I. GİRİŞ

A. Amaç, Kapsam ve İlgili Mevzuatın Tanıtımı

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetli araç alımı düzenlemeleri, engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımını kolaylaştırmak amacıyla 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun ilgili maddeleri ve bu kanuna dayanılarak yayımlanan Gelir İdaresi Başkanlığı Tebliğleri çerçevesinde yürütülmektedir. 2025 yılı, bu muafiyetten faydalanma koşullarında “devrim niteliğinde” kabul edilebilecek önemli değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Bu raporun temel amacı, 1 Ocak 2025 sonrası yürürlüğe giren ve süreci kökten değiştiren bu yeni kısıtlamaların (özellikle 10 Yıl Kuralı, %40 Yerlilik Şartı ve güncellenen fiyat limiti) hukuki zeminini ve uygulama risklerini detaylı bir şekilde analiz etmektir.

Bu yeni düzenlemeler, ÖTV muafiyetini basit bir fiyat avantajı olmaktan çıkarıp, uzun vadeli ve karmaşık mali ve idari yükümlülükler içeren bir taahhüt haline getirmiştir. Özellikle 10 yıllık yeniden iktisap kuralının getirilmesi, engelli bireylerin araç yenileme döngüsünü ciddi ölçüde uzatmış ve bu hakkı kullanmanın ekonomik planlamasını tamamen yeniden şekillendirmiştir. Hak sahiplerinin bu yeni kurallara uyum sağlaması, ileride oluşabilecek yüksek vergi cezalarından kaçınmak için kritik öneme sahiptir.

B. Engellilik Alanındaki Temel Kavramlar: ÇÖZGER Raporu ve Sınıflandırması

ÖTV muafiyeti başvurusunun tek yasal dayanağını, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş sağlık kuruluşlarınca düzenlenen Engelli Sağlık Kurulu Raporu (ÇÖZGER) oluşturur. Bu raporun içeriği ve geçerlilik süresi, muafiyetin türünü ve devamlılığını doğrudan belirler.

Rapor Geçerliliği iki ana kategoriye ayrılır:

  1. Sürekli Rapor: Rapor üzerinde “sürekli” ibaresi taşıyan sağlık kurulu raporları sınırsız geçerliliğe sahiptir.3 Bu, muafiyet hakkının kullanımında raporun yenilenmesi zorunluluğunu ortadan kaldırır.
  2. Süreli Rapor: Bu raporlar belirli bir süre (örneğin 2 yıl) geçerlidir. Süreli rapor sahipleri, ÖTV muafiyetinden faydalanma imkânı bulsa da, rapor bitiminde yenileme yapılmalıdır. Sürenin takip edilmemesi ve gerekli belgelerin süresi içinde idareye sunulmaması, ÖTV istisnasının geçerliliğini kaybetme riski taşır ve bu durum, idarenin geriye dönük vergi tahsil etme ihtimalini doğurur. Süreli rapor, alım sürecini rahat yönetme esnekliği sunsa da, yenileme yükümlülüğü nedeniyle sürekli dikkat gerektirmektedir.

II. HAK SAHİPLİĞİ VE YETERLİLİK KRİTERLERİ

ÖTV muafiyetinden yararlanacak engelli bireyler, engellilik oranlarına ve sağlık raporlarının içeriğine göre iki ana gruba ayrılmaktadır. Bu ayrım, özel tertibat (donanım) gerekliliği ve dolayısıyla araç seçimi üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir.

A. %90 ve Üzeri Engellilik Durumu: Tertibat Şartının İncelenmesi

Engellilik oranı %90 ve üzeri olan bireyler, ÖTV muafiyetli araç satın alma hakkından herhangi bir özel tertibat (donanım) şartı gerekmeksizin faydalanabilirler. Bu kategorideki muafiyet koşulsuzdur ve bireyin aracı bizzat kullanıp kullanamayacağı şartı aranmaz.

Eğer engelli bireyin kendisi ağır engelli veya zihinsel engelli ise, araç yine engelli bireyin üzerine alınır. Bu durumda araç, engelli bireyin kendisi tarafından kullanılamayacağı için, kullanım hakkı kanunen belirlenmiş birinci derece hısımlara ve sıhri hısımlara devredilir (Bkz. Bölüm VI). Bu yaklaşım, engelli bireyin ulaşım ihtiyacının ailesi veya bakıcısı aracılığıyla karşılanmasını güvence altına alır.

B. %40 ile %89 Arası Engellilik Durumu: Özel Tertibat ve Sürücü Belgesi Zorunluluğu

Engellilik oranı %90’ın altında (%40 ile %89 arası) olan bireylerin ÖTV muafiyetinden yararlanabilmesi, katı şartlara bağlanmıştır. Bu kişilerin sağlık raporlarında açıkça özel donanımlı araç kullanmaları gerektiğinin belirtilmiş olması zorunludur. Bu şart, muafiyetin temelini oluşturur; raporunda bu ibare bulunmayan bireyler, orana bakılmaksızın muafiyetten yararlanamaz.

Bu kategorideki hak sahipleri için ayrıca engellilik durumuna uygun kodlanmış sürücü belgesi (eski H sınıfı ehliyetin karşılığı olan B sınıfı engelli ehliyeti) gerekliliği devam eder. Araca takılan özel tertibatın, ruhsata işlenmesi ve bu tertibatın engelli bireyin sürüş yeteneğine uygun olduğunun yasal olarak belgelenmesi, idari denetimlerde muafiyetin devamlılığı için hayati bir kanıttır.

Aşağıdaki tabloda, engel oranına göre 2025 yılı ÖTV muafiyet kriterleri özetlenmektedir:

ÖTV Muafiyeti Temel Şartlar ve Engel Oranına Göre Kriterler (2025)

Engel OranıÖTV Muafiyeti KriteriÖzel Tertibat ŞartıSürücü Belgesi Gerekliliği
%90 ve ÜzeriKoşulsuz Tam MuafiyetGerekli DeğilGerekli Değil (Yakınları Kullanır)
%40 – %89 ArasıŞarta Bağlı MuafiyetRaporla BelgelenmeliEngellilik Durumuna Uygun Kodlu Ehliyet

III. 2025 YILI FİNANSAL VE TEKNİK KISITLAMALARIN ANALİZİ

2025 düzenlemeleri, ÖTV muafiyetini finanse eden devletin maliyetini kontrol altına almak amacıyla net parasal sınırlar ve yerlilik şartları getirmiştir. Bu kısıtlamalar, daha önceki yıllarda uygulanan teknik sınırlamaların yerini almıştır.

A. Güncel ÖTV Muafiyetli Araç Tavan Fiyatı

1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla ÖTV muafiyetinden yararlanılabilecek binek otomobiller için vergiler dahil toplam fiyat tavanı 2.290.200 TL olarak belirlenmiştir. Bu tavan fiyat, 2024 yılındaki 1.591.255 TL’lik limitten önemli ölçüde artırılmıştır.

Bu parasal sınırın önemi, hesaplanması gereken Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi dahil her türlü vergi dahil toplam fiyatı ifade etmesidir. Yani, bir binek otomobilin bayideki nihai satış fiyatı 2.290.200 TL’yi aşıyorsa, bu araç kesinlikle ÖTV istisnasından yararlanamayacaktır. Bu düzenleme, yüksek enflasyon karşısında hak sahiplerinin reel alım gücünü korumayı amaçlasa da, limitin vergiler dahil belirlenmesi, hak sahibinin tercih edebileceği vergisiz matrahı ciddi ölçüde sınırlandırmaktadır. Aracın ÖTV oranı ne kadar yüksekse (eski dilimlerde %80’e kadar çıkabilmekteydi ), muafiyetten sonra dahi vergisiz matrah o kadar düşük kalmaktadır. Bu durum, alıcıları ekonomik olarak daha düşük fiyat segmentindeki, genellikle yerli üretimi olan modellere yönlendirmektedir.

B. Motor Hacmi Sınırının Kaldırılması ve Yeni Fiyat Endeksli Sistemin Etkisi

1 Ocak 2023 tarihinden itibaren, engelliler tarafından alınan binek otomobillerinde motor silindir hacmine ilişkin eski sınırlar (genellikle 1600 cm³ ve 2000 cm³ gibi sınırlar ) kaldırılmıştır. Eski sistemde motor hacmi ve vergisiz satış tutarı üzerinden belirlenen karmaşık ÖTV oranları (%60’dan %220’ye kadar ) yerine, binek otomobiller için tek ve mutlak bir parasal sınır getirilmiştir.6

Bununla birlikte, motor silindir hacmi sınırı binek otomobiller için kalkmış olsa da, muafiyetten faydalanılabilecek diğer araç tipleri için teknik sınırlar devam etmektedir. Örneğin, hafif ticari araçlar (van, kamyonet gibi) için motor silindir hacmi sınırının 2800 cm³’ü geçmemesi şartı aranmaktadır. Motosikletlerde ise motor hacmi sınırı olmaksızın muafiyetten faydalanılabilir.

Aşağıdaki tabloda, 2025 yılı ÖTV muafiyetinde uygulanan temel finansal ve teknik kısıtlamalar özetlenmektedir:

2025 ÖTV Muafiyeti Finansal ve Teknik Kısıtlamalar Karşılaştırması

Kısıtlama Alanı2024 Yılı Kuralı2025 Yılı Güncel KuralıAçıklama
Azami Tavan Fiyat (Vergi Dahil)1.591.255 TL2.290.200 TLTüm vergiler dahil nihai satış fiyatı.
Motor Hacmi Sınırı (Binek)1600 cm³Kaldırıldı (Fiyat Sınırı Esas)Motor hacmine bakılmaksızın fiyat sınırı uygulanır.
Yerlilik Şartı (Binek)YokEn Az %40 Yerlilik OranıYerli üretimi teşvik amaçlı yeni kural.

IV. YENİ REGÜLASYONLAR: %40 YERLİLİK ŞARTI VE SEÇENEK KISITLAMASI

2025 düzenlemelerinin en dikkat çekici ve tartışmalı unsurlarından biri, satın alınacak araçlarda en az %40 oranında yerlilik şartının getirilmiş olmasıdır. Bu şart, motor silindir hacmi sınırının kaldırılmasıyla sağlanan teorik çeşitliliği pratikte daraltan, karşıt bir kısıtlama mekanizması olarak işlemektedir.

A. Yerlilik Şartının Tanımı ve Hukuki Zemini (1 Ocak 2025 Sonrası)

1 Ocak 2025 sonrası engelli ÖTV muafiyeti kapsamında binek otomobil satın alan hak sahipleri, bu aracın üretiminde kullanılan parçaların en az %40’ının yerel kaynaklardan sağlandığını belgelemek zorundadır. Bu düzenleme, ülkenin yerel üretimi teşvik etme ve ithalat bağımlılığını azaltma yönündeki makroekonomik hedeflerinin, sosyal destek programlarına doğrudan entegrasyonunu temsil etmektedir.

B. Piyasa Üzerindeki Etkileri ve İthal Araçların Durumu

Bu yerlilik şartı, hak sahiplerinin seçme özgürlüğünü dramatik bir şekilde kısıtlamaktadır. Analizler, bu şartın, özellikle özel ihtiyaçlara uygun karmaşık donanım gerektiren ithal araçların alımını “neredeyse imkânsız hale getirdiği” yönündedir. Türkiye’de üretimi veya montajı yüksek oranda yerel katkıyla yapılan belirli modeller (örneğin bazı Renault, Fiat modelleri) muafiyet kapsamında kalırken , birçok uluslararası model kapsam dışına itilmiştir.

Bu kısıtlama, özellikle %40-%89 engellilik oranına sahip ve raporda özel tertibat zorunluluğu belirtilen bireyler için büyük bir problem yaratma potansiyeli taşır. Zira, bu bireylerin benzersiz fiziksel ihtiyaçlarına uygun olarak özel olarak tasarlanmış veya uyarlanmış ithal araçlar, genellikle %40 yerlilik şartını karşılamamaktadır. Bu durum, muafiyetin temel amacı olan mobilite desteğine erişimde ciddi bir engel oluşturmaktadır.

C. Hukuki Tartışmalar ve Sosyal Devlet İlkesi

Yerlilik şartı gibi kısıtlamalar, bazı hukukçular tarafından Anayasal düzeyde tartışılmaktadır. Bu uygulamaların, engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun aracı seçme özgürlüğünü kısıtladığı ve bu haliyle sosyal devlet ilkesine aykırılık teşkil edebileceği ileri sürülmektedir. İdari kararların, bireyin engellilik durumunun gerektirdiği araca erişimini engellemesi durumunda, bu durumun yargıya taşınma ve idari davalara konu olma riski bulunmaktadır. Bu yasal gerilim, 2025 sonrası alımlarda hak sahiplerinin karşılaşabileceği ek hukuki belirsizlik alanını işaret etmektedir.

V. KRİTİK HUKUKİ DEĞİŞİKLİKLER: SATIŞ VE YENİDEN ALIM KISITLAMALARI

2025 düzenlemeleri, ÖTV muafiyetinin en kritik idari denetim alanı olan araç sahipliği süresini yeniden tanımlamıştır. Bu, 5 yıllık satış yasağı ile 10 yıllık yeniden iktisap kuralının birbirinden ayrılmasıyla gerçekleştirilmiştir. Bu ayrım, spekülatif alımları engellemeyi amaçlayan en önemli mali düzenlemedir.

A. 5 Yıllık Satış Yasağı ve Cezasız Devir Hakkı

ÖTV istisnası kapsamında alınan araçlar için temel kural, ilk iktisap tarihinden itibaren beş yıl boyunca satılamaması, devredilememesi veya bağışlanamamasıdır. Bu süre dolmadan aracın üçüncü bir kişiye satılması durumunda, araç için alınmayan Özel Tüketim Vergisi tutarı, geriye dönük olarak tahsil edilir. Bu 5 yıllık süre, vergi cezasından kaçınmak için gerekli olan minimum elde tutma süresidir.

B. 10 Yıllık Yeniden İktisap Kuralı (The 2025 Barrier)

1 Ocak 2025 sonrası ÖTV muafiyetli araç alan bireyler için getirilen en büyük hukuki kısıtlama, yeniden iktisap süresinin 10 yıla çıkarılmasıdır.

Bu kural, 5 yıllık satış yasağından ayrı olarak işler:

  1. Birey, aracını 5 yıl sonra cezasız olarak satabilir veya devredebilir.
  2. Ancak, aynı engelli bireyin yeniden ÖTV muafiyetli bir otomobil satın alabilmesi için, ilk iktisap tarihinden itibaren 10 yılın dolmasını beklemesi gerekmektedir.

Bu düzenleme, ÖTV muafiyetinin getirdiği finansal avantajın bir birey tarafından 10 yılda bir kez kullanılabilmesini zorunlu kılar.

Uygulama Takvimi Örneği: Bir engelli birey 2025 yılında ÖTV muafiyetli araç aldığında, bu aracı ÖTV cezası ödemeden 2030 yılında satabilir. Ancak, aynı bireyin ikinci kez ÖTV muafiyetinden yararlanarak araç alabilmesi için 2035 yılını (ilk alımdan itibaren 10 yıl sonra) beklemesi gerekecektir.

Bu kural, engelli bireylerin araçlarını yenileme döngüsünü iki katına çıkararak, muafiyet hakkını uzun vadeli bir taahhüt haline getirmiştir. Özellikle engellilik durumunun ilerleyici hastalıklar nedeniyle değişebileceği durumlarda, 10 yıllık süre, esnek planlama yapma imkanını tamamen ortadan kaldırmaktadır.

Aşağıdaki tabloda, yeni ve eski düzenlemeler arasındaki temel farklar özetlenmektedir:

2025 ÖTV Muafiyetinde Satış ve Yeniden Alım Süreleri

Kısıtlama TürüSüreKuralın Başlangıcı (İlk İktisap Tarihi)Hukuki Sonuç
Cezasız Satış/Devir Süresi5 Yıl2025 Öncesi ve Sonrası Alımlar İçin GeçerliBu süreden önce satışta muaf tutulan ÖTV geri tahsil edilir.
Yeniden ÖTV Muafiyeti Alım Süresi10 Yıl1 Ocak 2025 Sonrası İlk İktisaplar İçin Geçerli10 yıl dolmadan yeni muafiyetten faydalanılamaz.

VI. MUAFİYETLİ ARACIN KULLANIM HAKKI VE HUKUKİ SORUMLULUKLAR

ÖTV muafiyetli araçların kimler tarafından kullanılabileceği konusu, vergi hukuku açısından en riskli alanlardan birini teşkil eder. Kullanım hakkının ihlali, muafiyetin kötüye kullanımı olarak yorumlanabilir ve geriye dönük vergi cezalarına neden olabilir.

A. Kullanıcı Kapsamının Belirlenmesi ve İkamet Şartı

Özel donanım gerektirmeyen (%90 ve üzeri engellilik) veya engelli bireyin kendisinin kullanamadığı araçlar, kanunen belirlenmiş yakınları tarafından kullanılabilir. Temel şart, kullanıcıların engelli bireyin kendisiyle aynı ilde ikamet etmesidir. Bu ikamet şartı, ÖTV muafiyetinin amacının engelli bireyin mobilite ihtiyacını karşılamak olduğu ilkesini destekler.

B. Birinci Derece Hısım ve Sıhri Hısım Kavramlarının Analizi (TMK)

Kullanım hakkına sahip olan kişiler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na (TMK) dayanan hısımlık derecelerine göre belirlenmiştir:

  1. Engelli Bireyin Kendisi: Eğer engelli birey ehliyet sahibiyse aracı kullanabilir.
  2. Birinci Derece Kan Hısımları: Engelli bireyin eşi, çocukları, anne ve babası.
  3. Sıhri Hısımlar (Evlilik Bağıyla Oluşan Hısımlık): Karı ve kocadan her birinin kan hısımları, öteki eşin, aynı derecede sıhrî hısmı olur. Örneğin, eşin kardeşi, sıhrî hısım olarak aracı kullanma hakkına sahiptir.
  4. Sözleşmeli Sürücüler: Engelli bireyin ailesine bağlı olarak iş akdiyle çalışan sürücüler de kullanım hakkına sahiptir.

Dışlanan Kişiler: Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince, torunlar birinci dereceden hısım olmadıklarından, ÖTV muafiyetli otomobili kullanma hakkına sahip değildir. Aynı şekilde, aynı ilde ikamet etme şartını sağlamayan birinci derece hısımlar dahi, yetkisiz kullanıcı statüsüne düşme riski taşır.

Hak sahiplerinin, aracı kullanacak akrabalarını önceden idari birimlere (Vergi Dairesi) bildirmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

Aşağıdaki tablo, ÖTV muafiyetli aracın yasal kullanım kriterlerini netleştirmektedir:

ÖTV Muafiyetli Aracın Yasal Kullanım Kriterleri

Kullanıcı KategorisiHısımlık Derecesiİkamet ŞartıKullanım Hakkı
Engelli Bireyin KendisiN/AN/A (Ehliyeti varsa)Evet
Birinci Derece Kan HısımlarıEş, Çocuk, Anne, BabaAynı İlEvet
Sıhri HısımlarEşin Anne/Babası, Eşin KardeşiAynı İlEvet
Sözleşmeli SürücülerN/AN/A (İş akdi bağlı olmalı)Evet
Torun, Kardeşin Çocuğu (İkinci Derece)İkinci DereceN/AHayır

C. Yetkisiz Kullanımın Vergi Hukuku Açısından Sonuçları

Kullanım hakkı üzerindeki bu katı kısıtlamalar, Vergi Usul Kanunu kapsamında sıkı denetime tabidir. Yetkisiz üçüncü kişilerin (örneğin, listede yer almayan akrabaların veya farklı ilde ikamet eden yakınların) aracı kullanması, vergi mevzuatına aykırılık teşkil eder.

Bu tür bir ihlalin tespit edilmesi durumunda, idare muafiyetin kötüye kullanıldığını gerekçe göstererek, ÖTV Kanunu hükümleri uyarınca, muafiyetten yararlanılan ÖTV tutarını geriye dönük olarak tahsil etme yetkisine sahiptir. Bu tahsilat, gecikme zammı ve vergi ziyaı cezaları ile birlikte uygulanarak hak sahibinin yüksek maliyetli bir yaptırıma maruz kalmasına neden olabilir. Bu nedenle, kullanım yetkisinin sınırlarına harfiyen uyulması, hukuki risk yönetiminin temelini oluşturur.

VII. BAŞVURU SÜRECİ, GEREKLİ BELGELER VE İDARİ İŞLEMLER

ÖTV muafiyetli araç alım süreci, standart bir idari prosedür gerektirir ve genellikle yetkili araç bayileri aracılığıyla yürütülür, ancak nihai yetki ve onay Gelir İdaresi Başkanlığı’ndadır.

A. Satın Alma Öncesi Resmi Prosedürler

  1. Gerekli Belgelerin Hazırlanması: Başvurunun yapılabilmesi için güncel ve geçerli Engelli Sağlık Kurulu Raporu (ÇÖZGER), T.C. Kimlik Belgesi ve eğer %90 altı engellilik söz konusuysa, engellilik durumuna uygun kodlanmış sürücü belgesi gereklidir.
  2. Vergi Dairesi Müracaatı ve Onay: Hak sahibi, aracı seçtikten sonra bayi, gerekli belgelerle birlikte Vergi Dairesi’ne başvurarak ÖTV muafiyetli satış onayı talep eder. Vergi dairesi, limitin (2.290.200 TL) ve diğer şartların (özellikle 10 yıllık süre taahhüdü ve %40 yerlilik) sağlandığını teyit ettikten sonra satışa izin verir.

B. Yurt Dışından Araç Alımı (Gümrük Muafiyeti Koşulları)

ÖTV muafiyeti, genellikle yurt içinde sıfır kilometre araç alımını kapsasa da, engelli raporu ile yurt dışından (gümrük muafiyeti kapsamında) araç alma imkanı da mevcuttur. Ancak bu süreç, Ticaret Bakanlığı düzenlemelerinde belirtilen özel izin koşullarına ve Gümrük mevzuatına tabidir.

2025 yılı düzenlemeleri göz önüne alındığında, binek otomobiller için getirilen %40 Yerlilik Şartı, teorik olarak gümrük muafiyeti kapsamında ithal edilen araçları doğrudan etkilememekle birlikte, genel eğilimin ithal araçları kısıtlamaya yönelik olması nedeniyle, bu alandaki idari uygulamaların ve izin koşullarının gelecekte daha da sıkılaşması beklenebilir. Gümrük muafiyetinden yararlanmak isteyen bireylerin, Ticaret Bakanlığı’nın güncel mevzuatını titizlikle incelemesi gerekmektedir.

VIII. SONUÇ

A. Genel Değerlendirme ve 2025 Düzenlemelerinin Özeti

2025 yılı, engelli bireylere yönelik ÖTV muafiyeti uygulamasında bir dönüm noktasıdır. Yapılan düzenlemeler, motor silindir hacmi gibi teknik kısıtlamaları kaldırarak teorik bir esneklik sağlamış olsa da , tavan fiyatın 2.290.200 TL olarak belirlenmesi ve özellikle %40 yerlilik şartının getirilmesi , seçenekleri yerel üretime doğru zorlamıştır.

Bu düzenlemelerin en önemli hukuki sonucu, muafiyet hakkının maliyetini ve idari yükünü bireyin üzerine yüklemesidir. Özellikle 10 yıllık yeniden iktisap kuralı, muafiyetin getirisini uzun bir döneme yayarak, spekülasyonu ortadan kaldırmayı ve hakkın yalnızca uzun süreli kullanıma yönelik bir sosyal destek aracı olarak kalmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu, muafiyetin kısa vadeli bir finansal avantaj olmaktan çıkıp, 10 yıllık, geri dönüşü zor bir taahhüt haline geldiğinin göstergesidir.

B. Hak Sahiplerine Yönelik Kritik Hukuki Tavsiyeler (Risk Yönetimi)

Hak sahiplerinin, 2025 sonrası alımlarda vergi cezaları ve hukuki ihtilaflardan kaçınması için aşağıdaki risk yönetimi adımlarını titizlikle uygulaması gerekmektedir:

  1. Uzun Vadeli Finansal Planlama: 10 yıllık yeniden iktisap süresi göz önüne alınarak, araç seçimi ve finansal planlama bu uzun vadeye göre yapılmalıdır. Aracın engelli bireyin ilerleyen ihtiyaçlarına da cevap verebilecek nitelikte olması önem arz etmektedir.
  2. Kullanım Kapsamının Doğrulanması: ÖTV muafiyetli aracı kullanacak tüm yakınların (birinci derece kan hısımları veya sıhri hısımlar) kesinlikle aynı ilde ikamet ettiğinden emin olunmalıdır. İkametgâh farklılığı veya torun gibi ikinci derece hısımların kullanımı, muafiyetin iptaline neden olabilir.
  3. Yerlilik ve Fiyat Teyidi: Satın alma kararı verilmeden önce, seçilen aracın bayisi ve ilgili vergi dairesi ile aracın güncel fiyatının 2.290.200 TL sınırını aşmadığı ve %40 yerlilik şartını karşıladığı teyit edilmelidir.
  4. Rapor Geçerliliğinin Takibi: Süreli engelli raporuna sahip olan bireyler, rapor bitiminden önce yenileme sürecini başlatmalı ve idari birimlere sunmalıdır. Raporun geçerliliğini kaybetmesi, muafiyetin de geçerliliğini yitirmesi anlamına gelebilir.

C. Uyulmaması Durumunda Uygulanacak Cezai Müeyyideler

ÖTV muafiyetine ilişkin şartlara uyulmaması durumunda, en ağır hukuki müeyyide, muafiyetten yararlanılan ÖTV tutarının geriye dönük olarak, gecikme zammı ve faizi ile birlikte hak sahibinden tahsil edilmesidir. Bu durum özellikle 5 yıl dolmadan satış yapılması veya aracın yetkisiz kişilerce kullanılması halinde ortaya çıkar. Hak sahiplerinin, idari denetimler sırasında bu tür cezai yaptırımlarla karşılaşmamak için tüm yasal yükümlülükleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur.