Giriş
Devlet Demir Yolları (TCDD), Türkiye’nin ulaşım altyapısının temel taşlarından birini oluşturan, ülke çapında demir yolu hatlarının işletmesinden sorumlu olan bir kamu kurumudur. Demir yolları, hem şehir içi hem de şehirlerarası taşımacılığı sağlayarak, ekonomik ve sosyal kalkınma için önemli bir rol oynar. Bu nedenle, demir yollarının inşası, iyileştirilmesi ve genişletilmesi sürekli olarak devlet tarafından desteklenen projeler arasındadır. Ancak, demir yolu projelerinin gerçekleştirilmesi sıklıkla kamulaştırma işlemlerini gerektirir. Kamulaştırma, devletin kamu yararı adına özel mülkiyet üzerindeki hakları sınırlayarak, taşınmazların kamu kullanımına sunulmasını sağlayan bir hukuki süreçtir.
Bu makalede, Devlet Demir Yolları’nın gerçekleştirdiği kamulaştırma işlemlerinin kapsamlı bir analizi yapılacaktır. Kamulaştırma sürecinin yasal altyapısı, uygulama aşamaları, toplumsal etkileri ve bu sürecin karşı karşıya kaldığı zorluklar detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

1. Kamulaştırma Nedir ve Hukuki Çerçevesi
Kamulaştırma, kamu hizmetleri ve kamu yararı amacıyla özel mülkiyete ait taşınmazların devlet tarafından zorla alınmasıdır. Bu süreç, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve 6570 sayılı Kamu Konutları Kanunu gibi yasal düzenlemelerle belirlenmiştir. Türkiye’de kamulaştırma, kamu hizmetinin sağlanabilmesi için özel mülkiyet haklarının sınırlanması ve kamu yararının gözetilmesi amacıyla gerçekleştirilir.
Devlet Demir Yolları gibi kamu kurumları, demir yolu hattı inşa etmek, mevcut hattı genişletmek veya bakım ve iyileştirme yapmak gibi projelerle kamulaştırma işlemlerini yürütürler. Kamulaştırma kanunu, devletin bir taşınmazı kamulaştırma hakkını açıkça verir, ancak bu süreçte mülk sahiplerinin hakları da korunur. Kamulaştırma sırasında belirlenen bedel, taşınmazın rayiç bedeli üzerinden belirlenir ve kamulaştırılan kişi ya da kuruma adil bir ödeme yapılır.
Kamulaştırmanın Temel Amaçları:
- Kamu Yararını Sağlamak: Kamulaştırma, kamu yararını sağlayan projelerin hayata geçmesini kolaylaştırır. Demir yolu projeleri de bu kategoridedir.
- Toplumun Ulaşım İhtiyacını Karşılama: Demir yolları, büyük bir ulaşım ağına sahip olması gereken bir altyapı aracıdır. Bu nedenle, kamu yararına olan her yeni demir yolu hattı için kamulaştırma yapılması gerekebilir.
- İhtiyaçların Karşılanması: Artan nüfus ve şehirleşme ile birlikte, demir yolu ağlarının genişletilmesi ve modernizasyonu kaçınılmaz hale gelir. Kamulaştırma bu süreçlerin önünü açan bir mekanizmadır.
2. Devlet Demir Yolları Kamulaştırma Süreci
Devlet Demir Yolları, demir yolu altyapısını güçlendirmek ve yenilemek için çeşitli projeler yürütmektedir. Bu projelerde, kamulaştırma işlemleri çeşitli aşamalardan oluşur. Aşağıda, DDY’nin kamulaştırma sürecinin her aşaması detaylı bir şekilde ele alınacaktır:
2.1. Proje ve İhtiyaç Tespiti
Kamulaştırma süreci, öncelikle Devlet Demir Yolları tarafından yürütülen proje tasarımı aşamasıyla başlar. Bu aşamada, yeni bir demir yolu hattı inşa edilmesi ya da mevcut hattın genişletilmesi ihtiyacı belirlenir. Proje kapsamında hangi taşınmazların kamulaştırılacağı tespit edilir. Bu süreç, özellikle demir yolunun geçeceği bölgenin harita ve arazi etütlerinin yapılmasını gerektirir.
Kamulaştırma yapılacak alanlar, etüt raporları ve proje çizimleriyle belirlenir. Bu aşama, kamulaştırılacak taşınmazların kapsamını netleştirir. Eğer mevcut bir demir yolu hattı iyileştirilecekse, hattın genişletilmesi için ek araziler gerekebilir.
2.2. Kamulaştırma Planı ve İlan
Kamulaştırma işlemi başlatılmadan önce, DDY kamulaştırılacak araziler için bir plan hazırlar. Bu plan, taşınmazın ne şekilde alınacağı, kamulaştırma bedelinin nasıl belirleneceği ve ödeme sürecinin nasıl işleyeceğini içeren bir dokümandır. Hazırlanan kamulaştırma planı, ilgili kamu kurumlarına iletilir ve halkın bilgilendirilmesi amacıyla ilan edilir.
2.3. Değerleme ve Tazminat Ödemeleri
Kamulaştırma sürecinin en önemli adımlarından biri, taşınmazların değerlemesidir. Kamulaştırma yapılacak her taşınmaz için değerleme raporu hazırlanır. Bu raporlar, taşınmazın mevcut durumu, kullanımı ve piyasa değeri hakkında bilgi verir. Değerleme raporu, taşınmaz sahibinin itiraz etmeyeceği bir bedel belirlenmesine olanak tanır.
Değerleme raporu tamamlandıktan sonra, kamulaştırma bedeli belirlenir. DDY, bu bedeli taşınmaz sahibine ödeme yaparak süreci başlatır. Ancak, taşınmaz sahibinin belirlenen bedeli kabul etmemesi durumunda, kamulaştırma işlemi yasal yollara başvurulmak suretiyle devam eder.
2.4. Hukuki Süreç ve İtirazlar
Kamulaştırma işlemi sırasında, taşınmaz sahipleri ödenecek bedelle ilgili itirazda bulunabilirler. Bu tür itirazlar, hukuki bir sürece dönüşebilir. Kamulaştırma bedelinin yeterli olmadığı düşüncesiyle yapılan itirazlar, taşınmazın değerinin yeniden değerlendirilmesini ve artış sağlanmasını gündeme getirebilir. Mahkeme kararları doğrultusunda, bedel yeniden belirlenebilir.
Taşınmaz sahibinin taşınmazını devlet adına vermemesi durumunda ise, kamulaştırma mahkemesi süreci devreye girer. Bu süreç, taşınmaz sahibinin mülkünü devretmemesi durumunda hukuki çözüm arayışıdır.
2.5. Kamulaştırma Sonrası İnşaat ve Uygulama
Kamulaştırma işlemi tamamlandıktan sonra, devlet demir yolunun inşaatına başlar. Kamulaştırılan taşınmazlar üzerinde demir yolu hattı inşa edilir, yol genişletilir ya da mevcut altyapı iyileştirilir. Kamulaştırma süreci, taşınmaz sahiplerinin haklarının korunmasıyla birlikte, devletin kamu yararına yönelik projeleri hayata geçirmesine olanak tanır.

3. Hızlı Tren Hatları ve Acele Kamulaştırma
Türkiye’deki ulaşım altyapısının modernizasyonu ve hızlı tren hatlarının inşası, ülkenin ekonomik büyümesinin hızlanmasına, toplu taşıma sistemlerinin iyileşmesine ve çevresel sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlamaktadır. Bu projeler için gerekli olan alanların temini, çoğu zaman özel mülkiyete ait taşınmazların devlet tarafından alınmasını gerektirmektedir. Bu noktada, acele kamulaştırma, hızlı tren hatlarının inşası gibi projelerde sıkça başvurulan bir yöntemdir. Acele kamulaştırma, bir kamu yararı için acele edilmesi gereken durumlarda, özel mülkiyete ait taşınmazların kamulaştırılmasını hızlandıran bir uygulamadır. Ancak bu süreç, mülkiyet haklarının ihlali iddiaları ve hukuki sorunlar doğurabilir. Bu makalede, hızlı tren hatları inşası bağlamında acele kamulaştırma uygulaması ve bu uygulamanın hukuki boyutları ele alınacaktır.
Acele Kamulaştırma Nedir?
Acele kamulaştırma, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda düzenlenmiş bir prosedürdür ve belirli durumlarda, taşınmazların devlet tarafından hızla alınabilmesini sağlayan bir yöntemdir. Kamulaştırma, kamu yararı amacı güderek özel mülkiyete ait taşınmazların devlete geçirilmesidir. Ancak acele kamulaştırma, bu işlemin normalde gerektirdiği süreçlerden daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesidir. Acele kamulaştırma, genellikle büyük altyapı projeleri, afet durumları veya güvenlik gereklilikleri gibi acil ve önemli durumlarda uygulanır.
Hızlı tren hatlarının inşası da, özellikle uzun mesafeleri hızlı ve verimli bir şekilde kat edebilmek için büyük bir kamu yararı taşır. Bu tür projeler için acele kamulaştırma sıklıkla tercih edilmektedir. Projelerin zamanında tamamlanabilmesi ve devletin ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi adına, acele kamulaştırma işlemi zorunlu hale gelebilir.
Acele Kamulaştırma Süreci
Acele kamulaştırma süreci, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, acele kamulaştırma yapılabilmesi için öncelikle bir kamu yararı kararı alınması gerekmektedir. Kamulaştırma işleminin gerekliliği ve acele edilmesinin sebepleri, ilgili idari merciler tarafından belirlenmelidir. Hızlı tren hatları projelerinde bu karar, genellikle ilgili ulaşım ve altyapı kurumları (örneğin, Ulaştırma Bakanlığı veya TCDD) tarafından alınır.
Acele kamulaştırma işleminde izlenecek adımlar şu şekildedir:
- Acele Kamulaştırma Kararının Alınması: İlgili kamu kurumu, proje için acele kamulaştırma kararı alır. Bu karar, taşınmazların kamulaştırılmasının kamu yararına olduğunu ve işlemin hızlandırılmasının gerekli olduğunu belirten bir karardır.
- Taşınmazların İlanı ve Bedel Teklifi: Kamulaştırma yapılacak taşınmazlar belirlenir ve taşınmaz malikleri bu taşınmazlarının kamulaştırılacağına dair bilgilendirilir. İlgili kamu kurumu, taşınmazların değerini belirler ve malike kamulaştırma bedelini teklif eder.
- İtiraz ve Mahkeme Süreci: Taşınmaz sahibi, teklif edilen bedeli kabul etmezse, kamulaştırma işlemi mahkeme yoluyla devam eder. Mahkeme, taşınmazın değerini tespit eder ve uygun bir bedel belirler.
- Taşınmazın Kamulaştırılması ve Ödeme: Mahkeme kararına göre, belirlenen bedel ödenir ve taşınmaz devletin mülkiyetine geçer. Kamulaştırma bedeli ödenmeden taşınmazın alım işlemi gerçekleştirilemez.
Hızlı Tren Hatları ve Acele Kamulaştırma
Hızlı tren hatları projeleri, büyük ölçekli ve zaman açısından hayati öneme sahip projelerdir. Bu projeler, şehirlerarası ulaşımda hız, verimlilik ve ekonomik katkı sağlarken, çevre dostu bir alternatif sunarak karayolu ve havayolu taşımacılığının yükünü hafifletmektedir. Ancak hızlı tren hattı inşa edilirken, demiryolu hattı boyunca geniş alanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu alanlar, yerleşim yerleri, tarım arazileri veya sanayi bölgeleri gibi özel mülkiyete ait taşınmazlar olabilir.
Acele kamulaştırma, hızlı tren hatlarının zamanında tamamlanabilmesi için büyük önem taşır. Çünkü bu projelerde, hızlı bir şekilde arazi temini sağlanmalıdır. Kamulaştırma sürecinin uzaması, projelerin gecikmesine ve yüksek maliyetlere yol açabilir. Bu yüzden acele kamulaştırma, hızlı tren projeleri için genellikle tercih edilen bir yöntemdir. Ancak acele kamulaştırma uygulamasının da birtakım hukuki sorunları ve zorlukları bulunmaktadır.
Acele Kamulaştırmanın Hukuki Sorunları
Proje Gecikmeleri ve Hukuki Süreçler: Acele kamulaştırma işlemleri genellikle hızlı olmasına karşın, bazen yargı sürecindeki gecikmeler, projelerin ilerlemesini engelleyebilir. İtirazlar, mahkemeye taşınan anlaşmazlıklar ve prosedürlerin uzunluğu, kamulaştırma sürecini uzatabilir.
Mülkiyet Hakkının İhlali: Acele kamulaştırma, kişilerin özel mülkiyet hakkına müdahale eder. Bu durum, taşınmaz sahiplerinin mülkiyet hakkı ihlali olarak değerlendirilebilir. Anayasaya göre, özel mülkiyetin korunması temel bir haktır ve kamulaştırma bu hakka ciddi bir müdahale teşkil edebilir.
Kamulaştırma Bedelinin Adil Olmaması: Acele kamulaştırma süreçlerinde, kamulaştırma bedeli genellikle tartışma konusu olur. Taşınmaz sahipleri, sunulan bedelin, taşınmazın gerçek piyasa değerini yansıtmadığını savunabilirler. Mahkemeler, bu bedelin adil olup olmadığını inceleyerek, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye çalışır.
Acele Kamulaştırma Kararının Kamu Yararına Olup Olmadığı: Acele kamulaştırma, genellikle kamu yararı doğrultusunda gerçekleştirilir. Ancak bazen kamulaştırma kararının kamu yararına dayanıp dayanmadığı sorgulanabilir. Hızlı tren projelerinde bu tür sorgulamalar, özellikle çevresel etki değerlendirmesi ve yerel halkın hakları göz önünde bulundurularak yapılabilir.
Devlet Demir Yolları (TCDD) ve diğer kamu kurumları tarafından yapılan kamulaştırma işlemleriyle ilgili Yargıtay kararları, kamulaştırma sürecinin hukuki boyutunu anlamak için önemli bir kaynaktır. Yargıtay, Türkiye’deki en yüksek yargı organı olarak, kamulaştırma ile ilgili davalarda emsal teşkil edebilecek kararlar vermektedir. Bu kararlar, devletin kamulaştırma hakkı ile özel mülkiyet hakları arasındaki dengeyi, kamulaştırma bedelinin belirlenmesini, itiraz süreçlerini ve hukuki sürecin nasıl işlemesi gerektiğini belirler.
Aşağıda, kamulaştırma ile ilgili bazı önemli Yargıtay kararlarını genel hatlarıyla inceleyeceğiz. Bu kararlar, Türkiye’deki kamulaştırma sürecinde sıklıkla karşılaşılan durumlardan bazılarında verilen kararları içermektedir.
Hesaplamaya İlişkin Emsal Yargıtay Kararları
Kamulaştırma İşlemi Kesinleşen Paylar Yönünden Bedel Arttırımı Talep Edilemez;
“Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; sundukları noter tebligatı ve tezyidi bedel kararının Mahkemece hatalı değerlendirildiğini, bir kısım davacılar yönünden sıfr bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, muris …’a çıkarılan tebligatın oğlu … imzasına tebliğ olduğunu, bu kişinin kamulaştırmadan haberdar olduğunu, tapuda ferağ verilmediğini, TCDD Genel Müdürlüğünün taşınmazda el atması olduğunu, TCDD Genel Müdürlüğünden bu konuda bilgi alınmadığını, davanın adı geçen idareye ihbar edilmesi gerektiğini, davacıların muris ile bağlantısını gösteren güncel veraset ilamının bulunmadığını, el atma tarihindeki niteliğine göre taşınmaza değer biçilmesi gerektiğini, uygun emsal incelenmediğini, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek Madde 3’e göre değer biçilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.Dava, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir. Davalı idare tarafından dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerine başlandığı, kamulaştırma işlemi usulsüz tebliğ edilmiş ise de davacı … ve … murisi … ve davacı … tarafından kendi paylarına ilişkin tezyidi bedel davası açıldığı, Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilamı ile idarenin taşınmazın 914 m2 kısmının kamulaştırılmasından vazgeçtiği belirterek adı geçen davacıların paylarına düşen kamulaştırma bedellerinin artırılması yönünde kabul kararı verildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla bedel arttırım davasına konu 4706 m2 alanda … ve … payları yönünden kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olduğundan adı geçenlerin 4706 m2 kısımdaki payları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken tezyidi bedel kararı gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” (Yar. 5. HD. 2023/2180 E. ve 2024/157 K. Sayılı İlamı)
Ray ve Çelik Köprülerin Hurda Bedellerinin Kamulaştırma Bedeline Eklenmemesi Yönünden;
Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve 50 yıllık ömrünün tamamladığından rayların hurda bedeli hesaplanmış ve kamulaştırma bedeline eklenmemiş ise de dosya içindeki TCDD Genel Müdürlüğüne bağlı TCDD 5. Bölge Müdürlüğü bila tarihli yazılarına göre dava konusu taşınmazda bulunan rayların TCDD yetkilerince teslim edildiği gibi taraflar arasında yapılan protokolde 3.B maddesinin üçüncü bendinde yazılı “TCDD’nin tek yanlı istemiyle istediği ray ve çelik köprülerin söküm ve nakliyesi TCDD’ye ait olmak üzere TCDD tarafından bila bedel alınacaktır” maddesi gözetildiğinde rayların hurda bedelinin kamulaştırma bedeline eklenmemesi doğrudur. (Yar. 7.HD. 2022/6573 E. ve 2023/3719 K. Sayılı İlamı)
Orman Parseli Olan Yerde Ağaç Bedellerine İlişkin Hak Talebinin Kamulaştırma Bedeli Olarak Talep Edilebileceğine İlişkin;
Mahkemece, orman arazisine dikilen ağaçlardan dolayı muhdesatın aidiyetinin tespitinin istenemeyeceği gerekçesiyle verilen karar, ilgili hukuk kısmında bulunan açıklamalarla, bu kısımda değinilen Anayasa Mahkemesi kararıyla ve Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesiyle uyumlu değildir. Mahkemece yapılması gereken; dava konusu muhdesatların bulunduğu alanı kapsayacak şekilde, bu alanda yapılan kamulaştırma işlemleriyle ilgili bilgi ve belgeleri ilgili kurumlardan celp ederek, alanında uzman bilirkişiler marifetiyle taşınmaz başında keşif yapıp, tanık beyanlarını tespit ederek, dava konusu taşınmazın kamulaştırma alanında kalıp kalmadığının belirlenmesiyle, kamulaştırma alanında bulunuyor ise davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek bu kez muhdesatın niteliği ve davacı tarafça meydana getirilip getirilmediğinin, ayrıca muhdesatın tesis tarihi esas alınarak davacının haklı-meşru beklentisinin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesiyken İlk Derece Mahkemesince dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine yönelik olarak verilen karar doğru görülmemiş, kararının bu sebeplerle bozulması gerekmiştir. (Yar. 7. HD. 2022/648 E. ve 2023/3178 K. Sayılı İlamı)
Sonuç olarak, Devlet Demir Yolları’nın kamulaştırma işlemleri, Türkiye’nin demir yolu ağının genişlemesi ve iyileştirilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Ancak, bu süreçlerin doğru ve adil bir şekilde yürütülmesi, taşınmaz sahiplerinin mağduriyetlerinin önlenmesi ve toplumsal denetimin sağlanması açısından büyük önem taşır. Kamulaştırma, devletin kamu yararına yönelik projeleri gerçekleştirmesini sağlar, ancak toplumsal etkilerinin de göz önünde bulundurulması gereken bir süreçtir. Kamulaştırma süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi, devletin kamu hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulabilmesini sağlar.
Kamulaştırma sürecinde herhangi bir sorun yaşayan kişilerin bir avukata danışmaları önemlidir.