Anayasada Şikâyet ve Hak Arama Hürriyeti
Şikâyet ve hak arama hürriyeti, Türk Anayasası ile güvence altına alınmış temel bir haktır. Anayasamızın 36. maddesine göre, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” Bu madde, adli hak arama hürriyetini tanımaktadır.
Ayrıca, Anayasa’nın 74. maddesi idari hak arama özgürlüğünü güvence altına alır: “Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılı olarak başvurma hakkına sahiptir.” Bu madde, vatandaşların ve Türkiye’de ikamet eden yabancıların idari şikâyet başvuru haklarını garanti etmektedir.
Devlet Memurlarının Hak Arama Hürriyeti
Devlet Memurları Kanunu’nun 21. maddesi, kamu çalışanlarının şikâyet hakkını düzenlemektedir: “Devlet memurları, kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat etme, amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikâyet etme ve dava açma hakkına sahiptirler.” Bu hüküm, kamu çalışanlarının şikâyet başvurularının prosedürünü belirler. Şikâyetler, sırasıyla amirden üst amire doğru yapılmalı ve şikâyet edilen amirler atlanmalıdır.
Şikâyet süreci, 12 Ocak 1983 tarihinde yayımlanan “Devlet Memurlarının Şikâyet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik” ile ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Yönetmeliğe göre, şikâyet edilen amirin disiplin amiri tarafından 30 gün içinde tahkikat yapılması gerekir. Şikâyet sonucunda verilen karar, başvurucuya bildirildikten sonra 10 gün içinde itiraz edilebilir.
Kamu çalışanları, şikâyet prosedürüne uymadıkları takdirde, 657 sayılı Kanun’un 125/A-d maddesine göre “uyarı” cezası ile cezalandırılabilirler.
Şikâyet Hakkı ve Anayasal Güvence
Şikâyet hakkı anayasal bir haktır ve bu hak, hiçbir yönetmelik ya da kanunla kısıtlanamaz. Anayasa Mahkemesi, şikâyet sonucu “uyarı” cezası verilen bir kamu çalışanının, bu cezanın ifade özgürlüğü ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi, “hiyerarşi ve disiplin içerisinde bulunanlara yönelik olarak belirli şikâyet usullerinin ve bunların dayandırıldığı disiplin yaptırımlarının, demokratik toplum düzeninde gerekli olmadığı” sonucuna varmıştır (B. No: 2014/12143).
Kamu Çalışanlarının Şikâyet Sürecindeki Zorluklar
Kamu çalışanları, amirlerine karşı şikâyet başvurusunda bulunduklarında tatmin edici sonuçlar almayabilirler. Özellikle mobbing gibi olumsuz çalışma koşulları altında kalan kamu çalışanları, şikâyet haklarını kullanmakta zorluk çekmektedir. Bu çalışanlar, CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi), BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) veya Etik Kurulu gibi bağımsız kuruluşlara başvuruda bulunarak haklarını aramaya çalışmaktadırlar. Ancak bu başvurular, bazen disiplin cezalarına yol açabilmektedir.
Mahkeme Kararları ve Kamu Çalışanlarının Hak Arama Hürriyeti
Adana 1. İdare Mahkemesi’nin 2010/1614 E. ve 2011/1535 sayılı kararında, kamu çalışanlarının doğrudan Başbakanlığa şikâyet başvurusu yapmalarına engel bir durum olmadığı ifade edilmiştir. Mahkeme, bu tür başvuruların şikâyet hakkını engellemeyeceğine karar vermiştir. Bu karar, kamu çalışanlarının şikâyet haklarını etkin bir şekilde kullanabilmesi için önemli bir emsal teşkil etmektedir.
Yönetmeliğin Çağdaş Gereksinimlere Uygun Olmaması
Devlet Memurlarının Şikâyet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik, 1980 darbesi sonrası askeri vesayet dönemi koşullarında hazırlanmış ve bu dönemin izlerini taşımaktadır. Bu durum, kamu çalışanlarının hak arama özgürlüklerinin kısıtlanmasına neden olmaktadır. Yönetmeliğin çağın gereksinimlerine uygun olmaması, kamu çalışanlarının şikâyet hakkının etkin bir şekilde kullanılmasına engel teşkil etmektedir. Bu nedenle, kamu çalışanlarının şikâyet haklarını güvence altına alacak daha çağdaş ve demokratik bir yönetmelik hazırlanması gerektiği düşünülmektedir.
Sonuç ve Öneriler
Anayasada güvence altına alınan şikâyet hakkı, devlet memurlarının da etkin bir şekilde kullanması gereken bir haktır. Ancak mevcut yönetmelikler, kamu çalışanlarının hak arama özgürlüklerini sınırlayarak demokratik toplum düzenine aykırı bir durum yaratmaktadır. Bu nedenle, kamu çalışanlarının şikâyet haklarını daha etkin kullanabilmesi için mevcut yönetmeliğin çağdaş gereksinimlere uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerektiği açıktır. Ayrıca, mahkeme kararları da bu yönlü düzenlemelerin gerekli olduğunu göstermektedir.