Hırsızlık, bir kişinin malına, rızası olmadan el koyarak, başkası tarafından kullanılmak üzere alınması ve bu eylemin cezai bir suç teşkil etmesidir. Türk Ceza Kanunu, hırsızlık suçunu hem basit haliyle hem de nitelikli şekilleriyle düzenlemektedir. Hırsızlık, kişilerin maddi güvenliğini tehdit eden ve toplumda büyük bir etki bırakan suç türlerinden biridir. Türk Ceza Kanunu’nda hırsızlık suçunun kapsamı, soruşturulma ve kovuşturulma usulü, tutuklama şartları, ceza ve nitelikli hırsızlık suçlarının cezaları açıkça belirlenmiştir. Bu makalede, hırsızlık suçunun genel özellikleri, hukuki boyutları, soruşturma ve kovuşturma usulleri, nitelikli hırsızlık, tutuklama tedbirleri ve uzlaşma gibi konular kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır.
1. HIRSIZLIK SUÇUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ
Türk Ceza Kanunu, hırsızlık suçunu “Taşınabilir bir malı, sahibinin rızası olmadan almak ve bu malı kendisine ya da başkasına fayda sağlamak amacıyla almak” şeklinde tanımlamaktadır. Hırsızlık suçunun temel unsurları, malın sahibinin rızası olmadan alınması, bu malın taşınabilir olması ve almanın amacıyla fayda sağlamak gibi unsurlardır. Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun, basit haliyle cezalandırılma koşulları belirlenmiştir.
TCK 141. Madde – Basit Hırsızlık Suçu:
Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Bu madde, hırsızlık suçunun genel çerçevesini çizen bir düzenlemeyi ortaya koyar. Malın alındığı yerden taşınması, suçun başlıca unsurlarından biridir. Ancak bu madde, suçun basit halini düzenlemektedir. Hırsızlık suçunun daha ağır şekilde işlenmesi durumunda, Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesinde yer alan nitelikli hırsızlık hükümleri devreye girmektedir.
2. NİTELİKLİ HIRSIZLIK SUÇU
Nitelikli hırsızlık, basit hırsızlığa göre daha ağır bir suçtur ve Türk Ceza Kanunu’nda 142. maddede düzenlenmiştir. Hırsızlık suçunun nitelikli hali, malın alındığı yerin, alınma şeklinin ya da suçun işlendiği koşulların etkisiyle daha fazla ceza gerektirebilir. Bu durumda, failin eylemi, topluma daha fazla zarar verecek şekilde gerçekleşmiş olur.
TCK 142. Madde – Nitelikli Hırsızlık Suçu:
Madde 142- (1) Hırsızlık suçunun;
a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
b) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
c) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
d) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu düzenleme, hırsızlık suçunun toplumsal zararı artıran, daha ciddi hallerini kapsamaktadır. Kamuya ait eşyalar, afet yardımı malzemeleri, halkın kullanımına sunulmuş ulaşım araçlarındaki eşyalar gibi durumlar, daha ağır cezalarla sonuçlanır. Ayrıca, suçun işleniş şekli de cezayı artıran bir faktördür.
3. HIRSIZLIK SUÇUNUN SORUŞTURULMASI VE KOVUŞTURULMASI
Hırsızlık suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, çoğu zaman şikayete tabi değildir. Ancak, belirli durumlar ve suç türleri için şikayete dayalı olarak işlem yapılır. Türk Ceza Kanunu’na göre, hırsızlık suçunun basit hali ve nitelikli hali, genelde re’sen soruşturulmakta ve kovuşturulmaktadır.
A. Soruşturma Usulü
Türk Ceza Kanunu’nun 141. ve 142. maddelerinde yer alan hırsızlık suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi değildir. Bununla birlikte, belirli durumlarda, hırsızlık suçunun şikayete bağlı olabileceği özel haller de bulunmaktadır.
TCK 144. Madde – Daha Az Cezayı Gerektiren Haller:
Hırsızlık suçunun;
a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde,
b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla, işlenmesi halinde, şikayet üzerine fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
Bu düzenleme, paydaşlar arasında veya belirli hukuki ilişkiler çerçevesinde işlenen hırsızlık suçlarını şikayete tabi hale getirmektedir. Bu gibi durumlarda, mağdurun şikayeti üzerine soruşturma yapılır.
B. Kovuşturma Usulü
Hırsızlık suçunun basit hali ve nitelikli hali için kovuşturma, genelde şikayete tabi değildir. Savcılık, re’sen soruşturma başlatabilir ve mahkeme tarafından re’sen kovuşturma yapılabilir. Ancak, şikayete bağlı olarak işlem yapılacak durumlarda, mağdurun şikayetten vazgeçmesi durumunda dava düşer.
4. HIRSIZLIK SUÇUNDA TUTUKLAMA TEDBİRİ
Hırsızlık suçunun işlendiği durumlarda, tutuklama kararı verilmesi mümkün olabilmektedir. 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 100. maddesi, tutuklama sebeplerini belirlemekte olup, bu şartların bulunması halinde, şüpheli hakkında tutuklama kararı verilebilir.
Ceza Muhakemeleri Kanunu 100. Madde – Tutuklama Nedenleri:
Yeterli delillerin bulunduğu ve şüphelinin kaçma, saklanma, delilleri yok etme veya tanıklara baskı yapma gibi olgularla ilgili kuvvetli şüphe oluşmuşsa, tutuklama kararı verilebilir.
Eğer şüpheli hakkında somut deliller mevcutsa, failin kaçma ihtimali ve delil karartma amacıyla hareket etme şüphesi varsa, tutuklama kararı verilebilir. Hırsızlık suçları, hapis cezası gerektirdiği için, tutuklama kararı verilmesi olasıdır.
5.HIRSIZLIK SUÇUNUN UZLAŞMA KAPSAMI
Türk Ceza Kanunu, hırsızlık suçunun şikayete tabi olmayan halini de uzlaşma kapsamına alabilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesi, uzlaşma işlemlerini düzenlemektedir. Hırsızlık suçunun şikayete tabi olduğu hallerde, mağdur ve fail arasında uzlaşma mümkün olabilmektedir. Uzlaşma, faile, mağdurla anlaşarak suçun etkilerini hafifletme imkânı sunar.
Ceza Muhakemeleri Kanunu 253. Madde – Uzlaşma:
Hırsızlık suçunun şikayete tabi olmasa dahi, mağdurun zararını karşılamak ve taraflar arasında anlaşma sağlamak amacıyla uzlaşma başvurusu yapılabilir.
Türk Ceza Kanunu’nun 141. ve 142. maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçları, genellikle şikayete tabi olmayan suçlar olsa da, belirli koşullarda uzlaşma kapsamına girebilir. Uzlaşma işlemi, mağdur ve fail arasında çözüm sağlanmasını kolaylaştırır.
6. HIRSIZLIK SUÇUNDA YARGILAMA
Görevli Mahkeme
5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 14. maddesi, “Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde, suçun cezasının üst sınırına bakılır, ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler göz önünde bulundurulmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, Türk Ceza Kanunu’nun 141 ve 142. maddelerindeki suçların cezalarının üst sınırı 10 yıldan fazla olmadığı için bu suçlarla ilgili Asliye Ceza Mahkemesi yetkili olacaktır.
Ancak, Türk Ceza Kanunu’nun 142/3. maddesinde, suçun sıvı veya gaz hâlindeki enerji ile ilgili tesislerde işlenmesi durumunda, cezanın 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olduğu belirtilmektedir. Eğer bu suç, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenirse, ceza yarı oranında artırılır ve 10.000 güne kadar adli para cezası verilebilir. Bu durumda suçun üst sınırı 10 yıldan fazla olduğundan, Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olacaktır.
Yetkili Mahkeme
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca, davaya bakmaya yetkili mahkeme, suçun işlendiği yer mahkemesidir. Bu doğrultuda, hırsızlık suçunun işlendiği yer, davanın görüleceği mahkemeyi belirler.
7. HIRSIZLIK SUÇUNDA CEZALAR
7.1. Hırsızlık Suçunun Temel Cezası – TCK 141. Madde
Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına çıkar sağlamak amacıyla bulunduğu yerden almak, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
7.2. Hırsızlık Suçunun Nitelikli Hali – TCK 142. Madde
Hırsızlık suçunun çeşitli nitelikli hallerinde ceza daha yüksek olmaktadır. Örneğin;
- Kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadethanelerde bulunan eşyaların çalınması,
- Halkın kullanımına sunulmuş ulaşım araçlarında yer alan eşyaların çalınması,
- Afet veya genel felaketten korunmak amacıyla hazırlanan eşyaların çalınması,
Bu tür suçlar, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca suçun belirli bir şekilde işlenmesi, cezanın artırılmasına neden olabilir.
7.3. Hırsızlık Suçunun Gece Vakti İşlenmesi – TCK 143. Madde
Hırsızlık suçunun gece işlenmesi durumunda, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
7.4. Hırsızlık Suçunun Ağırlaştırılmış Durumları – TCK 144. Madde
Hırsızlık suçunun;
- Paydaşlar veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde işlenmesi,
- Hukuki bir ilişkiye dayanan alacakların tahsili amacıyla işlenmesi durumlarında, şikayete bağlı olarak fail hakkında 2 aydan bir yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilebilir.
7.5. Malın Değerinin Az Olması – TCK 145. Madde
Hırsızlık suçunun konusu olan malın değeri düşükse, cezada indirim yapılabilir. Ayrıca, suçun işleniş şekli ve özellikleri de cezanın belirlenmesinde etkili olabilir.
7.6. Kullanma Hırsızlığı – TCK 146. Madde
Eğer suç, malın geçici olarak kullanılması amacıyla ve zilyedine geri verilmesi şartıyla işlenmişse, şikayet üzerine verilecek ceza yarı oranında indirilebilir. Ancak mal, suç işlemek için kullanılmışsa bu hüküm uygulanmaz.
8. HIRSIZLIK SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK VE KİŞİSEL CEZASIZLIK HALİ
8.1. Hırsızlık Suçunda Şahsi Cezasızlık Sebebi – TCK 167. Madde
(1) Yağma ve nitelikli yağma dışında kalan suçlar için;
- Ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
- Üstsoyu, altsoyu veya aynı derecede kayın hısımlarından birinin,
- Aynı konutta yaşayan kardeşlerden birinin zararına işlenen suçlarda, ilgili akraba hakkında ceza verilmez.
(2) Ayrılık kararı verilmiş eşlerden veya aynı konutta yaşamayan kardeşlerden birinin zararına işlenen suçlarda, şikayet üzerine verilecek ceza yarı oranında indirilir.
8.2. Hırsızlık Suçunda Etkin Pişmanlık – TCK 168. Madde
Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesine göre, hırsızlık suçunun tamamlanmasının ardından, ancak kovuşturma başlamadan önce, failin veya yardım edenin mağdurun zararını tazmin etmesi durumunda, verilecek ceza üçte iki oranında indirilebilir.
Eğer etkin pişmanlık kovuşturma süreci başladıktan sonra gösterilirse, ceza yarı oranında indirilebilir. Yargılamanın sona ermesinden sonra gösterilen etkin pişmanlık eylemine itibar edilmez.
9. HIRSIZLIK SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için belirli şartlar öngörülmüştür. Bunlar şunlardır:
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış olması,
b) Mahkeme, sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutumunu değerlendirerek, yeniden suç işleme ihtimalinin bulunmadığına kanaat getirmelidir,
c) Suç nedeniyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, suç öncesi hale getirilerek veya tazmin edilerek tamamen giderilmesi gerekmektedir.
Eğer sanık, bu şartları kabul etmezse, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmez.
Sanığa yüklenen suç sonucunda verilen ceza, 2 yıl veya daha kısa süreli hapis cezası ya da adli para cezası ise, mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde bir karar verebilir. Bu durumda, sanık hakkında belirli bir hukuki sonuç doğmaz ve hüküm geri bırakılır. Ancak, uzlaşmaya dair hükümler de dikkate alınmalıdır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde, sanık 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulur. Bu sürede, sanık kasıtlı bir suçtan mahkum olmazsa, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına devam edilir. Ancak, sanık denetim süresi içinde yeni bir suç işler ve mahkumiyet alırsa, önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından vazgeçilir. Bu durumda, mahkeme, sanığın daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunur. İhbar edilen mahkeme, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231. maddesine göre, daha önceki kararın açıklanmasına karar verir.
Sonuç olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, belirli şartların sağlanması halinde sanık için bir fırsat teşkil etmektedir. Ancak bu süre zarfında sanık yeniden suç işlediği takdirde, bu avantaj ortadan kalkacaktır.
Sonuç
Türk Ceza Kanunu’nda yer alan hırsızlık suçları ve nitelikli hırsızlık suçları, toplumsal düzenin korunması açısından büyük öneme sahiptir. Hırsızlık suçunun cezai yaptırımları, suçun işleniş biçimi, mağdurun durumu ve suçun gerçekleştiği ortam gibi unsurlara göre değişkenlik göstermektedir. Hırsızlık suçunda etkin pişmanlık, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi yasal düzenlemeler, suçlulara cezadan önce bazı fırsatlar sunmaktadır. Ancak, mağdurun uğradığı zararın tamamen giderilmesi ve suçu işleyen kişinin yeniden suç işlememesi gerektiği, bu düzenlemelerin etkinliği açısından kritik rol oynamaktadır.