Uyuşturucu suçları, günümüzde dünya çapında yaygın olarak karşılaşılan ve ciddi toplumsal sorunlara yol açan suçlardandır. Bu suçlar, sadece suç işleyen bireyleri değil, aynı zamanda toplumun genel yapısını da olumsuz etkileyebilir. Uyuşturucu suçlarının etkilerini en aza indirmek ve bu suçları işleyen bireylerin yeniden topluma kazandırılmasını sağlamak amacıyla, Türk Ceza Kanunu (TCK) gibi hukuk sistemlerinde etkin pişmanlık gibi yumuşatıcı düzenlemelere yer verilmiştir. Etkin pişmanlık, bir kişinin işlediği suçtan dolayı içtenlikle pişmanlık duyduğunu göstererek, suçun sonuçlarını hafifletebilmesi için tanınan bir hukuki imkandır. Bu makale, uyuşturucu suçlarında etkin pişmanlık kavramını detaylı bir şekilde ele alacak, hukuki düzenlemeleri, uygulama örneklerini ve etkin pişmanlığın suçlulara sağladığı faydaları inceleyecektir.
1. Etkin Pişmanlık Nedir?
Etkin pişmanlık, suçlu bir kişinin işlediği suçtan dolayı pişmanlık duyduğunu ve bu pişmanlıkla birlikte suçun meydana getirdiği zararın telafi edilmesini sağlamak amacıyla belirli bir çaba gösterdiği durumlarda, cezanın hafifletilmesi ya da suçtan kurtulması anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu’nda, etkin pişmanlık özellikle bazı suçlarda, suçlunun suç sonrası davranışlarına bağlı olarak uygulanabilir. Uyuşturucu suçları da bu suç kategorisinde yer almaktadır.
2. Uyuşturucu Suçlarında Etkin Pişmanlık Düzenlemeleri
Türk Ceza Kanunu, uyuşturucu suçları ve etkin pişmanlık ile ilgili özel hükümler içermektedir. Uyuşturucu suçlarına ilişkin etkin pişmanlık düzenlemesi, genellikle uyuşturucu madde temini ve ticareti gibi suçlarda uygulanmaktadır. Etkin pişmanlık, TCK’nın 192. maddesinde düzenlenmiştir ve bu maddeye göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde imalatı, ticareti veya bulundurulması suçlarına karışan kişi, suç işledikten sonra pişmanlık gösterip, maddeyi ele verir veya uyuşturucu maddeyle ilgili faaliyetleri hakkında bilgi verirse, ceza indirimi alabilir.
Madde Metni;
1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz.
TCK’nın 192. maddesi, etkin pişmanlık kavramını şu şekilde ele alır:
- Suçlunun İçtenlikle Pişmanlık Duyduğunun Gösterilmesi: Suçlu, işlediği suçtan dolayı gerçek anlamda pişmanlık duyduğunu ve suçun olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik adımlar attığını kanıtlamalıdır.
- Maddeyi Ele Verme: Etkin pişmanlık için, suçlu uyuşturucu maddeleri ele vererek, suçun daha büyük boyutlarda yayılmasını engellemeyi amaçlamalıdır.
- Suçluya Ceza İndirimi Tanınması: Etkin pişmanlık gösteren kişi, normalde uygulanacak cezanın indirilmesini talep edebilir.
3. Uygulamada Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık, hukuki açıdan bir suçlunun cezalandırılmasında sağlanan bir indirim olsa da, bunun pratikte nasıl işler hale geldiği oldukça önemlidir. Uyuşturucu suçlarına karışan bireylerin etkin pişmanlık gösterip gösteremeyecekleri, ceza yargılamasında göz önünde bulundurulan başlıca faktörlerden biridir.
3.1. Etkin Pişmanlık ve Ceza İndirimi
TCK’nın 192. maddesinde, etkin pişmanlık gösteren kişinin, daha ağır bir ceza ile cezalandırılmak yerine, suçun ciddiyetine göre belirli bir oranda ceza indirimi alması öngörülmüştür. Örneğin, bir kişi uyuşturucu madde ticareti suçunu işledikten sonra pişmanlık gösterip, ele geçirdiği uyuşturucu maddeleri yetkililere teslim ederse, cezası yarı oranında indirilebilir.
Bununla birlikte, ceza indiriminin uygulanabilmesi için, kişinin gerçekten pişmanlık duyduğunu ve suçtan elde ettiği kazançları bir şekilde devlete veya mağdurlara iade ettiğini ispat etmesi gerekir. İlgili kişi sadece işlediği suçla ilgili bilgi vererek veya maddeleri teslim ederek, cezasını hafifletebilir.
3.2. Etkin Pişmanlık ve Bilgi Verme
Uyuşturucu suçlarında etkin pişmanlık, sadece maddelerin teslim edilmesiyle sınırlı değildir. Suçlunun, uyuşturucu madde ticaretiyle ilgili faaliyetler hakkında bilgi vererek, suç örgütlerinin faaliyetlerini engellemeye yardımcı olması, cezalandırma noktasında ciddi bir etki yaratabilir. Bu durumda, suçlunun sağladığı bilgilerin ne kadar değerli olduğuna göre, ceza indirimi uygulanabilir. Bu tür durumlar, özellikle uyuşturucu ticaretinin organize suçlar kapsamında olduğu durumlarda daha fazla önem taşır.
3.3. Etkin Pişmanlıkta Zamanlama
Etkin pişmanlık uygulamasının zamanlaması da önemlidir. Pişmanlık gösteren kişi, suçu işlerken veya suçu işledikten sonra pişmanlık duyduğunu beyan edebilir. Ancak bu pişmanlık, yargılama aşamasına kadar devam etmelidir. Genellikle etkin pişmanlık, suçlunun ilk sorgusunda ortaya çıkmalıdır. Ertelenen veya sonradan yapılan pişmanlık açıklamaları, cezai indirimi sağlamada daha sınırlı etkiler yaratabilir.
Etkin pişmanlığın unsurları incelendiği zaman ortaya iki şart çıkmaktadır. Bunlar; bilgi vermenin gönüllü olması ve bu durumun en geç hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerektiğidir. Söz konusu bu şartların, sanık tarafından pişmanlık duyması ve bu sebeple de hükümden evveli kapsayacak süre içerisinde suçla alakalı olarak bildiklerini samimi bir şekilde anlatması ile gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Ancak hükmün kesinleşmesinden sonra yapılan pişmanlık beyanı bir sonuç ifade etmeyecektir.
4. Etkin Pişmanlık ve Toplum Faydası
Uyuşturucu suçlarında etkin pişmanlık düzenlemesi, sadece failin cezasını hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal düzende de önemli faydalar sağlar. Suçluların pişmanlık göstererek, suçları hakkında bilgi vermeleri, uyuşturucu ticareti ve imalatının önlenmesinde büyük bir rol oynar. Ayrıca, suçlu kişilerin cezaevlerinden daha kısa süreyle çıkmaları, onların topluma kazandırılmasına katkı sağlar ve bireylerin toplumsal yaşama katılımını artırır.
Etkin pişmanlık, suçluların sosyal rehabilitasyon süreçlerini hızlandırabilir ve onları yeniden suç işlememeleri için teşvik edebilir. Bu, aynı zamanda toplumdaki suç oranlarının düşürülmesine de yardımcı olur. Suçlular, pişmanlık göstererek sadece ceza almaktan kurtulmakla kalmaz, topluma katkıda bulunma fırsatına da sahip olurlar.
5. Etkin Pişmanlık ve Hukuki Tartışmalar
Etkin pişmanlık konusunda hukuki tartışmalar da mevcuttur. Bazı eleştirmenler, etkin pişmanlık sisteminin, suçluları teşvik edebileceğini ve bazen suçluların sadece cezadan kaçmak için pişmanlık gösterdiği görüşünü savunmaktadırlar. Buna karşın, bu tür suçlar için etkin pişmanlık uygulamasının, sistemin bütünlüğünü bozmadan, bireylerin cezalarını azaltma noktasında sağladığı adaletin önemli olduğu belirtilmektedir.
Yargıtay bir çok kararında etkin pişmanlık uygulamalarını bozma gerekçesi olarak belirtmiştir.
Kabule göre; Sanığın suça konu esrar maddesini satın aldığını söylediği, hakkında kolluk tarafından ayrı tahkikat evrakı düzenlenen … ve …. … hakkındaki soruşturmanın akıbetinin araştırılması, davanın açılmış olması halinde dosyanın getirtilip incelenerek gerektiğinde davaların birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dava dosyasının bu dosya içine konulması ve sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 192/3.maddesinde düzenlenen Etkin Pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş,…” (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/10452 E. , 2017/7349 K.)
Başkaca bir suça ilişkin yürütülen soruşturmada sanık kendi ikrarı ile uyuşturucu maddelerin bulunmasını sağladıysa veya uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemler ile ortaya çıkmasına yardımcı olduysa TCK md. 192/2 uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin tatbiki ve cezaya hükmolunmaması gerekir. Örneğin yaralama suçuna ilişkin yürütülen soruşturmada yaralama suçunu uyuşturucu madde etkisi altında işlediğini beyan eden ve suçunun ortaya çıkmasını sağlayan sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 28.03.2023 tarihli ve 2020/18973 E., 2023/2730 K)
Arama kararı başka bir suça ilişkin alındıysa, arama işlemleri devam ederken uyuşturucu maddenin yerini göstererek bulunmasına yardımcı olan sanık hakkında cezaya hükmolunamaz. Fuhuşa teşvik soruşturması kapsamında alınan ikamet arama kararına istinaden yapılan arama esnasında, görevlilere aracında uyuşturucu madde olduğunu beyan ederek, sanığın kendisinin aracı açıp suça konu gazete kağıdına sarılı uyuşturucu maddeyi teslim eden sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 13.09.2023 tarihli ve 2021/286 E., 2023/7668 K. sayılı kararı)
Uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin yürütülen soruşturmalarda uyuşturucu madde kullandığını beyan eden sanığın kan ve idrar örneklerinin tahlilinde ikrarını destekleyen bir delil bulunamaması hâlinde sanığın atılı suçtan beraati gerekir. Ancak kan ve idrar örneklerinde, kullandığını beyan ettiği uyuşturucu maddenin pozitif çıkması hâlinde görevlilerin bilgisi olmadığı aşamada ayrıca uyuşturucu madde kullandığını belirterek, bu suçunun ortaya çıkmasını sağladığından, sanık hakkında TCK’nın 192/2. maddesi uyarınca cezaya hükmolunmaması gerekir. (Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 22.12.2014 tarihli ve 2013/52 E., 2014/13744 K. sayılı kararı)
“Yerel Mahkemece yapılan değerlendirmenin somut delillere değil soyut nitelikteki kanaate dayalı olması, not kâğıtlarının uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olduğunun kabul edilmesi hâlinde dahi ele geçirilen suç konusu tabletler ile ilgi olduğunun tespit edilememesi, sanığın beyanının olmaması durumunda suç konusu tabletlerin ülkemize başka bir ülkeden getirildiğini gösterir dosya kapsamında başkaca delil de bulunmaması, kolluk görevlilerince yapılan arama sonucunda suç konusu tabletlerin ele geçirildiği an itibarıyla “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma” suçunun şüphelisi konumuda bulunan sanık hakkında bu suçtan soruşturmaya başlanıldığı sırada, “uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme” suçuna ilişkin bilgi sahibi olmayan kolluk görevlilerine, suç konusu tabletleri on gün kadar önce İran’dan getirdiğini söyleyerek bilgi vermesi üzerine “uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme” suçunun ortaya çıktığının anlaşılması karşısında; suç konusu tabletlerin yurt dışından getirildiğine ilişkin somut nitelikte hiçbir delil bulunmadığı aşamada kendi beyanı ile uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme” suçunu ortaya çıkaran sanık hakkında TCK’nın 192. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu suçtan cezaya hükmolunamayacağı, “uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme” ve “uyuşturucu veya uyarıcı madde nakletme” eylemlerini işlediği ancak ithal suçunun cezalandırma koşulunun gerçekleşmediği anlaşılan sanık hakkında, sabit olan ve cezalandırılabilir nitelikteki uyuşturucu madde nakletme suçundan hüküm kurulması gerektiği kabul edilmelidir.” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/9-345 E. ve 2020/73 K. sayılı İlamı)
6. Sonuç
Uyuşturucu suçlarında etkin pişmanlık, hukuki olarak bir suçlunun cezai sorumluluğunu azaltabilecek bir düzenleme olarak büyük önem taşımaktadır. Türk Ceza Kanunu, etkin pişmanlık yoluyla, suçluların topluma kazandırılmasını ve suçların önlenmesini hedeflemektedir. Etkin pişmanlık gösteren suçlular, sadece ceza indirimi almakla kalmaz, aynı zamanda toplumda suç oranlarını azaltmak için değerli bir kaynak sağlar. Ancak, etkin pişmanlık uygulamalarının yalnızca samimi ve gerçek pişmanlık durumlarında uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. Bu sayede, hem suçluların rehabilitasyonu hem de toplumsal barış sağlanabilir.