Özel hukuk tüzel kişileri olan elektrik dağıtım şirketlerinin, kamulaştırma yetkisi bulunmamaktadır. BEDAŞ, Toroslar EDAŞ, Başkent EDAŞ, AYEDAŞ, Dicle EDAŞ, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş., Aydem Elektrik Dağıtım A.Ş. gibi şirketler, özelleştirme süreci sonrasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilen lisanslar çerçevesinde, kamu hizmeti olan elektrik dağıtımını yürütmekle yükümlüdürler. Ancak, kamulaştırma yetkisi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu uyarınca yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan bir yetkidir. Bu yetki, Anayasa’nın 46. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkına istisnai bir müdahale olduğu için, sadece kamu yararının zorunlu kıldığı durumlarda ve kanunla belirlenmiş usullere uygun olarak kullanılabilir.
Elektrik Dağıtım Hatları İçin Kamulaştırma Gerekliliği ve Kamu Yararı İlkesi
Elektrik enerjisinin iletimi ve dağıtımı, bir ülkenin ekonomik ve sosyal yaşamı için hayati bir kamu hizmetidir. Bu hizmetin kesintisiz ve güvenli bir şekilde sağlanabilmesi için, elektrik hatlarının belirli güzergahlardan geçmesi kaçınılmazdır. Bu durum, hat güzergahında yer alan özel mülklerin kamulaştırılmasını veya üzerinde irtifak hakkı kurulmasını zorunlu kılmaktadır. Kamulaştırma işleminin temel yasal dayanağı, bu hizmetin Anayasa’da belirtilen kamu yararı ilkesi kapsamında değerlendirilmesidir.
Kamulaştırma sebepleri hukuki açıdan şu unsurları içerebilir:
- Kamu Hizmetinin Sürekliliği: Elektrik arzının kesintisiz sağlanabilmesi için hatların güvenli bir şekilde inşa edilmesi ve korunması.
- Proje Zorunluluğu: Yeni enerji altyapı projelerinin teknik gereklilikleri nedeniyle belirli taşınmazların edinimi.
- Ekonomik Gelişim: Sanayi, tarım ve yerleşim alanlarının enerji ihtiyacının karşılanması.
Pilon Yeri ve Direk Yeri Kavramlarının Hukuki Niteliği
Elektrik hatlarının inşasında kullanılan direkler ve pilonlar, hukuken hattın altyapı unsurları olarak kabul edilir.
- Direkler: Genellikle alçak ve orta gerilim hatlarında kullanılan, daha küçük boyutlu yapılar olup, hukuken hattın bir parçası olarak değerlendirilir.
- Pilonlar: Yüksek gerilim hatlarında kullanılan, büyük çelik kafes yapılar olup, hukuki olarak taşınmazın üzerinde kalıcı bir müdahale oluştururlar.
Pilon yeri veya direk yeri, bu yapıların inşa edileceği, tapu kütüğüne işlenmesi gereken özel mülkiyet alanlarıdır. Bu alanların hukuki durumu, ya kamulaştırma yoluyla mülkiyetin kamuya devri ya da irtifak hakkı tesisi yoluyla taşınmaz maliki üzerindeki kullanım haklarının sınırlanması ile düzenlenir.
Kamulaştırma Sürecinde Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Rolü
Elektrik dağıtım şirketleri, doğrudan kamulaştırma yetkisine sahip olmasalar da, sürecin hukuki ve idari aşamalarında kritik bir rol oynarlar:
- Teknik Raporlama ve İhtiyaç Tespiti: Şirketler, projenin teknik gerekliliklerini ve güzergâhını belirleyerek, kamulaştırılması veya üzerinde irtifak hakkı kurulması gereken taşınmazları tespit eder ve bu durumu idari makamlara raporlar.
- İdari Başvuru: Kamu hizmetinin aksamaması için gerekli olan taşınmazların kamulaştırılması veya irtifak hakkı tesisi talebiyle ilgili kamu kurumlarına (EPDK veya ilgili Bakanlıklar) başvuruda bulunurlar.
- İrtifak Hakkı Tesisi: Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 sayılı Kanun ile değişik 11. maddesi uyarınca, taşınmazın tamamına değil, sadece hat geçişi için gerekli olan kısmına irtifak hakkı tesis edilebilir. Bu, mülk sahibinin mülkiyet hakkına en az müdahale ilkesine uygun bir yöntemdir.
- İdari ve Hukuki İşbirliği: Kamulaştırma kararı alındıktan sonra, şirketler, kamulaştırma bedelinin tespiti, tapu ve kadastro işlemleri gibi idari süreçlerde yetkili kamu idareleriyle işbirliği yapar ve hukuki süreci takip ederler.
Yasal Dayanaklar ve Taşınmaz Malikinin Hakları
Kamulaştırma işlemleri, hem Anayasa hem de 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile sıkı bir denetime tabidir. Bu yasal düzenlemeler, taşınmaz maliklerinin haklarını korumayı amaçlar.
Kamulaştırmada Temel Hukuki İlkeler:
- Adil ve Peşin Ödeme: Anayasa’nın 46. maddesi uyarınca, kamulaştırma bedeli, taşınmazın gerçek değerini yansıtacak şekilde peşin ve nakden ödenmek zorundadır.
- Hukukilik ve Usule Uygunluk: Kamulaştırma işleminin, kanunla belirlenmiş tüm usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerekir.
- En Az Müdahale: Mülkiyet hakkına en az müdahale ilkesi gereği, mümkünse kamulaştırma yerine irtifak hakkı gibi daha sınırlı haklar tesis edilmelidir.
Taşınmaz Malikinin Hukuki Hakları:
- İdari Yargıda İptal Davası: Taşınmaz maliki, kamulaştırma kararının hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa, İdare Mahkemesi’nde kararın iptali için dava açabilir.
- Adil Bedel Tespiti ve Artırımı Davası: Kamulaştırma bedelinin adil olmadığını düşünen malik, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bedel tespiti ve tescil davası kapsamında kamulaştırma bedelinin artırılmasını talep edebilir. Bu dava sonucunda, bedel bilirkişiler tarafından yeniden belirlenir.
Sonuç olarak, elektrik dağıtım şirketleri doğrudan kamulaştırma yetkisine sahip olmasalar da, kamu hizmetinin bir gereği olarak, yetkili kamu kurumları aracılığıyla kamulaştırma ve irtifak hakkı süreçlerinin başlatılması ve yürütülmesinde aktif bir rol üstlenirler. Bu süreçte, Anayasa ve Kamulaştırma Kanunu ile taşınmaz maliklerinin hakları güvence altına alınmıştır. Bu nedenle, hak kaybına uğramamak adına, taşınmazı kamulaştırılan maliklerin süreci yakından takip etmesi ve hukuki destek alması elzemdir.