, ancak nişanlılık ilişkisi sona erdiğinde, taraflardan birini evlenmeye zorlamak hukuki olarak mümkün değildir.

Bu husus Türk Medeni Kanununun 119. Maddesinde Düzenlenmiştir. Buna göre;

Madde Metni

Nişanlılık, evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermez.
Evlenmeden kaçınma hâli için öngörülen cayma tazminatı veya ceza şartı dava edilemez;
ancak yapılan ödemeler de geri istenemez.

Nişanlılık ilişkisinin sona ermesi, evlenme yükümlülüğü oluşturmaz. Bu noktada, nişanlılık ilişkisi evlenme vaadi olarak başlasalar da, bu vaad hukuken bağlayıcı değildir. Nişanlılık süreci sonunda evlenme gerçekleşmezse, taraflar arasındaki ilişki sonlanır, ancak bu durum bir tazminat hakkı doğurmaz.


2. Evlenmeye Zorlamak İçin Dava Hakkı Verilmemesi

Türk Medeni Kanunu, nişanlılık ilişkisinin sona ermesi durumunda, bir tarafın diğerini evlenmeye zorlaması için dava hakkı vermez. Nişanlılık ilişkisi, karşılıklı rıza ile başlar ve sona erer. Bu bağlamda, nişanlılık sözleşmesinin sona ermesi, taraflar arasında evlenme zorunluluğu yaratmaz.

Evlenmeye zorlama hakkı, bir kişinin özgür iradesini ihlal etmek anlamına gelir ve Medeni Kanun’a aykırıdır. Bir taraf, evlenmeye karşı çıkarsa, diğer taraf onu evlenmeye zorlayamaz. Bu nedenle, evlenmeye zorlamak için herhangi bir hukuki dava açılması mümkün değildir.

Evlenme, tamamen kişisel bir irade beyanı olup, her iki tarafın da özgür iradesine dayanmalıdır. Bu sebeple, bir tarafın evlenmeye rıza göstermemesi durumunda, diğer tarafın bunu hukuken zorla dayatması geçerli bir dava konusu olamaz.


3. Cayma Tazminatı ve Ceza Şartlarının Dava Edilememesi

Nişanlılık ilişkisi sona erdiğinde, nişanlanma sürecinde belirli şartlarla cayma tazminatı veya ceza şartı öngörülebilir. Ancak, Türk Medeni Kanunu, nişanlılık ilişkisinin sona ermesi nedeniyle cayma tazminatı ya da ceza şartı taleplerini hukuki olarak geçersiz kılar.

Medeni Kanun’a göre, nişanlılık sözleşmesinde belirtilen cayma tazminatları ve ceza şartları, ilişki sona erdiğinde geçerli değildir. Nişanlılık yalnızca evlenme amacı taşıyan bir süreçtir ve bu süreçte, evlenmeye yönelik bir zorunluluk ya da tazminat yükümlülüğü yoktur.

Bu durum, kişisel iradenin özgürlüğünü teminat altına almak için düzenlenmiştir. Bir taraf, nişanlılık ilişkisinden tek taraflı olarak vazgeçtiğinde, diğer tarafın cayma tazminatı talep etmesi ya da ceza şartlarını yerine getirmesi hukuken mümkün değildir.


4. Yapılan Ödemelerin Geri İstenememesi

Nişanlılık ilişkisi sırasında yapılan maddi harcamalar ve ödemeler, evlenme hazırlıkları çerçevesinde olabilir. Ancak, nişanlılık sona erdiğinde, yapılan bu harcamaların geri istenmesi mümkün değildir. Türk Medeni Kanunu, nişanlılık sürecinde yapılan ödemelerin geri talep edilmesini hukuki olarak yasaklar.

Nişanlılık ilişkisi, evlenme amacını taşır, ancak bu süreçte yapılan harcamalar, evlenme hazırlıklarına yönelik yapılan ödemelerdir ve bu ödemelerin geri alınması hukuken geçerli değildir. Bir taraf, nişanlılık sona erdikten sonra yaptığı harcamaları geri talep edemez. Çünkü nişanlılık, karşılıklı rıza ve güven üzerine kuruludur.

Medeni Kanun, bu tür taleplerin önüne geçerek, nişanlılık ilişkilerinin hukuki güvenliğini sağlamak ve taraflar arasındaki ilişkiyi gereksiz hukuki davalardan korumak amacı taşır. Yapılan ödemelerin geri alınması talebi, nişanlılık sözleşmesinin doğasında bulunmayan bir durumdur.


5. Sonuç

Türk Medeni Kanunu, nişanlılık ilişkisini evlenme amacı taşıyan ancak evlenmeye zorlamayan bir süreç olarak düzenlemiştir. Nişanlılık sona erdiğinde, tarafların birbirlerine evlenmeye zorlamak için dava açması hukuken mümkün değildir. Ayrıca, nişanlılık ilişkisinde cayma tazminatları, ceza şartları ya da yapılan ödemelerin geri istenmesi talep edilemez.

Medeni Kanun, nişanlılık ilişkisini sadece bir evlenme vaadi olarak kabul eder ve evlenmeye dair herhangi bir yükümlülük ya da zorunluluk getirmez. Taraflar, nişanlılık ilişkisini sona erdirme hakkına sahiptir ve bu süreçte hukuki bir tazminat yükümlülüğü doğmaz. Sonuç olarak, nişanlılık, evlenmeye yönelik bir hazırlık süreci olup, her iki tarafın karşılıklı rızasına ve özgür iradesine dayalı olarak yürütülmelidir.