GİRİŞ
Madencilik sektörü, doğası gereği yüksek risk ve sermaye gerektiren karmaşık bir alandır. Bu nedenle, maden ruhsatı sahipleri, operasyonel yüklerini azaltmak ve riskleri paylaşmak amacıyla sıklıkla rödovans sözleşmesine başvururlar. Bu sözleşme, bir maden ruhsatı sahibinin, bu ruhsatın sağladığı işletme hakkını, belirli bir bedel karşılığında ve geçici bir süre için üçüncü bir kişiye devretmesini sağlayan özel bir hukuk sözleşmesidir.
Bu sözleşme, ruhsat sahibinin doğrudan madencilik faaliyetine girmesine gerek kalmadan, yeraltı kaynaklarından gelir elde etmesine olanak tanır. Diğer taraftan, rödovansçı da yeni bir maden ruhsatı alma sürecinin getirdiği bürokratik engelleri aşarak, hızlı bir şekilde faaliyete başlayabilir.
Rödovans Sözleşmesinin Hukuki Niteliği ve Kapsamı
Rödovans sözleşmesi, Türk hukukunda ürün kirası niteliği taşıyan bir özel hukuk sözleşmesidir. Bu sözleşme, bir arazinin kendisinin değil, o araziden elde edilecek ürünlerin (maden cevherinin) kiralanmasına yöneliktir. Sözleşme, tarafların hak ve yükümlülüklerini, ödeme koşullarını ve sözleşmenin süresini detaylı bir şekilde belirler.
- Ruhsat Sahibi (Licensor): Maden ruhsatının yasal sahibidir. İşletme hakkını devrederek, karşılığında üretilen maden üzerinden veya maktu bir ücret karşılığında rödovans bedeli alır. Yasal olarak belirli yükümlülüklerden sorumlu olmaya devam eder.
- Rödovansçı (Licensee): İşletme hakkını devralan ve maden sahasında fiili olarak madencilik faaliyetlerini yürüten taraftır. Sözleşme koşullarına uygun olarak işletme faaliyetlerini yürütmek ve rödovans bedelini ödemekle yükümlüdür.
Maden Hukuku ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.
Rödovans Sözleşmesinin Hukuki Niteliği:
Türk hukukunda rödovans sözleşmesinin doğrudan ve açık bir tanımı 3213 Sayılı Maden Kanunu‘nda yer almamaktadır. Ancak, hem doktrin hem de Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, bu sözleşmenin hukuki niteliğini 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)‘nda düzenlenen ürün kirası hükümleriyle ilişkilendirmiştir.
TBK’nın 357. maddesi ve devamında yer alan ürün kirası hükümleri, rödovans sözleşmesinin temel mantığına en uygun düşen hukuki çerçeveyi sunar. Bu yaklaşıma göre, sözleşmenin konusu bir taşınmazın kendisi değil, o taşınmazdan elde edilecek doğal ürünler (maden cevheri) ve bu ürünlerin devşirilmesi hakkıdır. Yargıtay, rödovans sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, öncelikle sözleşme hükümlerini, ardından da ürün kirasına ilişkin hükümleri kıyasen uygulamaktadır. Bu yaklaşım, sözleşmenin bir ruhsat devri değil, sadece işletme hakkının kullanımına yönelik bir hukuki işlem olduğunu vurgular.
Yasal Dayanak ve Mevzuat Hükümleri
Rödovans sözleşmesi, çeşitli kanun ve idari düzenlemelerle sıkı bir şekilde ilişkilidir.
- 3213 Sayılı Maden Kanunu: Maden Kanunu, rödovans sözleşmesini tanımlamasa da, bu sözleşmelerin işleyişine dair kritik kurallar koyar:
- Ruhsatın Devri Değil, İşletme Hakkının Tahsisi: Kanun, maden ruhsatının devrini ve rödovans sözleşmesini farklı hukuki işlemlere tabi tutar. Bu ayrım, rödovans sözleşmesinin ruhsatın kendisinin değil, sadece ruhsattan doğan işletme hakkının geçici olarak tahsisini konu aldığını gösterir.
- Madde 40 (Bildirim ve Şerh): Bu madde, ruhsat sahibine, rödovans sözleşmesi yapması halinde bunu en geç otuz gün içinde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) bildirme ve sözleşmeyi maden siciline şerh ettirme yükümlülüğü getirir. Bu şerh, sözleşmenin hukuki güvenliğini artırır ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesini sağlar.
- Madde 42 (Ruhsat Sahibinin Sorumlulukları): Rödovans sözleşmesi, ruhsat sahibini kanundan doğan sorumluluklarından kurtarmaz. Ruhsat sahibi, rödovansçı ile birlikte iş güvenliği, çevre koruma, vergi ve benzeri yasal yükümlülüklerden müteselsil (zincirleme) olarak sorumludur.
- 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK): Rödovans sözleşmesinin hukuki dayanağını ürün kirası olarak tanımlayan TBK, uyuşmazlıkların çözümünde anahtar rol oynar. Bu durum, sözleşmenin feshinde kira hukukundaki fesih koşullarının, ödeme temerrütlerinde ise temerrüt faizi gibi kira alacaklarına ilişkin hükümlerin uygulanmasına yol açar.
Yargı İçtihatları ve Uygulamalı Sorunlar
Yargıtay’ın istikrarlı içtihatları, rödovans sözleşmesinin pratikte nasıl işlediğine dair değerli bilgiler sunar.
- Hukuki Nitelik ve Görevli Mahkeme: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.10.2006 Tarihli, E.2006/11-617, K.2006/642 sayılı kararı, rödovans sözleşmelerinin özel hukuk sözleşmesi niteliğini teyit etmiştir. Ayrıca, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 14.03.2018 Tarihli, E.2017/2873, K.2018/2486 sayılı kararı, rödovans uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin, kira davalarına bakan Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır.
- Temerrüt ve Fesih: Rödovansçı, ödemelerini zamanında yapmadığında temerrüde düşer. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 17.12.2019 Tarihli, E.2019/3386, K.2019/10213 sayılı kararı, kira hukukundaki temerrüt ve tahliye koşullarının rödovans sözleşmelerine de uygulandığını vurgular. Buna göre, kira bedeli ödenmediğinde, sözleşmenin feshi veya tahliye davası açılmadan önce TBK’nın 315. veya 362/2. maddelerindeki 60 günlük sürenin tanınması gerekmektedir.
- İfa ve İspat Yükü: Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 23.10.2019 Tarihli, E.2019/4548, K.2019/8287 sayılı kararı, sözleşme feshedildiğinde kiralananın iadesi konusunda önemli bir ilkeyi ortaya koyar: Kiracının, maden sahasını fiilen boşaltması tek başına yeterli değildir; aynı zamanda anahtar teslimi gibi bir hukuki işlemle iadeyi ispat yükü de kiracıdadır.
- Ruhsat Devrinden Farklılık: Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2015/3921 E., 2017/1374 K. sayılı kararı, rödovans sözleşmesinin bir ruhsat devri olmadığını ve bu nedenle Maden Kanunu’nun devir için öngördüğü şekil şartlarına tabi olmadığını açıkça belirtir. Bu, rödovansın ayrı bir özel hukuk sözleşmesi olduğunu bir kez daha teyit eder.
İdari Hukuk Bağlamında Rödovansın Yeri
Rödovans sözleşmesi, her ne kadar taraflar arasında düzenlenen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, konusu kamuya ait olan maden kaynaklarının işletme hakkı olduğundan idari makamların sıkı denetimi altındadır. Bu durum, sözleşmenin geçerliliği ve uygulanabilirliği açısından idare hukukunun belirleyici rol oynadığını göstermektedir.
Devletin Hüküm ve Tasarrufu: Madenler, 3213 Sayılı Maden Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca “Devletin hüküm ve tasarrufu altında” kabul edilir. Bu temel prensip, maden arama ve işletme faaliyetlerinin ruhsat alınmadan yapılamayacağı anlamına gelir ve devletin bu kaynaklar üzerindeki denetim yetkisini meşrulaştırır. Rödovans sözleşmesi de bu bağlamda, özel bir sözleşme olmasına rağmen, devletin izni ve denetimi dışında yürütülemez.
İdarenin Denetim Yetkisi: Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), Maden Kanunu ile yetkilendirilmiş ana idari otoritedir. Rödovans sözleşmeleri, ruhsatın bir kamu hakkı olması nedeniyle MAPEG’in denetim ve onayına tabidir. Bu denetim, sözleşmenin kanun ve yönetmeliklere uygun olup olmadığını kontrol etmeyi, tarafların yasal yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini izlemeyi ve kamu yararını korumayı amaçlar.
İdari Prosedürler ve Rödovans Şerhi
Rödovans sözleşmesinin idari hukuk boyutu, özellikle maden siciline şerh işlemi ile somutlaşır.
1. Rödovans Sözleşmesinin Bildirimi ve Şerh Zorunluluğu: Maden Kanunu’nun 40. maddesi gereği, ruhsat sahibi, rödovans sözleşmesi yapması halinde bunu en geç otuz gün içinde MAPEG’e bildirmek zorundadır. Bu bildirim, sözleşmenin bir örneği ile yapılır ve ardından sözleşme, idari bir kayıt olan maden siciline şerh edilir. Bu şerh işlemi, sözleşmenin sadece taraflar arasında değil, idare nezdinde de resmileşmesini sağlar.
- Hukuki Fonksiyonu: Şerh, hukuki bir işlemin üçüncü kişiler tarafından bilinmesini ve bu kişilere karşı ileri sürülebilmesini sağlayan bir güvence mekanizmasıdır. Rödovans sözleşmesi için bu durum, ruhsat üzerinde bir işletme hakkı bulunduğunun kamuya açık hale getirilmesi anlamına gelir. Ruhsatın devredilmesi veya teminat olarak gösterilmesi gibi durumlarda, şerh, rödovansçının hakkını korur.
- İdari Fonksiyonu: İdare için şerh, maden sahasında fiilen kimin faaliyet gösterdiğinin kaydını tutmak ve denetim süreçlerini doğru kişilere yönlendirmek açısından hayati önem taşır.
2. İdari İzin ve Kontrol: MAPEG, rödovans sözleşmelerinin şerh edilmesi aşamasında, sözleşme hükümlerinin mevzuata uygunluğunu kontrol eder. Sözleşmenin feshi veya süresinin dolması gibi durumlarda, rödovans şerhinin kaldırılması (terkini) işlemi de yine MAPEG’e başvuru ile gerçekleştirilir. İdarenin bu konudaki kararları, birer idari işlem niteliği taşır.
3. İdari Yaptırımlar ve Yargı Yolu: Ruhsat sahibinin rödovans sözleşmesini bildirmemesi veya şerh ettirmemesi, idari yaptırımlara yol açabilir. Ayrıca, MAPEG tarafından verilen şerh, terkin veya diğer idari kararlara karşı, idari yargıda dava açma hakkı bulunmaktadır. Bu durum, idarenin eylemlerinin hukuka uygunluğunun yargı denetimine tabi olduğunu göstermektedir. Örneğin, idare, şerh terkin talebini haksız yere reddederse, ruhsat sahibi bu karara karşı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) uyarınca dava açabilir.
Uygulamada Rödovans Sözleşmesinin Kilit Noktaları
Rödovans sözleşmesinin pratikteki uygulaması, taraflar için kritik öneme sahip birkaç unsura dayanır.
- Tarafların Sorumlulukları: Ruhsat sahibi, rödovans sözleşmesi yapsa bile, iş güvenliği, çevre koruma ve yasal yükümlülüklerden müteselsil (zincirleme) olarak sorumlu olmaya devam eder.
- Rödovans Bedeli: Genellikle üretilen cevherin tonajına göre yüzdesel olarak belirlenen bu bedel, taraflar arasında dönemsel olarak ödenecek sabit bir ücret de olabilir.
- Sözleşmenin Feshi: Ödemede temerrüde düşülmesi veya sözleşmeye aykırı hareketler, feshin en yaygın nedenlerindendir. Yargıtay kararları, fesih sürecinin kira hukukundaki temerrüt kurallarına göre (örneğin, Yargıtay 3. HD’nin 17.12.2019 tarihli kararı) yürütülmesi gerektiğini belirtir.
- Rödovans Şerhi ve İptali: Rödovans sözleşmesi sona erdiğinde, işletme hakkı ruhsat sahibine geri döner ve maden sicilindeki rödovans şerhinin iptali (terkini) için MAPEG’e başvuru yapılır. İdarenin bu konudaki kararları, hukuki birer idari işlem niteliğindedir ve idari yargıda dava konusu edilebilir.
Sonuç
Rödovans sözleşmesi, hem özel hukuk hem de idare hukuku prensiplerini bünyesinde barındıran, madencilik sektörünün temel taşlarından biridir. Yargı içtihatları, bu sözleşmenin hukuki niteliğine ve uygulanacak kurallara açıklık getirerek, yatırımcılar ve ruhsat sahipleri arasında güvenilir bir işbirliği zemini oluşturur. Bu nedenle, rödovans sözleşmesi hazırlarken veya bir uyuşmazlıkla karşılaştığınızda, hem kira hukukuna hem de madencilik mevzuatına hakim olmak büyük önem taşır.
Rödovans Sözleşmesi Hakkında Sık Sorulan Sorular
Maden ruhsatı, işletme hakkının devri (kullanımı) ve rödovans uygulamasına dair temel bilgiler.
Maden ruhsat sahibinin, ruhsattan doğan işletme hakkını belirli bedel ve süre karşılığında üçüncü kişiye kullandırdığı özel hukuk sözleşmesidir. Esas olarak ürün kirası mantığına dayanır.
Ruhsat devri, ruhsatın bizzat sahipliğinin el değiştirmesidir. Rödovans ise ruhsat sahipliğini değiştirmez; sadece işletme hakkının kullanımını belirli süreyle üçüncü kişiye bırakır.
6098 sayılı TBK’daki ürün kirası hükümleri kıyasen uygulanır; maden faaliyetleri yönünden 3213 sayılı Maden Kanunu ve ilgili yönetmelikler de geçerlidir.
Evet. Rödovans sözleşmesi en geç 30 gün içinde MAPEG’e bildirilir ve maden siciline şerh edilir. Şerh, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilirlik sağlar.
Ruhsat sahibi, maden hukukundan doğan yükümlülüklerden rödovansçı ile birlikte müteselsilen sorumludur. Rödovansçı, sahayı işletir, mevzuata uyar ve bedeli öder.
Çoğunlukla üretilen cevher tonajına/gelire bağlı yüzde üzerinden veya maktu-periyodik bedel olarak kararlaştırılır. Sözleşmede ödeme dönemi ve raporlama net yazılmalıdır.
TBK’daki kira temerrüt kuralları kıyasen uygulanır. İhtar ve uygun süre tanınır; sonuçsuz kalırsa fesih ve tahliye (sahanın iadesi) talep edilebilir; temerrüt faizi de doğar.
Bedelin ödenmemesi, mevzuata aykırılık, izinsiz üretim gibi ağır ihlallerde ihtar–süre–fesih basamakları izlenir. Fesihte sahanın iadesinin ispatı (teslim tutanağı/anahtar teslimi benzeri) önemlidir.
Sözleşmeye göre dağıtılabilir; ancak ruhsat sahibi ve rödovansçı uygulamada birlikte sorumludur. ÇED, orman, mera, iş sağlığı ve güvenliği gibi izinlerin alınması zorunludur.
Sözleşme bitince veya feshedilince MAPEG’e başvurularak şerhin terkin işlemi yapılır. Red halinde idari yargı yolu açıktır.
Devlet hakkı ve ilgili mali yükümlülükler mevzuata göre ödenir. Taraflar sözleşmede paylaşımı düzenlese de idare nezdindeki sorumluluklar müteselsil olarak doğabilir.
Özel hukuk niteliğindeki rödovans uyuşmazlıklarında genel olarak Sulh/Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. (Talebin niteliğine göre belirlenir.)