Giriş
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip, alacaklının alacağını tahsil etme sürecinde, genel haciz yoluna göre daha hızlı ve doğrudan bir çözüm sunmaktadır. Bu özel takip türü, İcra ve İflas Kanunu (İİK) çerçevesinde belirli şartlarla işlemektedir. Kambiyo senetleri, çek, poliçe ve bonodan oluşur ve bu senetlere dayalı alacakların takip edilmesinde, belirli usuller izlenir. Kambiyo senetlerine özgü takip, alacaklıya alacağına daha hızlı ulaşma imkânı tanırken, borçlular için de bazı savunma ve itiraz hakları tanımaktadır.
Kamuoyunda çek ve senet olarak bilinen kambiyo senetlerine özgü takipler uygulamada 10 örnek takip olarak adlandırılır. Bu makale, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin hukuki şartlarını, işlemlerini ve itiraz yollarını detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır.
I. Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip Başlatılması
Kambiyo senetlerine dayalı takip, yalnızca belirli şartlar altında mümkündür. Bu maddeler, takip yolunun başlangıcını ve şartlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
İİK m. 167 – Kambiyo Senetlerine Özgü Takip
Bu madde, kambiyo senetlerine özgü takip için gereken şartları belirtir. Kambiyo senedine dayalı alacaklar için, alacaklının haciz yoluyla takip başlatma hakkı vardır. Takip başlatmadan önce alacaklının, takip talebine senet ve ilgili belgeleri eklemesi gereklidir. Kambiyo senedine dayalı takip, teminatlı alacaklardan bağımsızdır.
Kanun Maddesi:
İİK m. 167/I: “Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senete müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir.”
Kambiyo senetleri, sadece borçlunun senetle olan yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda takibe alınabilir. Kambiyo senedine dayalı takipler, genel takip yöntemlerine göre farklı prosedürlere tabidir.
II. Takip Başvurusu ve Şartlar
Kambiyo senedine dayalı takip, belirli belgelerle yapılmalıdır. Alacaklının takip talebinde bulunabilmesi için senedin aslını ve borçluya ait belgelerin birer örneğini icra dairesine sunması gerekmektedir.
İİK m. 168 – Takip Başlatılması İçin Gereken Şartlar
Bu madde, kambiyo senedi üzerinden yapılan takip başvurularında izlenecek adımları belirler. Kambiyo senedine dayalı takipte, senedin vadesinin geçmiş olması gerektiği gibi, senedin örneğinin de icra müdürlüğüne sunulması gerekmektedir. Alacaklı, takip talebine senedin aslı ve tasdikli bir örneğini eklemek zorundadır.
Kanun Maddesi:
İİK m. 168/I: “Kambiyo senedine dayalı takipte, takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemek zorundadır.”
Bu hüküm, takip başvurusu yapılırken senedin doğruluğunu ve geçerliliğini sağlamaya yöneliktir. Senedin geçersiz olması, takip başvurusunun reddine yol açabilir.
İİK m. 168/II – Kambiyo Senedinin Vadesinin Gelmiş Olması
Alacaklının kambiyo senedine dayalı olarak takip yapabilmesi için, senedin vadesinin geçmiş olması gerekir. Takip başlatılmadan önce borçluya ödeme emri gönderilir ve vade süresi geçtikten sonra alacaklı icra takibini başlatabilir.
Kanun Maddesi:
İİK m. 168/II: “Takip dayanağı olan kambiyo senedinin vadesi gelmiş olmalıdır.”
Vade gelmeden başlatılan takip geçerli sayılmayacaktır. Bu hüküm, borçlunun ödeme süresine dair haklarını korumak amacıyla getirilmiştir.
III. İtirazlar ve Savunmalar
Kambiyo senedine dayalı takipte, borçlunun itiraz hakları vardır. İtirazlar, takibin durdurulmasına veya sonlandırılmasına yol açabilir. Ancak borçlunun itirazı, yalnızca belirli şartlarda kabul edilir.
İİK m. 169 – İtiraz ve İtirazın Sonuçları
Bu madde, borçlunun takip işlemlerine karşı nasıl itirazda bulunabileceğini düzenler. Borçlu, senedin geçersizliğini veya borçlu olmadığını ileri sürerek, takip hakkında itirazda bulunabilir. Ancak bu itiraz, takibi durdurmaz.
Kanun Maddesi:
İİK m. 169/a: “İcra mahkemesi hâkimi borçlunun ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya ihmal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.”
İtiraz, icra mahkemesi tarafından değerlendirilir. Borçlunun itirazı doğru ve geçerli olursa, takip durdurulabilir veya iptal edilebilir.
İİK m. 168/4 – İmzaya İtiraz
İmzaya itiraz, borçlunun senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesidir. Bu itiraz, ancak belirli bir süre içinde yapılabilir. Borçlu, 5 gün içinde bu itirazı icra mahkemesine bildirmek zorundadır.
Kanun Maddesi:
İİK m. 168/4: “Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi, aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü̈ edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edileceği ve icra mahkemesinden itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.”
İmzaya itirazda bulunan borçlu, eğer itirazı geçerli bulunmazsa, ek olarak bir para cezasına çarptırılabilir. Ayrıca, itirazın geçersiz olması durumunda takip süreci devam eder.
Kambiyo Senetlerine Mahsus İcra Takibinde Borca İtiraz
İİK‘nun 168. maddesi, kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borçlunun itiraz hakkını düzenlemektedir. Borçlu, alacaklının başlattığı takibe karşı tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde İcra Hukuk Mahkemesinde itirazda bulunabilir. İİK, Madde 168/5‘e göre borçlu, borca karşı yapacağı itirazını, bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirebilir. Ancak, borçlunun itirazı yalnızca satış işlemini durdurur; diğer icra işlemlerinin devam etmesine engel olmaz. Bu hüküm, borçlunun yalnızca satıştan önceki işlemleri durdurma hakkına sahip olduğunu belirtir, dolayısıyla takibin diğer adımları, itiraz olmasına rağmen devam edebilir.
İİK, Madde 168/5‘in ilk fıkrası şu şekildedir:
Madde 168/5 – Borçlu, 168. maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
İtirazın İncelenmesi ve Karar
Borçlunun yaptığı itirazın ardından, İİK, Madde 169/a‘ya göre, icra mahkemesi hakimi itiraz sebeplerini incelemek üzere her iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. İcra mahkemesi, borçlunun itirazını değerlendirirken, borcun varlığının, itfa edilip edilmediğinin, zamanaşımına uğrayıp uğramadığının veya borçlunun borçlu olmadığına dair ibraz edilen belgelerle yapılacak tahkiki incelemeyi esas alır. Borçlu, bu belgeleri sunarak takibin durmasını isteyebilir.
İİK, Madde 169/a şu şekildedir:
Madde 169/a (Ek Madde) – (Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./46. md.) İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.
Eğer borçlu, İİK, Madde 169/a‘nın ikinci fıkrasına dayanarak, borcun itfa veya imhal edildiğini ispatlayan bir belge sunarsa, icra mahkemesi, icra takibini geçici olarak durdurabilir. Ayrıca, eğer borçlu imzalı bir belge ibraz ederse ve alacaklı bu imzayı inkâr ederse, mahkeme, İİK, Madde 169/a‘nın üçüncü fıkrasına göre, alacaklının imzasının doğruluğunu incelemek üzere gerekli adımları atabilir.
İİK, Madde 169/a (3. fıkra) şu şekildedir:
Madde 169/a (3. fıkra) – Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, merci hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder.
Zamanaşımı İtirazı
Kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde, borçlunun en çok başvurduğu itirazlardan biri zamanaşımı itirazıdır. İİK, Madde 169/a‘nın 5. fıkrasına göre, borçlu, senedin tarihine dayanarak zamanaşımına uğramış bir borcu itiraz konusu yapabilir. Bu durumda alacaklı, zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini belgeyle ispatlamak zorundadır. Eğer alacaklı, bu durumu ispatlayamazsa, borçlunun itirazı kabul edilir ve takip durur.
İİK, Madde 169/a (5. fıkra) şu şekildedir:
Madde 169/a (5. fıkra) – Borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre varit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir.
İmza İtirazı ve Cezalar
Kambiyo senetlerinde imza inkarı önemli bir itiraz sebebidir. Borçlu, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederse, İİK, Madde 169/a‘nın 3. fıkrasına göre, mahkeme alacaklıdan imzanın doğruluğunu kanıtlamasını talep edebilir. Eğer alacaklı imzanın kendisine ait olmadığını kanıtlayamazsa, borçlu lehine karar verilir ve alacaklı, belgeyle bağlantılı bir para cezasına mahkum edilir.
İİK, Madde 169/a (3. fıkra) tekrar aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
Madde 169/a (3. fıkra) – Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, merci hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder.
Kötü Niyetli İtirazlar ve Tazminat
İİK, Madde 169/a‘nın son fıkrasında, kötü niyetli itirazlarda borçluya tazminat ödetilmesi hüküm altına alınmıştır. Eğer borçlu kötü niyetle itiraz ederse, alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak kaydıyla tazminat talep edebilir. Borçlu, menfi tespit veya istirdat davası açarsa ya da alacaklı genel mahkemede dava açarsa, tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir edilir. Bu durumda, dava lehine sonuçlanırsa tazminat kararının uygulanması devam eder.
İİK, Madde 169/a (7. fıkra) şu şekildedir:
Madde 169/a (7. fıkra) – Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir.
İtirazın Reddedilmesi ve İstinaf
İİK, Madde 169/a‘nın son fıkrasında, borçlu, itirazın reddedilmesi durumunda istinaf yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. Ancak, istinaf başvurusu icra takibini durdurmaz. Borçlu, İİK, Madde 33/3‘e göre teminat gösterirse, icra işlemleri durdurulabilir.
İİK, Madde 169/a (8. fıkra) şu şekildedir:
Madde 169/a (8. fıkra) – İtirazın reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması, hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur..
İcra Takibi ve Haciz İşlemleri
Kambiyo senedine dayalı takip süreci, ödeme emri ile başlar ve borçlu ödeme yapmazsa haciz işlemleriyle devam eder.
İİK m. 273 – Haciz İşlemi
Bu madde, alacaklının ödeme yapmayan borçlunun mal varlıkları üzerinde haciz işlemi yapabilmesine olanak tanır. Haciz, borçlunun mal varlıklarının satılmasıyla sonuçlanabilir.
Kanun Maddesi:
İİK m. 273: “Borçlunun malvarlığında haciz yapılması, ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 10 gün içinde borçlu tarafından itiraz edilmemesi halinde yapılır.”
Haciz, borçlunun malvarlıkları üzerinde yapılan yasal bir işlem olup, alacaklıya borcunu tahsil etme imkânı tanır.
Sonuç
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip, alacaklıya hızla sonuç alma imkânı tanırken, borçluya da savunma ve itiraz hakları verir. İİK, kambiyo senetlerine dayalı takipte hem alacaklıyı hem de borçluyu koruyan düzenlemeler getirmiştir. Alacaklı, takip talebini doğru şekilde yapmalı, borçlu ise itirazlarını belirtilen süre içinde yapmalıdır. Bu süreçte her iki tarafın da hakları, İcra ve İflas Kanunu’nda belirtilen hükümlere göre korunmaktadır.