Giriş
Kooperatifler, ekonomik ve sosyal ihtiyaçların karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve kefalet ilkeleri doğrultusunda giderilmesi amacıyla gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan, değişir ortaklı ve değişir sermayeli tüzel kişiliklerdir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatifleri yalnızca bir ekonomik organizasyon olarak değil, aynı zamanda ortaklarının meslekî ve geçimlerine ilişkin ihtiyaçlarını işgücü ve sermaye katkılarıyla karşılayan bir topluluk modeli olarak düzenler. Kooperatiflerde ortaklık sıfatı, kuruluş aşamasında kurucu ortakların anasözleşmeyi imzalamasıyla aslen kazanılabildiği gibi, kuruluş sonrası süreçte giriş talebinin yönetim kurulunca kabulüyle veya mevcut bir payın devralınması suretiyle de kazanılabilir. Ayrıca ortaklık sıfatı, ana sözleşmede düzenlenmişse miras yoluyla da intikal edebilir ya da taşınmaz veya işletme mülkiyetine bağlı ortaklıklarda söz konusu malvarlığının devri hâlinde kendiliğinden ortaklık hakkı doğabilir. Bu yönüyle kooperatif ortaklığı, çok boyutlu ve sürekliliği olan bir hukuki ilişki niteliği taşır.
Kooperatif Payının Hukuki Niteliği
Kooperatif ortaklık payı, ortak tarafından kooperatife karşı üstlenilmiş sermaye taahhüdünü temsil eder. Ancak payın niteliği, anonim veya limited şirketlerdeki pay anlayışından önemli ölçüde farklıdır. Kooperatif ortaklığı, sermaye katkısının ötesinde kişisel emek, dayanışma ve topluluk üyeliğiyle bağlantılı hak ve yükümlülükler içerir. Bu nedenle kooperatif payı, salt ekonomik değeri olan bir meta olarak değil, kooperatif topluluğuna katılımı simgeleyen özel bir hak kategorisi olarak değerlendirilir. Kooperatifler Kanunu’nun 8. maddesi, kooperatife ortak olmak isteyen kişilerin medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmasını, ana sözleşme hükümlerini bütünüyle kabul ettiklerini yazılı olarak beyan etmelerini ve gerekli görülen durumlarda ek ödeme veya şahsi sorumluluk yükümlülüklerini ayrıca yazılı şekilde kabul etmelerini şart koşar. Bu yapısal özellikler, kooperatif payının devrinin sıradan bir malvarlığı hakkı devri şeklinde değil, belirli ön koşullara bağlı, kontrollü ve yönetim kurulu denetimine tabi bir hukuki süreç olduğunu gösterir.
Kooperatif Payının Devri ve Yönetim Kurulunun Yetkisi
Kooperatif payı devredilebilir olmakla birlikte, payın devri tek başına ortaklık sıfatını kazandırmaz. Payı devralan kişi, Kooperatifler Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca kooperatife yazılı bir ortaklık başvurusu yapmak ve ana sözleşmede öngörülen niteliklere sahip olduğunu ortaya koymak zorundadır. Yönetim kurulu bu başvuruyu inceleyerek devralanın ortaklığa kabul edilip edilmeyeceğine karar verir. Yönetim kurulu kararının niteliği, keyfi bir değerlendirme değil, kanunun belirlediği objektif kriterlere bağlı bir incelemedir. Kanun açıkça, devralanın ortaklık için gerekli nitelikleri taşıması hâlinde yönetim kurulunun bu kişiyi ortaklığa kabul etme yükümlülüğü bulunduğunu düzenler. Yönetim kurulunun devralanı kabul etmesiyle birlikte pay devri hukuki sonuç doğurur ve devreden ortak kooperatiften çıkmış olur. Dolayısıyla pay devri, hem taraflar arasındaki sözleşmeyle hem de kooperatifin kurumsal organı tarafından verilen kabul kararıyla tamamlanan çift aşamalı bir yapıya sahiptir.
Pay Devir Sözleşmesinin Şekli ve Yazılılık Zorunluluğu
Kooperatif pay devri, Borçlar Kanunu bakımından alacağın temliki niteliğindedir ve bu nedenle yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Yazılılık, bir geçerlilik şartı olup, tarafların pay devrine ilişkin iradelerini açıkça ortaya koymalarını sağlar. Yazılı sözleşme, hem yönetim kurulunun değerlendirmesine sunulur hem de olası uyuşmazlıklarda hukukî delil niteliği taşır. Bu yönüyle pay devrinin yazılı şekilde yapılması, kooperatif ilişkilerinin güvenli ve öngörülebilir şekilde yürütülmesine katkıda bulunur.
Kooperatif Pay Devrinde Noter İşlemlerinin Gerekliliği
Kooperatif pay devrinde noter onayı, kanunen zorunlu değildir. Kooperatifler Kanunu, pay devrinin geçerliliğini yalnızca yazılı sözleşmeye ve yönetim kurulu onayına bağlamıştır. Ancak bazı kooperatiflerde ana sözleşmede noter onayı şart koşulabilir. Böyle bir düzenleme mevcutsa, noter işlemi yapılmaksızın gerçekleştirilen bir pay devri hukuken geçersiz olur. Gayrimenkulle bağlantılı yapı kooperatiflerinde veya ayni hak içeren projelerde ise Türk Medeni Kanunu ve tapu mevzuatı gereğince noter veya tapu müdürlüğü işlemleri devreye girebilir. Uygulamada, zorunluluk bulunmasa dahi noter huzurunda yapılan pay devirleri, tarih kesinliği, imza doğrulaması ve delil gücü sağladığı için sıkça tercih edilir. Bu durum, özellikle yapı kooperatiflerinde hukuki güvence ihtiyacının yüksek olması nedeniyle yaygındır.
Yönetim Kurulunun Onayı ve Pay Defteri Kaydı
Kooperatif pay devrinin kooperatif bakımından geçerlilik kazanabilmesi için yönetim kurulunun devri kabul etmesi ve devrin pay defterine işlenmesi gerekir. Yönetim kurulunun onayı, devralanın ortaklık niteliklerini taşıdığına ilişkin kurumsal bir tespittir ve devralanın ortaklığa girişinin hukuki zeminini oluşturur. Devralanın ortak sıfatı, yönetim kurulunun kabulüyle doğmakla birlikte, ortaklık ilişkisinin kooperatif içi resmiyet kazanabilmesi için pay defteri kaydı zorunludur. Pay defteri, kooperatifin ortaklık yapısını belirleyen temel belgedir ve üçüncü kişiler bakımından da hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle pay devri, yönetim kurulu kararıyla kabul edilip pay defterine kaydedilmedikçe kooperatif nezdinde geçerli kabul edilmez.
Devrin Geçerlilik Şartlarının Hukuki Değerlendirmesi
Kooperatif pay devri, yazılı devir sözleşmesi, yönetim kuruluna yapılan başvuru, yönetim kurulunun kabul kararı ve pay defterine kayıt olmak üzere birbirini tamamlayan dört aşamadan oluşur. Bu aşamalardan birinin eksikliği, devrin kooperatif bakımından geçersiz olmasına yol açar. Bu yapı, kooperatif ortaklığının kişiye sıkı sıkıya bağlı yönünü ve topluluk düzeninin korunmasına verilen önemi yansıtır. Devir işleminin titizlikle yürütülmesi, hem pay devreden hem de devralan açısından hukuki güvenlik sağlar; ayrıca kooperatifin iç yapısının korunması ve ortaklık ilişkilerinin öngörülebilirliğinin sağlanması bakımından önem taşır.
Sonuç
Türk hukukunda kooperatif pay devri, diğer ticaret şirketlerindeki pay devrinden daha sıkı düzenlenmiş bir yapıya sahiptir. Devir işlemi, yalnızca tarafların irade açıklamasıyla sonuç doğurmayıp, yönetim kurulunun kurumsal incelemesini ve pay defteri kaydını zorunlu kılar. Yazılı sözleşme, devir işleminin temelini oluştururken, noter işlemleri ancak ana sözleşmede öngörülmüşse veya işlem konusunun niteliği gerektiriyorsa zorunlu hâle gelir. Bu yönüyle kooperatif pay devri, hukuki şekil şartları ve kurum içi onay mekanizmalarıyla tamamlanan, dikkat ve özen gerektiren bir süreçtir. Sürecin tüm aşamalarının eksiksiz yürütülmesi hem ortakların haklarını korur hem de kooperatifin yapısal istikrarını güvence altına alır.


