1.Giriş
Ceza Muhakemesi Kanununda Olağan ve Olağanüstü Kanun Yolu olmak üzere iki çeşit kanun yolu türü bulunmaktadır. Olağan Kanun Yolları, kesinleşmemiş bir hükmün üst derece mahkemesi tarafından incelenmesiyken, Olağanüstü Kanun Yolları ise tüm mahkemeler tarafından kesinleşmiş veya temyiz-istinaf aşamasından geçmeden kesinleşen hükümlerin kanun yollarına taşınmasıdır yani sonuç olarak kesinleşen hükümler olağanüstü kanun yollarına konu olabilmektedir. Doğaldır ki adından da anlaşılacağı üzere olağan kanun yolları başvurabilme şartları açısından olağanüstü kanun yollarından daha elverişlidir. Olağanüstü Kanun Yolları kanunda belirli ve önemli şartların gerçekleşmesiyle başvurulabilen hukuki çarelerdir. Yargılamanın Yenilenmesi ise olağanüstü kanun yollarında yer almakta ve Ceza Muhakemesi Kanununun 311 ve 323.Maddeleri arasında düzenlenmiştir.
2.Yargılamanın Yenilenmesi ve Tanımı (Madde 311 vd.)
Yargılamanın Yenilenmesi, kanunda sınırlı şekilde belirtilmiş olan sebeplerin varlığı halinde, hükmü vermiş olan mahkemenin yargılamayı en başından itibaren yenileyerek somut olay bakımından yeni bir hüküm kurmasıdır. Yargıtay’ın tanımına göre ise “Yargılamanın Yenilenmesi, mahkemece verilip kesinleşen hükümde, hukuksal hatanın yapıldığının bilahare tespiti üzerine başvurulan özel nitelikli bir yoldur. Kesinleşen hükmün dokunulmazlığının istisnasını oluşturur” Yargılamanın Yenilenmesi kanun yoluna başvurabilmek için hükmün nasıl kesinleştiğinin bir önemi yoktur.
3.Yargılamanın Yenilenmesi Sebepleri
Yargılamanın Yenilenmesi sebepleri kanunda hükümlünün lehine ve aleyhine olmak üzere iki başlık altında düzenlenmiştir.
3.1.Hükümlünün Lehine Olan Yargılama Sebepleri (Madde 311)
a)Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahte olması (CMK m.311-a), (Bu sebebin yargılamanın yenilenmesine sebebiyet vermesi için ise yine belirli şartlar aranmaktadır.)
- Bir Belge Olmalıdır. Belge tanımından kasıt herhangi bir yazılı metin, kağıt ve mühür de olabilir. Yani belge terimi geniş anlamda düşünülmelidir. Bir Whatsaap konuşması da belge niteliği taşıyor olabilmektedir.
- Bu Belge Sahte Olmalıdır. Ancak bu sahteliğin suç teşkil etmesi gerekmektedir. Eğer belgedeki sahtelik suç teşkil etmiyorsa (yani belgede sahtecilik yoluyla tahrifat veya oynama yapılmamışsa) duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahte olması sebebiyle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacaktır. Fakat daha sonra açıklanacağı üzere suç teşkil etmeyen sahte belge, yeni bir olayın ortaya çıkması yargılamanın yenilenmesi sebebine dayanak olabilmektedir. Buna ek olarak sahte belgeyi kimin hazırladığının sanık açısından farkları bulunmaktadır. Eğer sahtelik sanığın haberi olmadan hazırlanmış ise bu durum lehe yenileme sebebi olacaktır. Eğer sanık sahtelikten haberdarsa ya da direkt sahteliği meydana getiren kendisi ise aleyhe yargılamanın yenilenmesi nedeni olacaktır.
- Belge Duruşmada Kullanılmalı ve Hükmü Etkilemelidir. Kanundaki duruşmada kullanılmalı hükmü kanaatimizce yersizdir. Çünkü, tartışılması ve değerlendirilmesi anlamsız olduğundan bahisle duruşmada değinilmeyen belgeler olabilmektedir. Dolayısıyla burada dikkat edilmesi gereken durum sahtelik içeren bu belgenin, sanığa yönelik verilen hapis cezası ve/veya beraat hükümlerinin verilmesinde dayanak alınmış olması gerekmektedir.
b)Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiğinin anlaşılması, (CMK m.311-b) Burada en çok dikkat edilmesi gereken husus, tanık ve/veya bilirkişinin ister kasten isterse ihmale dayalı şekilde sanığın aleyhine beyanda ve/veya bilirkişi raporu hazırlamış olmasıdır. Dolayısıyla tanığın susması ya da tanıklıktan çekinmesi halinde yargılamanın yenilenmesine başvurulabilmesi mümkün değildir.
c)Hükme katılmış olan hakimlerden birinin, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkumiyetini gerektirecek biçimde görevini yapmada kusur etmiş olması, (CMK m.311-c) Yine burada önemli olan husus hakimin davranışının suç teşkil etmesidir. Dolayısıyla hükümlünün kusuru olan ya da disiplin soruşturmasına sebebiyet vermiş olan hakim davranışları yargılamanın yenilenmesi sebebi olmayacaktır.
d)Ceza hükmü, hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hükmün kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılması, (CMK m.311-d)
e)Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanmasını ile mahkum edilmesini gerektirecek nitelikte olması, (CMK m.311-e) Kanun metninden de anlaşılabildiği gibi ortaya konulması gereken yeni olay veya delilin sanığın beraatini gerektirmesi zorunlu tutulmamaktadır. Sanık hakkında daha hafif ceza uygulanmasını sağlayacak bir delilin veya olayın ortaya çıkması da yargılamanın yenilenmesi sebebi olacaktır.
f)Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi, (CMK m.311-f)
3.2.Hükümlünün Aleyhine Olan Yargılamanın Yenilenmesi Sebepleri (CMK m.314)
a)Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa, (CMK m.314-a) Yukarıda da ayrıntılı şekilde değindiğimiz üzere, hükme etkili olan ve suç teşkil eden belge, hükme etkili olmuş ve sanığın bundan yarar sağlamış olması gerekmektedir.
b)Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmiş ise, (CMK m.314-b) Sanığın lehine olan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinde değinildiği üzere ondan farklı olarak hakimlerin suç teşkil edecek düzeyde hakkaniyet ve hukuka aykırı hüküm kurmuş olması gerekmektedir.
c)Sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunmuşsa. (CMK m.314-c) Bu gerçekleşmesi çok mümkün olmayan bir yargılamanın yenilenmesi nedenidir. Sanığın ilgili suçtan ceza almamış olması veya daha az bir ceza ile tazyik edilmiş olması hallerinde sanığın kovuşturma bitiminde hakim huzurunda güvenilebilir nitelikte beyanda bulunarak suçu kendisinin işlediğini itiraf etmiş olması veya somut olayla ilgili sonuç hükmü değiştirecek bir ifadede bulunması gerekmektedir.
4.Yargılamanın Yenilenmesi Talebinde Ne Zaman Bulunulmalıdır?
Yargılamanın Yenilenmesi talebinde bulunabilme süresi değişkenlik göstermektedir.
Yargılamanın Yenilenmesinin hükümlünün lehine olması halindeà SÜRESİZ
Yargılamanın Yenilenmesinin hükümlünün aleyhine olması halindeà Suçun dava zamanaşımı süresine tabidir. (Örneğin Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasını gerektiren suçlarda dava zamanaşımı 30 yıldır. Dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış sanıkların aleyhinde yargılamanın yenilenmesine başvurabilmek için 30 yılın geçmemiş olması gerekmektedir.) Dolayısıyla farklı suçlar farklı dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğundan bu talep gerçekleştirilmek istendiğinde Türk Ceza Kanununun 66. Maddesinde Dava Zamanaşımı Hükümlerine bakılmalıdır.
5.Yargılamanın Yenilenmesi İstemi Hükmün İnfazına Ne Etkisi Olur?
Yargılamanın Yenilenmesi başvurusu kural olarak hükmün infazını ertelemez. Fakat bu kesinlik içerir nitelikte değildir. Mahkeme, zaruret görürse henüz başlanmamış infazın ertelenmesine ya da başlanmış infazın durdurulmasına karar verebilmekte yani bu hususta takdir yetkisine sahip bulunmaktadır.
6.Yargılamanın Yenilenmesine Engel Olmayan Hal ve İstemde Bulunabilecek Kişiler (CMK m.313)
Hükmün infaz edilmiş olması veya hükümlünün ölümü, yargılamanın yenilenmesi istemine engel olmaz. Ölüm halinde ölenin eşi, üstsoyu, altsoyu ve kardeşleri yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilirler. Bu kişilerin yokluğu halinde Adalet Bakanı da yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilir.
7.Yargılamanın Yenilenmesi İsteminin Kabul Edilmeyeceği Hal
a) Kanunun aynı maddesinde yer almış sınır içinde olmak üzere cezanın değiştirilmesi amacıyla yargılamanın yenilenmesi kabul edilemez. (Örneğin alt sınırı 1 yıl üst sınırı 3 yıl olan bir suç ile tazyik eden kişiye verilen sonuç ceza bu aralık içindeyse bu cezanın alt sınırdan verilmesi ya da üst sınırdan verilmesi için yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması halinde bu istem reddedilir.)
b) Hatanın giderilebilmesini sağlayacak başka bir yol varsa, yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemez.
8.Yargılamanın Yenilenmesi İstemine Karar Verecek Mercii (CMK m.318)
Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına duruşmasız olarak karar verir.
9.Yargılamanın Yenilenmesi Kararı Verilmesi Üzerine Yapılacak İşlemler
Yargılamanın Yenilenmesi talebi kabul edildiği zaman ilgili dosya ile ilgili yürütülen tüm yasal süreç baştan başlatılacaktır. Dolayısıyla soruşturma aşaması baştan yürütülecek deliller tekrar toplanacak ve kovuşturma yeniden yapılacaktır. Ardından bu sürecin sonuç aşaması iki ihtimale göre farklılık gösterir. Eğer hükümlünün lehine yargılamanın yenilenmesine başvurulduysa kişi hakkında verilecek sonuç ceza önceki cezadan ağır olamaz. Fakat hükümlünün aleyhine yargılamanın yenilenmesi kanun yoluna başvurulduysa verilecek sonuç ceza önceki cezadan ağır olabilir.
10.Yargılamanın Yenilenmesi Sonucunda Suçsuz Çıkan Sanıkların Hakları
Lehine Yargılamanın Yenilenmesi Kanun Yoluna başvurulan sanık yürütülecek yeni soruşturma ve kovuşturma sonucunda önceki hükme göre daha az hapis cezasıyla tazyik edilirse yahut kendisi hakkında beraat ya da ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilirse kişi bunun dolayısıyla maddi ve manevi zarara uğramış bulunacaktır. Şöyle ki yürütülecek yeni yargılama sonucunda bu hükümlere (beraat, ceza verilmesine yer olmadığı kararı) hükmolunması halinde sanığın sürecin başından beri suçsuz olduğu kabul edilecek kendisinin haksız yere özgürlüğünden yoksun kaldığı ispatlanmış olacaktır.
Bu hallerde haksız yere özgürlüğünden yoksun kalan kişinin maddi ve manevi tazminat isteme hakkı bulunacaktır. Tazminat isteme hakkı yargılamanın yenilenmesi sonucunda suçsuzluğuna ya da daha az hapis cezası alması gereken kişiye ilgili karar tebliğ edildiğinden itibaren 3 ay ve her halde 1 yıl içerisinde kişinin oturduğu yer ağız ceza mahkemesinde yahut zarara neden olan mahkeme o ise en yakın ağır ceza mahkemesinden istenmelidir.
11.Sonuç
Yargılamanın Yenilenmesi her ne kadar kesin hükmü ortadan kaldırarak hukuki güvenlik ilkesine zarar verse de hukuken mevcut olması oldukça gereklidir. Şöyle ki tüm ceza yargılaması süreçlerinde mahkemelerin mutlak şekilde maddi gerçeğe ulaşabildiğinden söz edilemez. Kaldı ki bu mümkün de değildir. Dolayısıyla yeni delillerin ortaya çıkması veyahut hakim, tanık veya bilirkişinin kasten dosyanın seyrini değiştirerek sanığa zarar verdiğinin ispatlandığı halde sürecin tekrarlanarak şahsa geç de olsa hakkının teslim edilebilmesi oldukça önemli bir husustur. Fakat Yargılamanın Yenilenmesi koşullarının oluştuğunu düşünen kişiler, hak kaybına uğramamak adına konuya hakim bir avukat tarafından destek almalıdırlar.
Stj. Av. Mustafa DUĞRAL