GİRİŞ
Küreselleşen dünyada törpülenen sınırlar, sadece ticari malların ve sermayenin değil, hukuki kararların da uluslararası alanda etkili olmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu bağlamda, özellikle Avrupa Birliği (AB) gibi hukuki bütünleşme projelerinde, mahkeme kararlarının birliğin diğer üyelerinde tanınması ve icra edilmesi çok yönlü bir reform alanına dönüşmüştür. Bir reform olarak ortaya çıkan Avrupa İcra Emri (European Enforcement Order – EEO), itiraz edilmeyen para alacaklarına ilişkin kararların AB üyesi devletler arasında ek bir tenfiz prosedürüne gerek kalmaksızın icrasına olanak tanıyan devrimsel bir sistemdir.
Ancak AB dışında kalan ülkelerle, örneğin Türkiye ile AB üyeleri arasında hukuki iş birliği, daha geleneksel bir sistem olan ikili adli yardımlaşma anlaşmaları yoluyla gerçekleşmekte ve yargı kararlarının karşılıklı tanınmasını sağlamaktadır. Bu çalışma, EEO sistemi ile ikili anlaşmaları mukayeseli bir şekilde ele alarak, uluslararası hukukta kararların sınır ötesi icrasına yönelik analiz sunmaktadır.
I. AVRUPA İCRA EMRİ (EEO) SİSTEMİNİN GENEL ÇERÇEVESİ
1.1. Hukuki Temel
Avrupa İcra Emri sistemi, 21 Nisan 2004 tarihli ve 805/2004 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Tüzüğü ile tesis edilmiştir. Bu tüzük, 21 Ekim 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, AB üyesi devletlerin ulusal hukuk sistemlerine doğrudan uygulanabilir nitelikte olmuştur. Tüzüğün temel amacı, çok aşamalı tanıma ve tenfiz prosedürlerinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu şekilde, adli işleyişin sadeleştirilmesi sağlanmıştır.
1.2. Uygulama Koşulları
EEO sadece itiraz edilmeyen para alacaklarına ilişkin kararlar için geçerlidir. Sistemden yararlanabilmek için;
- Mahkeme kararının AB üyesi bir devlette verilmiş olması,
- Kararın kesinleşmiş olması,
- Borçlunun yargılamaya aktif katılım sağlamaması,
- Usule uygun tebligat yapılmış olması,
- Mahkeme tarafından EEO sertifikası düzenlenmiş olması gerekir.
1.3. Hukuki Etkiler
Sertifika, karara eklenerek, o kararın diğer AB üyesi ülkelerde ayrıca bir tenfiz kararına gerek kalmaksızın uygulanmasını sağlar. Bu yönüyle EEO, kararın verilmiş olduğu ülkenin sınırları dışında da doğrudan infaz kabiliyeti kazandığını ifade eder.
II. AVRUPA ÖDEME EMRİ (EUROPEAN PAYMENT ORDER – EPO)
2.1. Kavramsal Ayrım ve Gelişim Süreci
2006 yılında kabul edilen 1896/2006 sayılı Tüzük ile hayat bulan EPO sistemi, EEO sisteminden farklı olarak yargılamanın ilk aşamasında devreye giren bir prosedürdür. İtirazsız alacaklarda mahkemelerin basitleştirilmiş ve çevrimiçi formlar yoluyla hızlı karar verebilmesi hedeflenmiştir.
2.2. EPO Prosedürü
- Alacaklı, EPO formunu mahkemeye sunar.
- Mahkeme, 30 gün içinde borçluya bildirim yapar.
- Borçlu itiraz etmezse karar otomatik olarak icra kabiliyeti kazanır.
- EPO, AB sınırları içerisinde tanıma/tenfiz aranmaksızın infaz edilir.
2.3. Türkiye İçin EPO’nun Anlamı
Türkiye AB üyesi olmaması nedeniyle EPO kararlarını tanımaz. Ancak Türk şirketleri veya kişileri aleyhine AB ülkelerinde alınmış bir EPO kararı, AB sınırları içerisinde icraya konabilir. Aynı şekilde Türk alacaklılar da AB’deki borçluları için bu sisteme başvurabilir.
III. İKİLİ ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMALARI
3.1. Genel Yapı
İkili adli yardım anlaşmaları, ülkelerin yargı yetkisini karşılıklı tanımasını ve mahkeme kararlarının uygulanmasını konu alan uluslararası sözleşmelerdir. Türkiye’nin Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya, İran gibi birçok ülkeyle bu tip anlaşmaları vardır.
3.2. Tanıma ve Tenfiz Koşulları
- Karar kesinleşmiş olmalıdır.
- Mahkeme yetkili olmalıdır.
- Karar kamu düzenine aykırı olmamalıdır.
- Karar, karşılıklılık ilkesi gereğince tanınabilir olmalıdır.
3.3. Uygulama Zorlukları
- Tebligat güçlüğü
- Apostil zorunluluğu
- Tercüme ve noter onayları
- Usul farklılıkları
EEO ve EPO Arasındaki Sistemsel Farklar
Kriter | Avrupa İcra Emri (EEO) | Avrupa Ödeme Emri (EPO) |
---|---|---|
Başlangıç mı Sonuç mu? | Mahkeme kararı sonrası | Mahkemeye başvuru aşamasında |
Uygulama Yeri | AB içi | AB içi |
Alacak Tipi | İtiraz edilmeyen, kararlaşmış para alacağı | İtiraz edilmeyen para alacağı |
Süreç | Mahkeme kararı + sertifika | Başvuru + karar + icra |
Türkiye İçin Uygulanabilirlik | Dolaylı | Dolaylı |
SONUÇ
Avrupa İcra Emri ve Avrupa Ödeme Emri, AB içinde yargı kararlarının sınırlar ötesi etkinliğini sağlamaya yönelik modern ve standardize edilmiş yöntemlerdir. Diğer yandan, ikili adli yardım anlaşmaları daha geleneksel ve prosedüre dayalı bir yapı sunmaktadır. Türkiye, AB sistemlerine taraf olmamakla birlikte, dolaylı etkileri itibariyle bu sistemlere uyum sağlamak ve şirketlerini bilinçlendirmek zorundadır. Bu nedenle, uluslararası hukuk uzmanlığına sahip profesyonel destekler, gün geçtikçe daha fazla gereksinim duyulan bir alan haline gelmektedir.