1. Giriş
Enerji sektörünün serbestleştirilmesi, rekabete açılması ve şeffaf bir piyasa yapısının oluşturulması amacıyla Türkiye’de 2001 yılında çıkarılan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile başlayan dönüşüm süreci, 2013 yılında yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (EPK) ile devam etmiştir. Bu kanun çerçevesinde kurulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), enerji piyasalarının düzenlenmesi, denetlenmesi ve piyasadaki aktörler arasında adil rekabetin sağlanması amacıyla oluşturulan bağımsız ve idari açıdan özerk bir kamu tüzel kişisidir.
- EPDK’nın görevleri, 6446 sayılı EPK’nın 5. maddesinde açıkça belirlenmiştir. Buna göre EPDK;
- Enerji piyasasında faaliyet göstermek isteyen kişilere lisans verilmesi,
- Mevcut lisansların takip edilmesi, denetlenmesi ve gerektiğinde iptal edilmesi,
- Piyasa düzenlemelerinin oluşturulması ve uygulanmasının izlenmesi,
- İdari yaptırımların uygulanması gibi çok çeşitli görevleri üstlenmektedir.
Enerji piyasasında üretim, iletim, dağıtım, tedarik gibi tüm faaliyet kolları için EPDK tarafından verilen lisanslar, enerji piyasasında faaliyet göstermek için yasal bir zorunluluk niteliği taşımaktadır. Bu lisanslar, yalnızca ilgili mevzuatta öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi şartıyla geçerliliklerini korur. Aksi halde EPDK, kanundan aldığı yetkiyle bu lisansları iptal edebilir.
Lisans, kamu otoritesince verilen ve belirli faaliyetlerin yapılabilmesine olanak tanıyan bir idari işlem niteliğindedir. Bu yönüyle lisans, birel (şahsa bağlı) ve inhası mümkün bir idari işlem olarak kabul edilmektedir. Danıştay içtihatlarında da belirtildiği üzere, lisans bir kazanılmış hak yaratmakla birlikte, bu hakkın devamı için ilgili yükümlülüklerin eksiksiz yerine getirilmesi gerekmektedir.
EPDK tarafından verilen lisansların iptali, doğrudan ilgili tüzel kişinin piyasadaki faaliyetini durdurmasına neden olur. Bu nedenle lisans iptali, sadece ticari bir sonuç doğurmakla kalmaz; aynı zamanda kamu yararını doğrudan etkileyen, düzenleyici bir fonksiyon taşır. Çünkü enerji sektöründe arz güvenliğinin sağlanması, tüketici haklarının korunması ve piyasa istikrarının temin edilmesi, lisans sahibi şirketlerin yükümlülüklerine uygun davranmalarına bağlıdır.
Bu bağlamda lisans iptali süreci, hem şirketlerin mülkiyet ve ticari faaliyet haklarını etkileyen bir idari işlem olması, hem de kamu yararını yakından ilgilendirmesi nedeniyle, hukuken oldukça önemli ve dikkatle yürütülmesi gereken bir süreçtir.
2. EPDK’NIN LİSANS İPTALİ YETKİSİ
Enerji piyasasının kamu yararına uygun biçimde düzenlenmesi ve denetlenmesi, yalnızca piyasa aktörlerinin faaliyete başlamasıyla değil, faaliyetlerin sürekliliğinin de hukuk ve kamu düzeni sınırları içinde gerçekleşmesiyle mümkündür. Bu bağlamda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), lisans verme yetkisinin doğal bir uzantısı olarak, belirli şartlar altında lisans iptali yetkisine de sahiptir.
2.1. Yetkinin Hukuki Dayanağı
EPDK’nın lisans iptali yetkisi öncelikle 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 16. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Madde metnine göre:
“Lisans sahibi tüzel kişilerin bu Kanunda, ilgili mevzuatta ve lisanslarında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde, lisansları Kurul kararı ile sona erdirilebilir.”
Bu düzenleme, lisans iptali kararının doğrudan EPDK Kurulu tarafından alınacağını, ayrıca iptalin yalnızca teknik, mali ya da idari bir ihlalden ibaret olmadığını; aynı zamanda hukuki ve kurumsal bir değerlendirmeye tabi tutulacağını ortaya koyar.
EPK madde 16 aynı zamanda, lisansın sona erme halleri ile iptal hallerini ayırt eder. Lisansın sona ermesi genellikle sürenin bitimi, feragat gibi iradi hallerle ilgiliyken, iptal daha çok yükümlülüklere aykırılık ve kamusal zararın doğması gibi durumlara dayalıdır.
2.2. Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ndeki (EPLY) Düzenlemeler
EPK’daki genel düzenlemelerin yanı sıra, EPDK tarafından çıkarılan ikincil mevzuat niteliğindeki Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği (EPLY), lisans iptaline ilişkin detaylı ve usule ilişkin düzenlemeler içerir. Özellikle:
- EPLY Madde 52: Lisans iptal sebeplerini ayrıntılı biçimde sıralar.
- EPLY Madde 53: Lisans iptali usulünü ortaya koyar.
- EPLY Madde 54: Lisans iptalinin sonuçlarını düzenler.
Bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde, lisans iptal sürecinin belirli usuli güvencelere bağlı olduğu ve keyfi uygulamaların önüne geçilmek istendiği görülür.
2.3. İdarenin Takdir Yetkisi ve Sınırları
EPDK’nın lisans iptali konusunda sahip olduğu yetki, mutlak ve sınırsız bir takdir yetkisi değildir. Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca, idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir. Dolayısıyla EPDK, iptal kararını alırken:
- Ölçülülük,
- Orantılılık,
- Hukuki güvenlik,
- Belirlilik,
- İyi yönetim ilkelerine uygun hareket etmek zorundadır.
Bu bağlamda, Danıştay içtihatlarında da EPDK’nın lisans iptal işlemlerinde objektif kriterlere dayalı, gerekçeli ve savunma hakkı tanınarak işlem yapmasının gerekliliği vurgulanmaktadır.
2.4. Kurul Kararının Rolü
EPDK bünyesinde lisans iptali işlemi, daire başkanlıklarının incelemesi ve teklifleri sonucunda, nihai olarak EPDK Kurulu tarafından alınan bir idari işlemle gerçekleşir. Kurul, iptal gerekçelerini değerlendirirken:
- Faaliyetin kamu düzenini bozup bozmadığına,
- Lisans sahibinin yükümlülük ihlalinin ağırlığına,
- Daha önce uygulanan yaptırımların sonuç verip vermediğine bakarak karar verir.
Kurul kararları idari işlem niteliğindedir ve idare mahkemelerinde iptal davasına konu edilebilir.
2.5. Disiplin Ceza Sistemi İçerisinde Lisans İptali
EPDK’nın idari para cezası, uyarı, lisans askıya alma gibi araçlardan sonra lisans iptali, en ağır idari yaptırım niteliğindedir. Bu açıdan lisans iptali, bir tür “idari disiplin cezası” olarak da nitelendirilebilir.
- Önceki yaptırımlara rağmen aykırılığın devamı,
- Aykırılığın doğurduğu kamu zararı,
- Lisans sahibinin kast veya ağır ihmal düzeyinde kusuru,
gibi kriterler, iptal kararının meşruluğunu etkileyen faktörlerdir.
EPDK’nın lisans iptali yetkisi, enerji piyasasının kamu düzenine ve piyasa kurallarına uygun şekilde işlemesini sağlamak için tanınmış, denetleyici ve düzenleyici bir yetkidir. Ancak bu yetki, keyfi değil; hukuka, mevzuata ve yerleşik idare hukuku ilkelerine uygun şekilde kullanılmalıdır. Hem Anayasa’dan hem idare hukuku ilkelerinden kaynaklanan güvenceler çerçevesinde, EPDK’nın lisans iptal işlemleri her zaman yargı denetimine açık olup, yargı mercilerince hukuka uygunluk denetimi yapılabilmektedir.
3. LİSANS İPTAL SEBEPLERİ
EPDK tarafından verilen lisanslar, piyasada faaliyette bulunma yetkisini ve yükümlülüklerini beraberinde getirir. Lisans sahibinin bu yükümlülüklere aykırı davranması, lisansın sona ermesine ya da iptaline neden olabilir. Lisans iptali ise, kamu düzenini doğrudan etkileyen bir idari işlemdir.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 52. maddesi, lisans iptaline yol açabilecek hallerin çerçevesini çizmektedir. Yönetmelik maddesi uyarınca iptal edilebilecek lisanslar arasında özellikle şu haller ön plana çıkar:
3.1. Gerçeğe Aykırı Beyan ve Belgeler Sunulması
Lisans başvurusunda ya da lisans yürürlükteyken, lisans sahibi tüzel kişinin gerçeğe aykırı bilgi ya da belge sunması, enerji piyasasında güveni zedeler ve sistemin sağlıklı işlemesini engeller. Bu nedenle, bu tür bir fiil lisans iptal gerekçesi olarak düzenlenmiştir.Bu kapsamda, örneğin
- bir üretim tesisinin kapasitesine dair yanıltıcı bilgi verilmesi,
- Mali yeterliliğin ispatına yönelik sahte belgeler sunulması,
- Ortaklık yapısı veya teknik personel ile ilgili yanlış beyanda bulunulması,
lisansın iptali ile sonuçlanabilir.
EPDK, bu tür durumlarda lisans sahibine eksiklikleri gidermesi veya yanlış bilgileri düzeltmesi için en az 30 gün süre verir. Bu süre sonunda aykırılık giderilmezse, Kurul kararıyla lisans iptal edilir. Bu iptal sebebi, idare hukukunda “sahtecilik” veya “hile”ye dayalı işlem iptali olarak da nitelendirilir. Çünkü kamu yararı gereği idare, kendisine yanlış bilgi verilerek alınmış işlemi geri alma yetkisine sahiptir.
3.2. Lisans Şartlarındaki Değişikliklerin Bildirilmemesi
Lisans başvurusunda esas alınan koşulların (örneğin sermaye yapısı, ortaklık yapısı, teknik kadro) daha sonra değişmesi halinde, bu durumun EPDK’ya bildirilmesi yasal bir zorunluluktur. Bildirim yapılmaması, lisansın iptal edilmesine yol açabilir.
EPDK, bildirim yükümlülüğünün ihlali durumunda da ilgili tüzel kişiye aykırılığı gidermesi için süre verir. Gerekli bildirim ve düzeltme yapılmazsa, lisans iptal edilebilir. Bu durum, idari işlemdeki koşulların ortadan kalkması nedeniyle işlemin sona erdirilmesi anlamına gelir. Danıştay kararlarında da bildirim yükümlülüğü, piyasa şeffaflığı ve denetim açısından zorunlu görülmektedir.
3.3. Faaliyetin Sona Erdirilmesi Talebi (İradi Sona Erdirme)
Lisans sahibi tüzel kişi, faaliyetini kendi isteğiyle sona erdirmek isterse, lisansının sona erdirilmesini talep edebilir. Bu işlem bir “iptal” değil, bir tür iradi feragat olup, lisansın sona ermesiyle eşdeğerdir.
Başvurunun, sona erdirilmek istenen tarihten en az 6 ay önce EPDK’ya yapılması gerekir. Eğer başvuru dağıtım şirketi veya görevli tedarik şirketi tarafından yapılmışsa, bu süre 12 aydır.
EPDK, bu tür başvuruları değerlendirirken yalnızca başvurunun usuli şartlarını değil, piyasaya etkilerini de dikkate alır. EPDK, kamu yararı veya arz güvenliği açısından başvuruyu reddedebilir. Bu işlem, idari sözleşme niteliğindeki lisansın tek taraflı feshidir. Ancak idarenin muvafakati gerekir; aksi halde faaliyet durdurulamaz.
3.4. Faaliyetin Gerçekleştirilmemesi (Faaliyetsizlik)
Lisans sahibi, lisans süresi içinde öngörülen faaliyetleri gerçekleştirmezse, bu durum lisansın iptaline yol açar. Özellikle:
- Üretim lisansı almış bir şirketin tesisini zamanında kuramaması,
- Yatırım taahhütlerini gerçekleştirmemesi,
- Ticari faaliyete başlamaması,
durumlarında EPDK, yükümlülüğün ihlal edildiğine karar verebilir.
EPDK, ihlal durumunda lisans sahibine önce bildirim yapar ve süre verir. Bu sürede faaliyete geçilmezse, Kurul kararıyla lisans iptal edilir. Bu iptal, idari sözleşmenin sürekli edim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle sona erdirilmesi olarak değerlendirilebilir.
3.5. İdari Para Cezalarının Tekrarı ve Ağır İhlal
EPDK, lisans sahibi tüzel kişilere idari para cezası uygulayabilir. Ancak, aynı türden bir ihlalin iki yıl içinde tekrar edilmesi ve bu tekrar eden ihlale uygulanacak cezanın, şirketin bir önceki mali yıldaki gayrisafi gelirinin %10’unu aşması halinde, bu durum lisans iptaline yol açar. Bu hüküm, mali yeterliliği sarsacak düzeyde ağır ihlallerin sürekli hale gelmesi durumunu hedef alır.
Örnek:
- Tüketiciye fatura yansıtan usulsüz bedellerin tekrarı,
- Enerji arzında kasıtlı kesintiler,
- Tarife ihlali, haksız fiyatlandırma.
Bu düzenleme, ağırlaştırılmış idari yaptırım niteliğindedir. İhlalin tekrarı ve maddi boyutun ağırlığı birlikte değerlendirilir.
4. LİSANS İPTALİ SÜRECİ
Lisans iptali, basit bir idari işlem değil; enerji piyasasında faaliyet gösteren tüzel kişiliğin faaliyet yetkisinin sona erdirilmesi anlamına geldiğinden, bu sürece ilişkin usul hükümleri büyük önem taşımaktadır. Lisans iptal süreci, idari işlemlerin hukuka uygunluk kriterlerine riayet edilerek yürütülmelidir. Bu çerçevede, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 53. maddesi, lisans iptaline ilişkin usul hükümlerini düzenlemektedir.
4.1. Ön Araştırma ve Soruşturma
Lisans iptali süreci, genellikle EPDK’nın piyasada faaliyet gösteren tüzel kişinin bir yükümlülüğe aykırı hareket ettiğine dair bilgi veya şikâyet almasıyla başlar. Bu durumda EPDK tarafından ön araştırma ve/veya ön soruşturma başlatılır. Söz konusu aşamalar, lisans iptaline konu olabilecek fiillerin somutlaştırılması amacı taşır.
EPDK, bu süreçte lisans sahibinden çeşitli bilgi ve belgeler talep edebilir. Ayrıca ilgili kurum ve kuruluşlardan da bilgi istenebilir. Lisans sahibi, talep edilen bilgi ve belgeleri 15 gün içinde sunmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi veya gerçeğe aykırı bilgi sunulması hâlinde, EPDK tarafından idari para cezası uygulanabilir (EPLY m. 49). Bu aşama, lisans iptaline hazırlık niteliğinde olup, hem lisans sahibine savunma hakkı tanınması hem de idarenin işlemi dayandıracağı somut veri ve gerekçeleri oluşturması açısından önemlidir.
4.2. İdari Para Cezası ve İhtar
EPDK tarafından yapılan denetim ve değerlendirmeler sonucunda yükümlülüklere aykırılık tespit edilirse, ilgili tüzel kişiye önce yazılı ihtar gönderilir. Bu ihtarda:
- Aykırılığın niteliği,
- İlgili mevzuat hükümleri,
- Giderilmesi gereken eksiklikler,
- Belirli bir süre (genellikle 30 gün) verilir.
İhtara rağmen eksiklikler giderilmezse, idari para cezası uygulanır. Ceza miktarı, fiilin ağırlığı, şirketin mali yapısı, ihlalin tekrar edilip edilmediği gibi kriterlere göre belirlenir.
Danıştay içtihatlarında, idari para cezası uygulanabilmesi için:
- Aykırılığın belgelere ve denetime dayalı biçimde tespit edilmiş olması,
- Savunma hakkının tanınması,
- Kararın gerekçeli olması gerektiği vurgulanmıştır.
Bu noktada, idari ceza süreci, lisans iptaline giden yolun bir aşamasıdır. Zira, tekrar eden cezai yaptırımlar iptal gerekçesi haline gelebilir.
4.3. Lisansın İptali
Tespit edilen yükümlülük ihlallerine ilişkin olarak, gerekli ihtarların yapılması ve savunmaların alınmasının ardından EPDK, lisansın iptaline ilişkin kararı değerlendirir.
Bu aşamada, EPDK Hukuk Dairesi veya ilgili Daire Başkanlığı bir rapor hazırlar. Konu EPDK Kurulu gündemine alınır. Kurul, olayın hukuki dayanakları ve kamu yararı açısından değerlendirmesini yaparak karar verir.
EPDK Kurulu tarafından alınan iptal kararı bir idari işlem niteliğindedir ve bu nedenle idari yargı denetimine tabidir. İlgili tüzel kişi, bu işleme karşı 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açabilir.
Lisans iptali ileriye dönüktür. Geçmişte gerçekleştirilen faaliyetleri geçersiz kılmaz ancak iptal tarihinden itibaren faaliyetin sürdürülmesi hukuka aykırı hale gelir.
5. LİSANS İPTALİNİN SONUÇLARI
Lisansın iptal edilmesi, yalnızca şirketin enerji piyasasında faaliyetini durdurmasıyla sınırlı kalmayıp, ortaklar ve yöneticiler açısından da kişisel sınırlamalar doğurur. Bu yönüyle lisans iptali, yalnızca kurumsal değil, aynı zamanda kişisel yaptırımları da içerebilen bir sonuç doğurur.
5.1. Faaliyetlerin Durdurulması
Lisansın iptal edilmesiyle birlikte, ilgili tüzel kişi artık enerji piyasasında herhangi bir faaliyet yürütemez. Üretim, dağıtım, iletim, tedarik gibi faaliyetler tamamen durdurulur.
Piyasada faaliyet göstermek için geçerli ve yürürlükte bir lisans zorunludur. Lisans iptali sonrasında faaliyetlerin sürdürülmesi halinde, bu durum kaçak elektrik üretimi veya dağıtımı olarak değerlendirilebilir ve cezai yaptırımlara yol açar.
İlgili İkincil Yaptırımlar:
- Şirketin tesisleri mühürlenebilir.
- TEDAŞ veya TEİAŞ gibi diğer kamu kurumları tarafından sistem bağlantısı kesilebilir.
- Piyasa katılımcılığı askıya alınabilir.
5.2. Ortak ve Yöneticilere Getirilen Kısıtlamalar
Lisansı iptal edilen şirketin bazı ortakları ve yöneticileri, doğrudan kişisel yaptırımlara tabi tutulur. Bu düzenleme, enerji piyasasında kötü niyetli uygulamaların engellenmesi ve piyasada güvenli bir ortam sağlanması amacı taşır.
Lisans iptal tarihinde şirketin %10 veya daha fazla payına sahip olan ortaklar ve İptal tarihinden önceki bir yıl içinde görev yapmış olan yönetim kurulu başkan ve üyeleri, 3 yıl boyunca:
- Yeni bir tüzel kişilik adına lisans başvurusu yapamaz,
- Lisans başvurusu yapan tüzel kişilerde pay sahibi olamaz,
- Bu tüzel kişiliklerde yönetim kurulu üyesi olarak görev alamaz.
İstisnalar:
- Şirketin iradesi dışında gelişen mücbir sebeplerle iptal gerçekleşmişse (örneğin doğal afet, savaş),
- İptal idari yargı kararıyla iptal edilmişse,
bu sınırlamaların kaldırılması gündeme gelebilir.
Bu yaptırımlar, önleyici idari tedbirler kapsamında değerlendirilir. Ancak orantılılık ve ölçülülük ilkeleri gereği, uygulamanın somut olaya uygun ve ölçülü olması gerekir. Aksi halde, Anayasa’nın 48. maddesi ile güvence altına alınan çalışma ve girişim özgürlüğü ihlal edilmiş olabilir.
6. YARGI YOLU VE İPTAL DAVASI
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilen lisans iptali kararları, idare tarafından tesis edilmiş tek yanlı ve icrai nitelikte bir idari işlemdir. Bu nedenle, söz konusu kararlara karşı başvurulacak yargı yolu, idari yargı olup, iptal davası açılması mümkündür.
6.1. İdari İşlem Niteliği ve Dava Edilebilirlik
EPDK Kurulu’nun lisans iptali kararı, idari yargı yetkisinin kapsamındadır. Bu kararlar, şirketin hukuki statüsünü etkileyen ve doğrudan sonuç doğuran işlemler olduğu için, EPK m. 16 ve Anayasa m. 125 uyarınca iptal davasına konu edilebilir.
Anayasa m. 125: “İdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir.”
İdari işlemin iptali talebiyle açılacak davada, davacı taraf (genellikle lisansı iptal edilen tüzel kişi), işlemin şu unsurlar yönünden hukuka aykırılığını ileri sürebilir:
- Yetki unsuru (kararı alan kurulun yetkisi)
- Şekil unsuru (usul eksiklikleri, savunma hakkı)
- Sebep unsuru (olgu ve delillerin yetersizliği)
- Konu unsuru (iptalin kapsamı)
- Amaç unsuru (kamu yararı dışı amaç güdülmesi)
6.2. Dava Açma Süresi ve Yetkili Mahkeme
Lisans iptali kararına karşı 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılmalıdır. Bu süre, kararın ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Yetkili Mahkeme, EPDK kararlarına karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme Ankara İdare Mahkemeleridir. Ancak, iptal edilen lisansın uygulanma yeri başka bir ildeyse, ilgili uyuşmazlığın niteliğine göre bazı durumlarda bulunduğu yerdeki idare mahkemesi de yetkili olabilir.
6.3. Yürütmenin Durdurulması Talebi
Lisans iptali, şirketin enerji piyasasında faaliyetini sonlandırdığı için, telafisi güç ve imkânsız zararların doğmasına yol açabilir. Bu nedenle, iptal davası açılırken, davacı şirket tarafından yürütmenin durdurulması da talep edilebilir.
Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için iki temel şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir:
- İşlemin açıkça hukuka aykırı olması
- Uygulama hâlinde telafisi güç veya imkânsız zarar doğurması
Örnek: Elektrik üretim lisansı iptal edilen bir santral, üretimi durdurduğunda milyonlarca lira gelir kaybına uğrayabilir. Yatırımcı güveni sarsılabilir, uluslararası sözleşmeler riske girebilir. Çalışanlar işsiz kalabilir. Bu gibi durumlar, yürütmenin durdurulması talebinin kabulüne ilişkin güçlü gerekçelerdir.
Yürütmenin durdurulması kararı geçicidir. Asıl dava kararıyla birlikte ortadan kalkar veya kesinleşebilir.
6.5. Dava Sonucu ve Kararın Etkisi
6.5.1. İptal Kararı
Mahkeme, lisans iptali işlemini hukuka aykırı bulursa, iptal kararı verir. Bu karar ile birlikte:
- İptal edilen lisans, geçmişe etkili olarak yeniden yürürlüğe girer.
- Şirket, enerji piyasasında faaliyetlerini sürdürmeye devam eder.
- EPDK, mahkeme kararını derhâl ve gecikmeksizin uygulamak zorundadır (Anayasa m. 138/4).
6.5.2. Davanın Reddi
Mahkeme, EPDK’nın işleminde hukuka aykırılık görmezse, davayı reddeder. Bu durumda:
- Lisans iptali yürürlükte kalır.
- Şirketin piyasada faaliyeti kalıcı olarak sona ermiş olur.
- Ortaklar ve yöneticiler hakkında öngörülen 3 yıllık yasak süresi işlemeye başlar.
6.6. İstinaf ve Temyiz Süreci
İdare mahkemesi kararlarına karşı 30 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf merci, Ankara Bölge İdare Mahkemesi’dir. İstinaf kararı kesin nitelikteyse, karar uygulanır. Ancak, istinaf kararı temyize açık bırakılmışsa, Danıştay’a temyiz başvurusu yapılabilir.
Danıştay, işlemin hukuka uygunluğunu hukuki denetim kapsamında değerlendirir; yerindelik incelemesi yapmaz.
7. SONUÇ
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilen lisans iptali kararları, enerji piyasasında faaliyet gösteren tüzel kişiler açısından doğrudan ekonomik ve hukuki sonuçlar doğurur. Bu kararlar yalnızca ilgili şirketin piyasadaki faaliyetlerini sona erdirmekle kalmaz, aynı zamanda ortak ve yöneticiler bakımından da gelecekteki lisans alma ve sektörde faaliyette bulunma imkânlarını sınırlayan kalıcı yaptırımlar doğurabilir. Bu yönüyle lisans iptali, basit bir idari işlemden ziyade, çok boyutlu etkiler barındıran ağır bir idari yaptırım niteliğindedir.
Bu nedenle, EPDK tarafından tesis edilen lisans iptali işlemlerinin hukuka uygunluk denetimi büyük önem arz etmektedir. Kurum, lisans iptali sürecinde Anayasa, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, ilgili ikincil mevzuat ve idare hukuku ilkeleri çerçevesinde hareket etmelidir. Özellikle “hukuka uygunluk”, “usul güvenceleri”, “ölçülülük” ve “gerekçelilik” ilkeleri, iptal kararlarının geçerliliği açısından belirleyicidir. Aksi halde, keyfi ve orantısız bir şekilde tesis edilen işlemlerin iptali yargı mercilerince gündeme gelebilecek, bu da idarenin güvenilirliğini ve kararlarının sürekliliğini olumsuz yönde etkileyecektir.
Şirketler açısından ise, lisansın devamı süresince yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin takibi ve zamanında ifası kritik önemdedir. EPDK’nın bilgi ve belge taleplerine süresi içinde doğru ve eksiksiz yanıt verilmesi, lisans şartlarında meydana gelen değişikliklerin gecikmeksizin bildirilmesi ve idari para cezası doğurabilecek davranışlardan kaçınılması gerekmektedir. Bu yükümlülüklere riayet edilmemesi, lisans iptaline kadar varabilecek ağır sonuçlar doğurabilir.
Öte yandan, EPDK’nın lisans iptali kararlarına karşı etkili bir yargı denetimi mümkündür. İptal davası açma hakkı, ilgili tüzel kişilere hem savunma hem de telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi bakımından önemli bir hukuki araç sunar. Bu süreçte şirketlerin, özellikle yürütmenin durdurulması gibi tedbirlere başvurarak haklarını korumaya çalışmaları, enerji piyasasında ayakta kalabilmeleri açısından hayati öneme sahiptir.
Netice itibarıyla, lisans iptali süreci hem idare hem de özel sektör açısından dikkatle yönetilmesi gereken bir hukuki süreçtir. EPDK’nın hukuka uygun, ölçülü ve gerekçeli kararlar alması, şirketlerin ise mevzuata uygun hareket etmesi, enerji piyasasının şeffaflık, öngörülebilirlik ve istikrar ilkelerine uygun olarak işlemesini sağlayacaktır.