1. Giriş

Vergi sisteminin temel unsurlarından biri olan geçici vergi, mükelleflerin yıllık vergi yükünü cari dönem içinde peşin olarak ödemesini sağlayan bir uygulamadır. Bu sistem, vergi gelirlerinin düzenli akışını temin ederken, mükelleflerin yıl sonunda karşılaşacakları yüksek vergi ödemelerini döneme yayarak finansal planlamalarını kolaylaştırır. Gerçek usulde vergilendirilen ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi mükellefleri için zorunlu olan bu vergi, üçer aylık dönemler halinde hesaplanarak ödenir. Bu makale, geçici verginin hukuki dayanağını, kimlerin mükellef olduğunu, hesaplama yöntemlerini, beyan ve ödeme süreçlerini ve olası yaptırımları detaylı bir şekilde ele alacaktır.

Vergi Cezalarında İndirim ve Uzlaşma ilgili detaylı tıklayınız.


2. Geçici Vergi Mükellefiyeti ve İstisnalar

Geçici verginin temel amacı, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin yıllık kazançları üzerinden tahakkuk edecek vergiyi peşin olarak tahsil etmektir. Bu nedenle, geçici vergi mükellefleri, belirli kazanç türlerini elde eden kişiler ve kurumlar olarak tanımlanmıştır.

2.1. Geçici Vergi Mükellefleri Kimlerdir?

  • Gerçek Usulde Vergilendirilen Ticari Kazanç Sahipleri: Basit usulde vergilendirilenler haricindeki tüm ticari işletme sahipleri bu kapsama girer.
  • Serbest Meslek Erbabı: Doktor, avukat, mali müşavir gibi mesleki faaliyetlerini kendi nam ve hesaplarına sürdüren kişiler.
  • Kurumlar Vergisi Mükellefleri: Anonim şirketler, limited şirketler gibi kurumlar vergisine tabi olan tüm tüzel kişiler.
  • Adi Ortaklıklar ve Komandit Şirketler: Bu şirketler ortaklık olarak vergi mükellefi olmasalar da, ortakların elde ettiği kazançlar kendi payları oranında geçici vergiye tabidir.

2.2. Geçici Vergi Ödeme Yükümlülüğü Olmayanlar

Bazı mükellef grupları, elde ettikleri kazanç türleri veya vergilendirme usulleri nedeniyle geçici vergi ödeme yükümlülüğünden muaf tutulmuştur. Ancak, bu kişilerin geçici vergi kapsamına giren başka bir ticari veya mesleki kazançları varsa, o kazançlar üzerinden vergi ödemeleri gerekir.

  • Basit Usulde Vergilendirilen Gelir Vergisi Mükellefleri: Kazançları bu usule göre tespit edilen esnaf ve sanatkârlar.
  • Yıllara Sari İnşaat ve Onarma İşleri Yapanlar: Bu işlerden elde edilen kazançlar, işin tamamlandığı yıl beyan edildiği için geçici vergiye tabi değildir.
  • Diğer Gelir Sahipleri: Ücret geliri, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı (kira geliri) sahipleri, zirai kazanç elde edenler ve diğer kazanç ve irat sahipleri.
  • Tasfiye Halindeki Kurumlar Vergisi Mükellefleri: Tasfiye dönemlerinde geçici vergi ödemesi yapmazlar.

3. Geçici Verginin Hesaplanması ve Uygulanan Oranlar

Geçici vergi, üç aylık dönemler itibarıyla hesaplanır ve beyan edilir. Hesaplamanın doğru yapılması için dönemsellik esasına ve Vergi Usul Kanunu’nun değerleme hükümlerine uyulması esastır.

3.1. Hesaplama Esasları

Mükellefler, ilgili hesap döneminin 3, 6, 9 ve 12 aylık mali tablolarını esas alarak geçici vergi matrahını belirler. Bu matrah, beyannamede belirtilebilecek tüm indirim ve istisnalar dikkate alınarak tespit edilir. Örneğin, gelir vergisi mükellefleri, geçici vergi matrahının tespitinde geçmiş yıl zararlarını indirim konusu yapabilirler. Aynı şekilde, Bağ-Kur primleri de, ödeme belgesinin tevsik edilmesi kaydıyla, kazançla sınırlı olmak üzere “Diğer İndirimler” sütununda gösterilerek matrahtan düşülebilir.

3.2. Geçici Vergi Oranları

  • Gelir Vergisi Mükellefleri İçin: Geçici vergi oranı, gelir vergisi tarifesinin ilk diliminde yer alan oran olan %15 olarak uygulanır.
  • Kurumlar Vergisi Mükellefleri İçin: Kurumlar vergisi mükellefleri için geçici vergi oranı, safi kurum kazancı üzerinden %20 olarak belirlenmiştir.

3.3. Mahsup İşlemi

Hesaplanan geçici vergiden, varsa aynı hesap dönemi içinde daha önce ödenmiş geçici vergiler ve geçici vergiye tabi kazançlarla ilgili olarak yapılan tevkifat yoluyla ödenen vergiler mahsup edilir. Mahsuptan sonra kalan tutar, o dönem için ödenmesi gereken net geçici vergi olarak beyan edilir.


4. Geçici Vergi Beyannamesi ve Ödeme Zamanları

Geçici vergi, dört farklı dönemde beyan edilip ödenir. Bu süreç, mükelleflerin düzenli bir şekilde vergi yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlar.

DönemDönem SonuBeyanname Son GünüÖdeme Son Günü
1. Dönem31 Mart14 Mayıs akşamına kadar17 Mayıs akşamına kadar
2. Dönem30 Haziran14 Ağustos akşamına kadar17 Ağustos akşamına kadar
3. Dönem30 Eylül14 Kasım akşamına kadar17 Kasım akşamına kadar
4. Dönem31 Aralık14 Şubat akşamına kadar17 Şubat akşamına kadar

5. Eksik Beyan ve Ödenmeyen Geçici Vergiye İlişkin Yaptırımlar

Geçici verginin doğru ve zamanında beyan edilmemesi veya ödenmemesi durumunda, mükellefler çeşitli mali ve hukuki yaptırımlarla karşılaşabilir. Bu yaptırımlar, vergi ziyaı cezasından gecikme zammına kadar uzanır ve mükellefin finansal durumunu olumsuz etkileyebilir.

5.1. Eksik Beyan Durumunda Uygulanan Yaptırımlar

Geçici verginin eksik beyan edilmesi, yani kazancın gerçeğinden daha düşük gösterilmesi, ciddi sonuçlar doğurur. Vergi mevzuatına göre, beyan edilmesi gereken tutardan %10’dan fazla eksik beyan yapılması, “vergi ziyaı” olarak değerlendirilir.

  • Vergi Ziyaı Cezası: Eksik beyan edilen kısım için mükellefe vergi ziyaı cezası uygulanır. Bu ceza, eksik beyan edilen vergi miktarının bir katı (yani %100’ü) oranındadır.
  • Gecikme Faizi: Vergi ziyaı cezasının yanı sıra, eksik beyan edilen vergi tutarına, verginin vadesinden itibaren gecikme faizi de uygulanır.
  • %10 Yanılma Payı: Mükelleflere tanınan bu %10’luk esneklik payı, hesaplama hatalarından kaynaklanabilecek küçük farklar için bir koruma sağlar. Ancak, bu pay, beyan edilmesi gereken (gerçek) vergi matrahı üzerinden hesaplanır.

5.2. Ödenmeyen Geçici Vergi Durumunda Uygulanan Yaptırımlar

Beyan edilen geçici verginin süresinde ödenmemesi de farklı yaptırımları beraberinde getirir.

  • Yıllık Beyannameden Mahsup Edilememesi: Ödenmemiş geçici vergi, yıllık gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilemez.
  • Terkin ve Gecikme Zammı: Ödenmeyen geçici vergi tutarları, yıllık beyanname verilmesi gereken kanuni sürenin başlangıç tarihinde terkin edilir (silinir). Ancak bu terkin, borcun ortadan kalktığı anlamına gelmez. Terkin edilen bu vergiye, vadesinin dolduğu tarihten terkin edildiği tarihe kadar gecikme zammı uygulanır.

6. Özel Durumlarda Geçici Vergi Uygulaması

Geçici vergi mükellefiyeti, mükelleflerin faaliyetlerinin başlangıcı, sonlanması veya niteliği gibi özel durumlara göre farklılık gösterebilir. Bu özel durumlar, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini doğru şekilde yerine getirmesi için büyük önem taşır.

6.1. Yeni İşe Başlayan Mükellefler

İş hayatına yeni başlayan ticari kazanç sahipleri ve serbest meslek erbabı, faaliyete başladıkları tarihten itibaren geçici vergi mükellefi olur. Vergi ödemesi, faaliyete başladıkları dönemi kapsayan üç aylık dönemden itibaren başlar.

6.2. İşi Bırakan Mükellefler

Ticari faaliyetini sonlandıran veya serbest meslek icrasını bırakan mükellefler, işi bıraktıkları tarihi içeren dönemi takip eden dönemler için geçici vergi beyannamesi vermez. Mükellefiyet, işin bırakıldığı tarihle sona erer.

6.3. Tasfiye Halindeki Kurumlar

Tasfiyeye giren kurumlar vergisi mükellefleri, tasfiyeye girdikleri tarihi içeren üç aylık dönem için beyanname verirler. Bu dönemden sonraki tasfiye dönemleri için ise geçici vergi beyannamesi verme zorunlulukları yoktur.

6.4. Yıllara Sari İnşaat ve Onarma İşleri Yapanlar

Bu işlerden elde edilen kazançlar, işin tamamlandığı yıl toplu olarak vergilendirildiği için geçici vergiye tabi değildir. Ancak, bu tanıma girmeyen, yani aynı yıl içinde biten özel inşaat işleri yapan firmalar, genel kurala tabi geçici vergi mükellefidirler.


7. Sonuç: Geçici Vergi Mükellefleri Neye Dikkat Etmeli?

Geçici vergi, vergi sisteminin işleyişi ve mükelleflerin mali planlaması için kritik bir role sahiptir. Bu verginin doğru bir şekilde hesaplanması, zamanında beyan edilmesi ve ödenmesi, hem yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlar hem de olası mali yaptırımlardan korunmaya yardımcı olur.

Mükelleflerin, güncel oranları, beyan ve ödeme tarihlerini düzenli olarak takip etmeleri, mali müşavir veya vergi danışmanlarından destek almaları, sorunsuz bir vergilendirme süreci için büyük önem taşımaktadır. Unutmayın, doğru ve zamanında yapılan vergi beyanları, işletmenizin finansal sağlığı için kritik öneme sahiptir.


Minar Hukuk ve Danışmanlık olarak, İzmir merkezli ofisimizde; vergi davaları, uzlaşma görüşmeleri, e-haciz işlemleri ve vergi daireleriyle yürütülen tüm süreçlerde, müvekkillerimizin hak ve menfaatlerini korumayı öncelikli hedef kabul ediyoruz. Çalışmalarımızı, yalnızca pratik çözümler üretmeye değil; aynı zamanda hukuki güvenceleri sağlam temellere oturtmaya yönelik bir anlayışla yürütüyoruz.