GİRİŞ

Evlilik birliğinin taraflar arasında yaşanan fiziksel, psikolojik, ekonomik veya cinsel şiddet nedeniyle çekilmez hale gelmesi ve evlilik ilişkisinin temelden sarsılması durumunda, şiddet nedeniyle boşanma davası açılması mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca, evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olan eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu düzenleme, aile içi şiddet vakalarının yalnızca cezai yaptırımla değil, aynı zamanda medeni hukuk alanında da sonuç doğurmasını sağlamaktadır.

Şiddet nedeniyle boşanma davalarında mağdur taraf sadece kadınlar değildir; erkekler de aile içi şiddetin mağduru olabilir. Ayrıca çocuklar, doğrudan şiddete maruz kalmasalar bile, aile içinde tanık oldukları şiddet olaylarından psikolojik olarak ciddi şekilde etkilenebilirler. Bu nedenle, Yargıtay içtihatlarında da vurgulandığı üzere, şiddetin varlığı sadece mağdur eş bakımından değil, çocukların yüksek yararı açısından da boşanma sebebi teşkil etmektedir.

Şiddet Kavramının Kapsamı

Hukuk düzeninde şiddet, yalnızca fiziksel darp olarak değil, geniş bir yelpazede ele alınır. TMK’daki boşanma sebeplerine ilişkin doktrin ve içtihatlarda bu şiddet türleri şu şekilde sınıflandırılmaktadır:

Fiziksel Şiddet: Bedensel bütünlüğe zarar veren darp, yaralama ve tehdit gibi eylemleri içerir. Psikolojik Şiddet: Bireyin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratan, küçük düşürme, hakaret, aşağılama, sürekli kontrol altında tutma ve tehdit gibi davranışsal baskıları ifade eder. Cinsel Şiddet: Rızası dışında cinsel ilişkiye zorlama, cinsel taciz ve istenmeyen cinsel temaslar gibi fiilleri kapsar. Ekonomik Şiddet: Eşin ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan, maddi kaynaklarını kontrol altına alan veya çalışmasına engel olan eylemleri içerir.

Boşanma Sebebi Olarak Şiddetin Hukuki Zemini

Şiddet, TMK’nın 166/1. maddesinde düzenlenen “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” genel boşanma sebebi veya 162. maddesinde yer alan “pek fena muamele” özel boşanma sebebi bağlamında dava konusu edilebilir.

Pek Fena Muamele: Bu özel boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelini sarsan ve eşlerden birinin beden veya ruh sağlığını ciddi şekilde etkileyen davranışları ifade eder. Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, cana kast dışındaki her türlü fiziksel ve psikolojik saldırı, onur ve haysiyete yönelik ağır hakaretler bu kapsamda değerlendirilir. Bu özel sebebe dayanan davalarda, genel boşanma sebeplerinden farklı olarak kusur karşılaştırması yapılmaksızın, fiilin ispatlanması halinde hakimin boşanma kararı vermesi gerekmektedir.

Hukuki Süreç ve Delil İspatı

Şiddete dayalı boşanma davasında delil toplama süreci büyük önem taşımaktadır. Şiddetin varlığı, tanık beyanları, adli raporlar, kolluk tutanakları, mesaj ve yazışmalar, sosyal medya içerikleri gibi her türlü delille ispat edilebilir. Türk Ceza Kanunu kapsamında şiddet fiilleri ayrıca suç teşkil edebileceğinden, mağdur eş hem boşanma davası açabilir hem de Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunabilir. Bunun yanında, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında mahkemeden koruma tedbirleri (örneğin uzaklaştırma kararı, iletişim yasağı, evden uzaklaştırma) talep edilmesi de mümkündür.

Yargıtay İçtihadında Şiddet ve Boşanma

Yargıtay’ın boşanma davalarına ilişkin kararları, şiddetin hukuki niteliğini ve sonuçlarını somutlaştıran önemli bir referans kaynağıdır.

Yargıtay’ın Genel İlkeleri

Şiddetin boşanma sebebi olarak ileri sürüldüğü davalarda Yargıtay, genellikle şu ilkelere dikkat çekmektedir:

  • Şiddet fiilleri, evlilik birliğini temelden sarsan, onur kırıcı ve güveni zedeleyici davranışlardır.
  • Şiddet olaylarının tekerrürü aranmaz; tek bir ciddi şiddet fiili dahi boşanma sebebi sayılabilir.
  • Mahkeme, özellikle tanık beyanlarını, adli raporları ve varsa kolluk kayıtlarını birlikte değerlendirerek karar vermelidir.
  • Şiddet uygulayan eş, kusurlu taraf olarak kabul edilir ve mağdur eş lehine maddi ve manevi tazminata, ayrıca çocukların velayetine karar verilebilir. Tazminat hususunda detaylı bilgi için tıklayınız.

Emsal Kararlar

  • YHGK, 02.02.2011, 2010/2-745 E., 2011/27 K. Sayılı Karar: Yargıtay, eşine fiziksel şiddet uygulayan, hakaret eden ve onu evden kovan kocanın davranışlarını evlilik birliğini temelden sarsıcı nitelikte bulmuş ve boşanma davasının kabulüne hükmetmiştir.
  • Yargıtay 2. HD., 2003/1188 E., 2003/3711 K. Sayılı Karar: Yargıtay, davacı kadının sadakatsiz davranışlarının, davalı erkeğin ona karşı sürekli şiddet ve hakaret uygulamasına gerekçe olamayacağını belirtmiştir.
  • Yargıtay HGK, 2006/2-777 E., 2006/778 K. Sayılı Karar: Erkeğin, eşini kendi ailesiyle birlikte yaşamaya zorlaması ve ona şiddet uygulayarak korku yaratması, Yargıtay tarafından evlilik birliğini temelden sarsan bir şiddet eylemi olarak kabul edilmiştir.
  • Yargıtay 2. HD., 2024/2050 E., 2024/5132 K. Sayılı Karar: Mahkemenin, evlilik birliğine müdahale eden ailesine sessiz kalan ve eşine ekonomik şiddet uygulayan erkeği boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu bulması ve bu nedenle maddi-manevi tazminata hükmetmesi kararı, ekonomik şiddetin de boşanma sebebi olduğunu ve hukuki sonuçlar doğurduğunu göstermektedir.
  • Yargıtay 2. HD., 2023/6616 E., 2024/5355 K. Sayılı Karar: Yargıtay, şiddete dayalı boşanma davalarında mağdur eş lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı dikkate alınarak hakkaniyet ilkelerine uygun şekilde daha yüksek belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Sonuç

Şiddet, hukuk sistemimizde evlilik birliğinin varlığını ve devamını imkansız kılan en önemli sebeplerden biridir. Medeni Kanun ve 6284 sayılı Kanun gibi düzenlemeler, şiddet mağdurlarının korunmasını, faillerin cezalandırılmasını ve mağdurun uğradığı zararların tazmin edilmesini güvence altına almaktadır. Yargıtay’ın istikrarlı içtihatları da bu korumayı pekiştirerek, şiddete uğrayan bireylere hukuki yardım arama ve haklarını talep etme konusunda güven vermektedir.


Sıkça Sorulan Sorular

  1. Boşanma davasında şiddet nasıl ispatlanır?
    • Şiddetin varlığı, tanık beyanları, darp raporları, polis tutanakları, mesajlaşma veya sosyal medya yazışmaları gibi her türlü delil ile ispat edilebilir. Şiddet mağduru, bu delilleri mahkemeye sunmalıdır.
  2. Fiziksel şiddet dışında diğer şiddet türleri de boşanma sebebi midir?
    • Evet, Türk Medeni Kanunu’na göre sadece fiziksel şiddet değil, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet de evlilik birliğini temelden sarsan ve boşanma sebebi olarak kabul edilen durumlardır.
  3. Tek bir şiddet olayı boşanmak için yeterli midir?
    • Evet, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, evlilik birliğini temelden sarsan tek bir ciddi şiddet eylemi dahi boşanma davası açmak için yeterli bir sebep olarak kabul edilebilir. Olayın süreklilik göstermesi şart değildir.
  4. Şiddet mağduru eşin hakları nelerdir?
    • Şiddet gören eş, boşanma davası açma hakkının yanı sıra, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir, çocukların velayetini alabilir ve 6284 sayılı Kanun kapsamında uzaklaştırma, yaklaşmama gibi koruma tedbirleri alabilir.
  5. Boşanma sürecinde çocukların durumu ne olur?
    • Boşanma davasında çocukların velayeti, hakimin çocuğun üstün yararını gözeterek vereceği bir karardır. Şiddet uygulayan tarafın, velayeti alması veya çocukla kişisel ilişki kurması kısıtlanabilir.
  6. Şiddet gören kadın veya erkek ne yapmalıdır?
    • Öncelikle, güvenli bir yere sığınmalı ve acil yardım için 112 Acil Yardım Hattı veya polis için 155‘i aramalıdır. Ardından, bir avukattan hukuki destek almalı ve elindeki delilleri toplamalıdır. Ayrıca, savcılığa suç duyurusunda bulunarak ceza davası sürecini de başlatabilir.