1. Giriş

Bağışlama sözleşmesi (hibe), kişinin malvarlığından başka bir kişiye karşılıksız olarak bir değer devretmesini öngören bir özel hukuk sözleşmesidir. Türk Borçlar Kanunu (TBK) bağlamında bağışlama sözleşmesi, özellikle karşılıksız kazandırmaların niteliği, şekil şartları, geri alma halleri ve tarafların yükümlülükleri açısından özgün bir hukuki düzenlemeye tabidir. Bu makalede bağışlama sözleşmesinin unsurları, geçerlilik koşulları, türleri, taraf ehliyetleri, ifa ve borca aykırılık durumları ile birlikte bağışlamanın geri alınmasına ilişkin hükümler detaylı biçimde incelenecektir.

2. Bağışlama Sözleşmesinin Tanımı ve Hukuki Niteliği

2.1 Tanım

Bağışlama sözleşmesi, bağışlayan kişinin, bağışlanan lehine, karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği ve bunun bağışlanan tarafından kabulüyle kurulan iki taraflı bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin en belirgin özelliği karşılıksızlık unsurudur. Yani bağışlanan, herhangi bir edimde bulunmadan bir kazanç elde etmektedir.

2.2 Hukuki Niteliği

Bağışlama sözleşmesi, karşılıksız bir borç doğurucu işlem olup, taraflar arasında yalnızca bağışlayana borç yükleyen bir sözleşme niteliğindedir. Bu bağlamda, tipik iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden ayrılır. Ancak içeriğinde yükleme (mükellefiyet) bulunan bağışlamalarda bu durum karma bir yapı kazanabilir.

3. Sözleşmenin Unsurları

3.1 Karşılıksızlık

Bağışlama sözleşmesinin temel unsurudur. Bağışlanan, herhangi bir karşı edim yükümlülüğü altına girmeksizin malvarlığında artış elde eder. Yüklemeli bağışlamalarda bu unsur, sözleşmenin bağış niteliğini ortadan kaldırmaz.

3.2 Kazandırma İradesi

Bağışlayan, bağışlanan lehine bir kazandırma yapma iradesi içinde olmalıdır. Bu irade açık olmalı, irade bozuklukları (hile, hata, korkutma) söz konusu ise sözleşme geçersiz sayılabilir.

3.3 Kabul

Bağışlamanın tamamlanması, bağışlananın kabulüyle mümkündür. Kabul beyanı sözlü, yazılı veya zımni olabilir.

4. Bağışlama Ehliyeti

4.1 Bağışlayan Açısından

Bağışlama yapacak kişinin tam fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Tam ehliyetsizler ve sınırlı ehliyetsizlerin yaptıkları bağışlamalar, yasal temsilcilerince dahi yapılsa kesin hükümsüzdür. Kısıtlama kararı verilmiş bir kişi, ancak yasal danışmanının izniyle bağışta bulunabilir.

4.2 Bağışlanan Açısından

Bağışlanan kişinin ayırt etme gücüne sahip olması yeterlidir. Yasal temsilcisi, bağışı reddeder ya da bağışlanan şeyin iadesini isterse, bağışlama geçmişe etkili olarak sona erer.

5. Şekil Şartları ve Geçerlilik

5.1 Elden Bağışlama

Taşınır mallarda bağışlama, bağışlayanın malı fiilen teslim etmesiyle tamamlanır. Ancak bu bağışlama da bir anlaşmaya dayanmalıdır. Taşınmazların elden bağışlanması ise mümkün değildir.

5.2 Bağışlama Sözü

Bağışlayanın bir malı gelecekte bağışlama taahhüdü adi yazılı şekle tabidir. Taşınmaz veya taşınmaz üzerindeki ayni hakların bağışlanması ise resmi şekle (noter işlemi ve tapu tescili) bağlıdır. Şekle uyulmaması halinde sözleşme geçersiz olur.

6. Bağışlama Türleri

6.1 Koşullu Bağışlama

Bağışlama sözleşmesi geciktirici veya bozucu bir şarta bağlanabilir. Şart hukuka veya ahlaka aykırıysa sözleşme batıldır. Geciktirici koşulun imkânsızlığı baştan sona geçersizliğe, bozucu koşulun imkânsızlığı ise geçerliliğe yol açar.

6.2 Bağışlayana Dönme Koşulu

Bağışlananın, bağışlayandan önce ölmesi durumunda bağışın geri dönmesi şartı konulabilir. Bu koşul tapuya şerh edilebilir ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.

6.3 Yüklemeli Bağışlama

Bağışlanan kişiye bir edim yüklenmişse (örneğin bir kamu yararına faaliyet), bu bağışlama türü ortaya çıkar. Bu yükümlülük karşılık değil, feri edim olarak değerlendirilir.

7. Bağışlayanın Borçları ve Sorumluluğu

  • Bağışlayanın borcu, bağışlama konusunu teslim, ödeme veya tescil etmektir.
  • Bağışlayanın ifa etmeme veya gecikme hallerinde sorumluluğu ancak ağır kusuru varsa doğar.
  • Temerrüt faizi, mahkemeye veya icraya başvurulduğu tarihten itibaren işlemeye başlar.
  • Zapttan ve ayıptan sorumluluk yalnızca bağışlayanın açıkça garanti vermesi halinde söz konusudur.

8. Bağışlamanın Geri Alınması

8.1 İfa Edilmemiş Bağışlamalarda

Bağışlama sözü veren kişi aşağıdaki hallerde sözünden dönebilir:

  • Mali durumunun aşırı kötüleşmesi
  • Yeni aile yükümlülüklerinin doğması
  • İflas veya ödeme güçlüğü

8.2 İfa Edilmiş Bağışlamalarda

Bağışçı, elden bağışlamayı veya ifa edilen bağışı aşağıdaki durumlarda geri alabilir:

  • Ağır suç işlenmesi
  • Kanuni yükümlülüklere ciddi aykırılık
  • Yükümlülüğün (yükleme) yerine getirilmemesi

Geri alma beyanı, tek taraflı irade açıklamasıyla yapılır ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Bu hak, sebebin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılmalıdır. Bağışlayanın ölmesi halinde mirasçıları bu hakkı devralabilir.

9. Sonuç

Bağışlama sözleşmesi, hukuki ve pratik yönleriyle karmaşık ancak toplumda sıkça uygulanan bir hukuki işlemdir. Sözleşmenin şekil şartlarına uygun yapılması, tarafların ehliyetlerinin doğru değerlendirilmesi ve geri alma haklarının bilinmesi, olası uyuşmazlıkların önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle taşınmaz ve yüksek değerli malların bağışı durumunda noter ve tapu işlemleri ile vergi yükümlülüklerinin göz ardı edilmemesi gerekir. Bağışlamaya ilişkin hükümler, bağışın kişisel iradeye dayanması kadar sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurabilecek yönleri de dikkate alınarak özenle düzenlenmiştir.