Giriş

Demokratik toplumlarda, bireylerin ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü, temel haklar arasında yer almakta olup, bu hakların kullanımı, toplumsal düzenin sağlanabilmesi için belirli kurallar ve sınırlamalarla düzenlenmektedir. Türkiye’de, toplantı ve gösteri yürüyüşleri gibi toplumsal eylemler, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu (Kanun) ile düzenlenmiş olup, bu kanun, anayasal güvenceler ve toplumsal huzurun sağlanması adına çeşitli kısıtlamalar getirmektedir. Bu makalede, söz konusu kanunun anayasa ile uyumlu olup olmadığı, yasaklanan yerler, kanuna aykırı hareketlerin cezaî sonuçları ve güvenlik önlemleri üzerinde durulacaktır.

Anayasa Çerçevesinde Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğünü, 26. ve 34. maddelerinde güvence altına almıştır. Anayasa’nın 34. maddesi, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı”nı, izne tabi olmaksızın kullanabilme hakkı olarak tanımaktadır. Ancak, bu özgürlük mutlak değildir ve Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen ölçülülük ve sınırlama ilkelerine uygun olarak bazı sınırlamalara tabi tutulabilir. Anayasaya göre, temel haklar yalnızca belirli bir amaca yönelik olarak ve gerektiğinde sınırlanabilir. Ancak bu sınırlamalar, hem kanunla yapılmalı hem de Anayasa’ya aykırı olmamalıdır.

Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu, bu sınırlamaların somut düzenlemelerini ortaya koyar. Ancak, kanunun uygulamadaki sınırlamaları ve cezai yaptırımları, anayasal güvencelerle uyumlu olmalı ve temel hakların ihlali anlamına gelmemelidir. Kanunun, Anayasa’nın 34. maddesinde yer alan “izne bağlanamama” ilkesine ne ölçüde uygun olduğu, özellikle yasaklanan yerler ve kanuna aykırı hareketler bakımından önem taşımaktadır.

Yasak Yerler ve Toplantı Düzenleme Kuralları

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı yerler, 2911 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile belirlenmiştir. Kanunda, genel yollar, parklar, mabetler ve kamu hizmeti verilen binalar ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çevresindeki 1 kilometrelik alanda toplantı yapılamayacağı ifade edilmektedir. Ayrıca şehirlerarası karayollarında da gösteri yürüyüşleri düzenlenemez. Bu yasaklar, halkın huzurunun bozulmaması ve kamu güvenliğinin sağlanması adına getirilmiş sınırlamalardır.

Anayasa, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine izin verilmemesi gerektiği durumları sınırlı bir şekilde belirlemişken, 2911 sayılı Kanun’un bu konuda getirdiği geniş yasaklar, özgürlüklerin kısıtlanması anlamına gelebilir. Örneğin, şehir merkezlerindeki genel yolların ve parkların yasaklı alanlar arasında yer alması, bu alanlarda toplumsal eylemler yapmak isteyen bireylerin haklarını önemli ölçüde kısıtlamaktadır. Bu tür yasaklar, Anayasa ile sağlanan toplantı özgürlüğüne darbe vurabilir.

Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri

2911 sayılı Kanun’un 23. maddesi, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin hangi şartlarda kanuna aykırı hale gelebileceğini belirtmektedir. Bildirim yapılmadan, belirtilen yerlerde, silah taşıyarak veya yasa dışı materyallerle katılarak yapılan toplantılar ve yürüyüşler kanuna aykırı sayılacaktır. Ayrıca, toplantıların veya yürüyüşlerin, amaç dışına çıkılarak ve toplumsal barışı tehdit eden unsurlar taşıyarak yapılması da yasaklanmıştır.

Bu tür yasaklar, özellikle güvenlik gerekçeleriyle haklı gösterilebilir. Ancak, Anayasa’nın 13. maddesi gereği, hakların sınırlandırılması gerektiğinde, sınırlamanın hem gerekli hem de orantılı olması gerekir. Kanunun, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ilişkin olarak getirdiği yasaklar, bu ilkeye ne derece uygun olmaktadır? Örneğin, toplantı veya yürüyüş düzenlenmeden önce yapılan bildirim zorunluluğu, bazı durumlarda bireylerin temel haklarını engelleyebilir. Bu, Anayasa’daki “izne bağlanamama” ilkesine ters düşebilir.

Dağıtma ve Güvenlik Önlemleri

Kanunun 24. maddesi, toplantı veya gösteri yürüyüşlerinin dağıtılmasını düzenler. Kanuna aykırı bir durumun tespit edilmesi halinde, güvenlik kuvvetleri veya hükümet komiseri, toplantı veya yürüyüşün sona erdiğini ilan eder ve zor kullanarak topluluğu dağıtabilir. Bu, güvenlik güçlerinin, toplantıların ve gösteri yürüyüşlerinin denetimini ve düzenini sağlamadaki rolünü ortaya koyar.

Ancak, bu tür güvenlik önlemleri, temel hak ve özgürlüklerin ihlali olmamalıdır. Zor kullanma yetkisi, yalnızca gerçek bir tehlike söz konusu olduğunda ve orantılılık ilkesine uygun olarak kullanılmalıdır. Anayasa’nın 13. maddesi, sınırlamaların orantılılık ve gereklilik ilkesine dayandırılması gerektiğini ifade ettiğinden, güvenlik güçlerinin müdahalesi de bu sınırlar içinde kalmalıdır.

Cezaî Yaptırımlar

Toplantı ve gösteri yürüyüşleri, demokratik toplumların vazgeçilmez bir parçası olup, bireylerin düşünce özgürlüğü ve toplumsal taleplerini dile getirme biçimi olarak büyük bir öneme sahiptir. Bu tür etkinlikler, halkın özgürce fikirlerini ifade etmesine ve toplumsal değişimi teşvik etmesine imkan tanır. Ancak, bu tür faaliyetlerin gerçekleşmesi için belirli sınırlar ve kurallar gereklidir. Toplumun düzeni, güvenliği ve diğer bireylerin hakları da gözetilerek, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düzenlenmesi ve katılımcıların bu süreçteki davranışlarının belirli kurallara uygun olması sağlanmalıdır.

Türkiye’de, bu alandaki düzenlemeleri yapan başlıca yasa 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’dur. Bu kanun, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düzenlenmesi ile katılımcıların haklarını güvence altına alırken, aynı zamanda düzenin sağlanabilmesi için cezai yaptırımlar da öngörmektedir. Kanun, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanların, düzenleyenlerin ve yönetenlerin cezai sorumluluklarını belirlemekte ve bu sorumlulukları yerine getirmeyen kişilere yönelik yaptırımlar getirmektedir.

Bu makalede, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’ndaki cezai hükümler detaylı bir şekilde incelenecek, bu düzenlemelerin hukuki anlamı, gerekliliği ve uygulanabilirliği tartışılacaktır.

1. Kanuna Aykırı Hareket: Hapis ve Para Cezaları (Madde 28)

Kanun’un 28. maddesi, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılan, düzenleyen veya yöneten kişilerin, kanuna aykırı hareket etmeleri durumunda uygulanacak cezalara dair hükümler içermektedir. Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenleyen, yöneten veya katılan kişilere, fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde bir yıldan altı aya kadar hapis ve on bin liradan yirmi beş bin liraya kadar ağır para cezası verileceği belirtilmektedir. Bu cezai yaptırım, özellikle kamu düzeninin korunmasını ve toplumsal huzurun sağlanmasını amaçlamaktadır. Ayrıca, düzenleme kurulu üyelerinin gerekli nitelikleri taşımamaları durumunda, bir aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin lira ile on bin lira arasında değişen para cezaları uygulanmaktadır. Bu düzenleme, kanuna aykırı etkinliklerin teşvik edilmesini önlemeyi hedeflemektedir.

Ancak, cezaî yaptırımların ifadesel özgürlükle çelişmeden, toplumsal düzenin korunması amacıyla uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. İfade özgürlüğü, bir demokrasinin temel taşlarından biri olup, devletin bu özgürlüğü engellemek yerine düzenlemek için müdahale etmesi gerekmektedir. Bu tür cezaların, sadece toplum düzenini bozan eylemler için uygulanması önemlidir, aksi takdirde, bu düzenlemeler bireylerin demokratik haklarını ihlal edebilir.

2. Toplantı ve Yürüyüşe Engel Olanlar (Madde 29)

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılım, demokratik bir hakkın yerine getirilmesi olarak kabul edilse de, bazı durumlarda bu tür etkinliklerin engellenmesi gerekebilir. 2911 sayılı Kanun’un 29. maddesi, toplantı ve yürüyüşlerin engellenmesi veya bunların devamına imkan vermeyen kişilere yönelik cezai yaptırımları düzenler. Bu kişilere, fiil daha ağır bir suç teşkil etmediği takdirde, dokuz aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin lira ile on bin lira arasında para cezası verilebilir.

Bu düzenleme, etkinliklerin kesintiye uğramadan güvenli bir şekilde yapılmasını sağlamak için önemlidir. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin engellenmesi veya manipülasyonu, demokratik bir toplumda kabul edilemez. Toplumun doğru bilgiye sahip olabilmesi, toplumsal değişim için gerekli olan bu tür etkinliklerin özgürce yapılabilmesine bağlıdır. Bu yüzden, engellemeye yönelik hareket edenler, cezai yaptırımlarla karşılaşabilir.

3. Huzur ve Sükunu Bozanlar (Madde 30)

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde huzur ve sükunun bozulması, toplumun güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturur. 2911 sayılı Kanun’un 30. maddesi, bu tür fiillere karşı cezai yaptırımlar öngörmektedir. Yapılmakta olan bir toplantı veya yürüyüşte huzur ve sükunu bozmak amacıyla tehdit, hakaret, saldırı veya mukavemette bulunanlar, bir yıldan altı aya kadar üç yıl hapis cezası ile cezalandırılabilirler. Ayrıca, beş bin lira ile yirmi bin lira arasında değişen ağır para cezaları da uygulanabilir.

Bu cezalar, demokratik hakların kullanıldığı bir ortamda toplumsal huzurun sağlanmasına yönelik düzenlemelerdir. Ancak, bu tür cezaların, toplantılarda veya gösterilerde herhangi bir şekilde huzuru bozan kişilere uygulanması, demokrasinin en temel ilkelerinden biri olan ifade özgürlüğünü tehdit etmemelidir. Cezalar, sadece şiddet içeren eylemler için geçerli olmalı, barışçıl protestolar engellenmemelidir.

4. Kanuna Aykırı Propaganda Vasıtaları ve Suç İşlemeye Teşvik (Madde 31)

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde kullanılacak olan propaganda materyallerinin denetimi, toplumun güvenliği ve düzeninin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. 2911 sayılı Kanun’un 31. maddesi, düzenleme kurulu başkanı ve en az altı üyesinin ad ve soyadları ile imzalarını taşımayan propaganda materyalleri hakkında cezai yaptırımlar öngörmektedir. Ayrıca, suç işlemeye teşvik ve halkı suç işlemeye yönlendiren materyaller kullanıldığı takdirde, failler bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis ve on bin lira ile elli bin lira arasında para cezası ile cezalandırılabilirler.

Bu düzenleme, suç teşvik eden propaganda faaliyetlerinin önlenmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Toplumda huzursuzluk yaratabilecek, suç teşvik eden materyallerin kullanılmasının engellenmesi, güvenliği sağlamak için önemlidir. Ancak, bu yasakların ifade özgürlüğü ile çelişmemesi ve sadece suç teşvik eden materyallere yönelik olması gerekmektedir.

5. Hükümet Emrine Karşı Gelenler (Madde 32)

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin güvenli bir şekilde sona erdirilmesi için, hükümetin yetkili birimleri tarafından belirli kurallar ve emirler verilmektedir. 2911 sayılı Kanun’un 32. maddesi, bu kurallara uymayan ve dağılışa direnen kişilere yönelik cezai yaptırımlar öngörmektedir. Kanun, silahsız olarak katılanlara, emir ve ihtar sonrası dağılmamak durumunda, bir yıldan altı aya kadar üç yıl hapis ve beş bin lira ile otuz bin lira arasında para cezası uygulanacağını belirtmektedir. Dağılma sırasında cebir, şiddet, tehdit, saldırı veya mukavemet gösterenler ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilirler.

Bu düzenleme, toplumsal düzenin sağlanabilmesi ve güvenliğin korunabilmesi adına gereklidir. Ancak, bu tür cezaların orantılılık ilkesine dayalı olarak, yalnızca güvenliği tehlikeye atan ve barışçıl gösterileri bozan kişiler için uygulanması gerekmektedir. Kamu güvenliği ve kişisel özgürlükler arasında hassas bir denge kurulmalıdır.

6. Silahlı Katılım ve Diğer Tehditkar Davranışlar (Madde 33)

2911 sayılı Kanun’un 33. maddesi, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silahlı olarak katılan kişilere yönelik cezai yaptırımları düzenler. Bu madde, özellikle güvenliği ihlal eden, şiddet içeren eylemlere zemin hazırlayan kişilere karşı ağır yaptırımlar uygulanmasını öngörmektedir.

Maddeye göre, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ateşli silahlar, havai fişek, molotof kokteylleri gibi patlayıcı maddeler, kesici ve delici aletler, taş, sopa, demir çubuklar, boğma telleri, zincirler, demir bilyeler, yakıcı ve zehirli maddeler taşıyarak katılanlar, iki yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu tür eylemler, şiddet potansiyeli taşıyan ve toplumsal güvenliği tehdit eden hareketler olarak değerlendirilir. Katılımcıların kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini örtmeleri durumunda da benzer şekilde cezai yaptırımlar söz konusudur.

Bu düzenleme, toplumsal huzurun korunması adına kritik bir önem taşır. Silah taşıyan veya şiddet içeren araçlarla katılım gösteren bireylerin, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin amacına aykırı şekilde, etkinlikleri şiddet ve anarşiye dönüştürme riski vardır. Bu tür davranışlar, yalnızca katılımcılara değil, aynı zamanda çevredeki diğer kişilere de zarar verebilir. Kanun, bu tür durumları engellemek için güçlü bir cezai düzenleme getirmektedir.

Yasadışı Semboller ve Suç Teşvik Etme (Madde 33, b)

Madde 33, aynı zamanda yasadışı örgüt ve topluluklara ait sembollerle veya suç teşvik eden materyallerle toplantılara katılan kişilere de cezai yaptırımlar uygulanmasını öngörmektedir. Yasadışı örgüt ve topluluklara ait amblem ve işaret taşıyan, bu amblemleri üniforma gibi taşıyan, suç teşvik edici afiş, pankart, döviz, resim, levha veya diğer materyalleri bulunduran kişiler, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilirler.

Bu düzenleme, toplumda huzursuzluk yaratmaya yönelik eylemleri engellemeyi amaçlamaktadır. Yasadışı semboller ve suç teşvik edici materyaller, toplumsal barışı tehdit edebilir ve toplumu şiddet içeren eylemlere teşvik edebilir. Toplumda kaos yaratma amacı taşıyan bu tür eylemler, devletin toplumsal düzeni koruma sorumluluğuna aykırıdır. Bu nedenle, bu tür davranışlar, cezai yaptırımlar ile engellenmektedir.

7. Tahrikçiler ve Suç Ortakları (Madde 34)

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, tahrik edici davranışlarda bulunan veya suç işlenmesine yol açan kişilere yönelik cezai yaptırımlar da belirlenmiştir. Bu kişiler, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilirler. Bu düzenleme, toplumsal düzenin sağlanması ve demokratik hakların güvence altına alınması adına oldukça önemlidir.

Tahrikçi ve suç ortağı olan kişiler, toplumsal barışı tehdit edebilir ve bu nedenle cezai yaptırımlar bu kişilere uygulanmalıdır. Ancak, bu cezaların yalnızca şiddet içeren eylemler için uygulanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

Sonuç

Toplantı ve gösteri yürüyüşleri, demokratik toplumlarda bireylerin düşüncelerini ifade etme ve toplumsal değişim taleplerini dile getirme hakkıdır. Ancak bu hak, toplum düzeninin ve güvenliğinin sağlanması adına belirli sınırlar içinde kullanılmalıdır. 2911 sayılı Kanun, toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili cezai yaptırımları düzenleyerek, bu dengeyi sağlamayı amaçlamaktadır. Kanun, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin güvenli bir şekilde yapılabilmesi için gerekli olan tedbirleri alırken, bireylerin ifade özgürlüğünü ihlal etmeyecek şekilde uygulanması gerektiği unutulmamalıdır.

Bu cezai yaptırımlar, toplumsal düzeni tehdit etmeyen, barışçıl protestoların engellenmemesi için dikkatlice uygulanmalıdır. İfade özgürlüğü, her bireyin temel haklarından biridir ve bu hakkın korunması, demokratik toplumların varlık sebebidir.


Sıkça Sorulan Sorular

1. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmak için herhangi bir izin almak gerekiyor mu?

  • Evet, 2911 sayılı Kanun’a göre toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düzenlenebilmesi için yerel makamdan izin alınması gerekmektedir. İzin alınmadan düzenlenen etkinlikler kanuna aykırı sayılabilir.

2. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silah taşıyarak katılmak yasal mıdır?

  • Hayır, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silah, patlayıcı maddeler veya her türlü kesici ve delici alet taşıyarak katılmak yasaktır. Bu tür eylemler, kanuna aykırı olup, ağır cezai yaptırımlar ile cezalandırılmaktadır (2 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası).

3. Toplantı veya gösteri sırasında yüzünü maskeyle örten bir kişi cezalandırılır mı?

  • Evet, kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini maskeyle örten kişiler, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katıldıkları takdirde cezalandırılabilirler. Bu durum, güvenlik ve kimlik tespiti açısından ciddi bir risk oluşturabilir.

4. Yasadışı örgütlere ait amblem veya işaret taşıyarak toplantıya katılmak ne tür cezai yaptırımlarla sonuçlanır?

  • Yasadışı örgütlere ait amblem veya işaret taşıyan kişiler, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilirler. Ayrıca, suç teşvik eden materyallerle katılım da bu kapsama girer.

5. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin kanuna aykırı olduğu nasıl anlaşılır?

  • Toplantı ve gösteri yürüyüşü, düzenlenmesi için gerekli izin alınmadığında veya yasadışı materyaller taşıyan kişiler etkinliğe katıldığında kanuna aykırı kabul edilir. Ayrıca, kanuna aykırı sloganlar atmak veya yasadışı örgütlerin sembollerini taşımak da bu kapsama girer.

6. Toplantı sırasında dağılmayan katılımcılara ne gibi cezalar uygulanır?

  • Eğer bir toplantı sırasında katılımcılar güvenlik kuvvetlerinin dağılma çağrısına uymadıkları takdirde, bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ve para cezası uygulanabilir. Ayrıca, dağıtılma sırasında şiddet, tehdit veya direnç gösterenlere daha ağır cezalar verilebilir.

7. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanların ifade özgürlüğü hakları nasıl korunur?

  • Toplantı ve gösteri yürüyüşleri, ifade özgürlüğünün bir parçasıdır. Ancak, bu hak sınırlandırılabilir. Şiddet, güvenliği tehdit etme veya toplumsal barışı bozma gibi durumlar ifade özgürlüğünün aşılması anlamına gelir ve kanuna aykırı davranış olarak cezalandırılabilir.

8. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla ne tür önlemler alınmalıdır?

  • Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin güvenliğini sağlamak için katılımcıların silah veya şiddet içeren araçlarla katılmamaları sağlanmalı, güvenlik güçleri tarafından etkinlik öncesi ve sırasında düzenli denetimler yapılmalıdır. Katılımcıların güvenliğini tehlikeye atacak durumların engellenmesi gerekir.

9. Kanuna aykırı toplantı düzenleyenler hangi cezalarla karşılaşır?

  • Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenleyenler, bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ve on bin ila yirmi beş bin TL arasında ağır para cezası ile cezalandırılabilirler.

10. Toplantı veya gösteri sırasında hükümetin güvenlik kuvvetleri müdahale ederse ne olur?

  • Eğer toplantı veya gösteri sırasında güvenlik kuvvetleri müdahale eder ve katılımcılar dağılmayı reddederse, güvenlik güçleri zorlama kullanabilir. Dağıtılmayan katılımcılara, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilebilir.

11. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanların kimliklerini gizlemeleri ne gibi sonuçlar doğurur?

  • Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanlar, kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini bez, maske veya diğer unsurlarla örterek katıldıkları takdirde, bu durum cezai yaptırım gerektirir. Bu kişiler, kanuna aykırı hareket ettikleri için cezalandırılabilirler.

12. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılan kişiler herhangi bir taşkınlık yapmazlarsa yine cezalandırılabilir mi?

  • Evet, eğer katılımcılar kanuna aykırı materyaller taşır veya yasadışı bir amaca hizmet eden semboller kullanırsa, herhangi bir taşkınlık yapmasalar dahi cezalandırılabilirler. Örneğin, yasadışı örgütlere ait semboller taşıyanlar cezai yaptırımlara tabi tutulur.

13. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde slogan atmak yasak mıdır?

  • Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde atılacak sloganların içeriği önemlidir. Kanun, toplum düzenini bozan veya suç işlemeye teşvik eden sloganları yasaklar. Yasadışı örgütlerin propagandasını yapacak sloganlar, cezai yaptırımlara neden olabilir.

14. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde kullanılan araç gereçler nasıl denetlenir?

  • Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanların, patlayıcı maddeler, kesici aletler, taş, sopa gibi tehlikeli araç gereçler taşımamaları gerektiği belirtilmiştir. Güvenlik kuvvetleri, bu tür materyallerin taşınmasını engellemek ve denetlemekle yükümlüdür. Böyle bir materyal taşınması, cezai işlem gerektirir.

15. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde şiddet kullanmak nasıl cezalandırılır?

  • Toplantı veya gösteri yürüyüşlerinde şiddet kullanmak, kanuna aykırıdır. Şiddet, tehdit, saldırı gibi eylemler şiddetli cezalarla sonuçlanabilir. Bu tür davranışlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.

16. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde güvenlik kuvvetlerinin müdahalesi sırasında zarar görenler hak talep edebilir mi?

  • Evet, güvenlik kuvvetlerinin müdahalesi sırasında zarar görenler, hukuki olarak hak talep edebilirler. Ancak, güvenlik kuvvetlerinin müdahalesi yasaların çerçevesinde yapılmalıdır ve aşırı güç kullanımı haksız müdahale sayılabilir.

17. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde silah taşıyanlar cezalandırılacak mı?

  • Evet, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanların silah taşıması yasaktır. Silah taşıyan kişiler, 33. maddeye göre iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

18. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silah taşımadan katılmak serbest midir?

  • Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silahsız olarak katılmak yasaldır. Ancak, bu etkinliklerin kanuna uygun bir şekilde düzenlenmiş olması gerekmektedir. Aksi takdirde, toplantıya katılanlar kanuna aykırı hareket etmiş sayılabilirler.

19. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katıldım ve dağıldıktan sonra şiddet olaylarına karışanlar hakkında ne yapılır?

  • Eğer bir toplantı veya gösteri sırasında olaylar şiddete dönüştü ve katılımcılar dağıldıktan sonra da şiddet olaylarına karıştılarsa, bu kişiler cezalandırılabilir. Şiddetle ilgili cezalar, kanuna aykırı hareket eden kişilere üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörür.

20. Toplantı veya gösteri sırasında hakaret eden biri cezalandırılır mı?

  • Evet, toplantı veya gösteri sırasında hakaret veya küfürlü ifadeler kullanan kişiler, kanuna aykırı hareket etmiş sayılırlar ve bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası veya ağır para cezası ile cezalandırılabilirler.

21. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düzenlenmesi için özel bir başvuru prosedürü var mı?

  • Evet, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düzenlenmesi için önceden valilik makamına başvuru yapılması gerekmektedir. Başvuru prosedürü, yasal düzenlemelere bağlı olarak değişiklik gösterebilir, ancak bu başvurunun yapılması gerekmektedir.

22. Hükümet emrine karşı gelen katılımcılar hangi cezai yaptırımlarla karşılaşır?

  • Eğer toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında katılımcılar, hükümetin güvenlik güçlerinin dağılma çağrısına karşı gelirse, bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ve ağır para cezası ile cezalandırılabilirler.

23. Kanuna aykırı bir toplantı veya gösteriye katılmak, kişiyi suçlu yapar mı?

  • Evet, kanuna aykırı bir toplantı veya gösteriye katılmak suç teşkil eder ve cezai yaptırımlara tabi tutulabilir. Özellikle yasadışı materyaller taşıyan veya şiddet içeren davranışlarda bulunanlar daha ağır cezalara çarptırılabilirler.

24. Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında güvenlik güçlerinin müdahale etme yetkisi var mı?

  • Evet, güvenlik kuvvetlerinin kanuna aykırı hareket eden veya şiddet uygulayan kişiler üzerinde müdahale etme yetkisi vardır. Müdahale, yasal sınırlar çerçevesinde yapılmalı ve orantılı olmalıdır.

25. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde afiş ve pankart taşımanın sınırları nedir?

  • Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde afiş, pankart veya döviz taşımak serbesttir. Ancak, taşınan materyallerin içeriği kanuna aykırı olmamalıdır. Yasadışı örgütlerin sembollerini taşıyan veya suç işlemeye teşvik eden materyaller taşınması yasaktır ve cezai yaptırımları beraberinde getirir.