1. Giriş
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, idari işlemlere karşı açılan davaların yargısal denetimini düzenlemekte olup, yürütmenin durdurulması (YD) ile ilgili özel hükümler de içermektedir. Bu düzenleme, idari işlemlerin uygulanmasının, kişi ya da toplumu ciddi şekilde mağdur etmesine engel olmayı amaçlayan bir hukuki mekanizmadır. Kanunun 27. maddesinde yürütmeyi durdurma kararının verilmesi için gerekli şartlar belirlenmiş ve bu şartlar, idari işlemin etkisinin zarara yol açmaması adına önemli bir denetim aracı sunmaktadır.
2. Yürütmeyi Durdurma Kararının Hukuki Temeli: 2577 Sayılı Kanunun 27. Maddesi
2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinde, idari yargılama usulüne ilişkin temel düzenlemeler yapılmış ve mahkemelere, idari işlemlerin yürütmesinin durdurulması için belirli şartlar öngörülmüştür. Söz konusu maddeye göre, bir idari işlemin yürütmesinin durdurulması için şu iki koşulun birlikte var olması gerekmektedir:
- Telafisi Güç veya İmkânsız Zarar: İdari işlemin uygulanması, ilgili kişinin durumunda öyle bir zarar doğurmalı ki, bu zararın tazmini ya güç ya da tamamen imkansız olmalıdır. Bu durum, yargı mercilerine, işlemin sonucunun geri dönüşü olmayan bir zarara yol açması ihtimaline karşı önceden engel koyma yetkisi vermektedir.
- İdari İşlemin Açıkça Hukuka Aykırılığı: İdari işlem, açık bir şekilde hukuka aykırı olmalıdır. Hukuka aykırılık, işlemin kanuna, tüzüğe, yönetmeliğe veya diğer yasal düzenlemelere aykırı olması durumudur. Bu durum, idari işlemin yargı denetimine tabi tutulmasını gerektirir.
Bu iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi, mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararı vermesi için zorunlu bir şarttır. Yalnızca idari işlemin hukuka aykırı olması ya da telafisi imkansız bir zararın ortaya çıkması, tek başına bu kararın verilmesine yeterli değildir. Her iki unsurun birlikte mevcut olması gerektiği için, mahkemeler her iki durumu dikkatle değerlendirir.
3. Yürütmeyi Durdurma Talebi ve Başvuru Süreci
Yürütmeyi durdurma talebi, idari yargı yoluyla yapılacak başvurularda dava dilekçesinin içinde yer alabilir veya ayrı bir dilekçe ile mahkemeye iletilebilir. 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca, yürütmeyi durdurma talebi, davanın esasına ilişkin karar verilmeden önce, geçici bir karar olarak ortaya çıkmaktadır.
Yürütmeyi durdurma talebi yapılırken, bu talebin gerekçeleri açıkça belirtilmelidir. Uygulamada, dava dilekçelerinin sağ üst köşesinde “YD (Yürütmeyi Durdurma) Taleplidir” şeklinde bir ibare eklenmesi de yaygın bir uygulamadır. Ayrıca, yürütmeyi durdurma talebine ilişkin harç, davanın niteliğine göre ödenmesi gereken ek bir harçtır. 2025 yılı itibarıyla bu harç tutarı 1013,90- TL olarak belirlenmiştir.
4. Yürütmeyi Durdurma Kararının Verilmesi Süreci
2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinde belirtilen hükümlere göre, yürütmeyi durdurma kararı davanın her aşamasında verilebilir. Ancak, pratikte yürütmeyi durdurma kararı genellikle idarenin ilk savunması alındıktan sonra verilmesi tercih edilmektedir. İdarenin savunma yaptığı tarihten sonra yürütmeyi durdurma talebine ilişkin karar verilir.
Ancak 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinin son fıkrasına dayanarak, idarenin savunmasının alınmadığı durumlarda, özellikle uygulama ile etkisi tükenecek olan idari işlemler için yürütmeyi durdurma kararı verilebilir. Bu düzenleme, acil hallerde idarenin savunması alınmadan, özellikle kişilerin hayatını ya da malını tehdit eden durumlar için geçerlidir. Örneğin, bir binanın yıkılmasına ilişkin verilen karar, acil bir durum yaratıyorsa, savunma beklenmeden yürütmeyi durdurma kararı verilebilir.
Bir başka önemli husus, yürütmeyi durdurma kararının reddedilmesi durumunda, aynı gerekçelerle tekrar başvuruda bulunulamayacağıdır. Ancak, yeni bir delil veya hukuki durum ortaya çıkarsa, yeniden yürütmeyi durdurma talep edilebilir.
5. Yürütmeyi Durdurma Kararının Sonuçları
Yürütmeyi durdurma kararı, iptal kararıyla benzer sonuçlar doğurur. İptal kararı verildiğinde, idare en geç 30 gün içinde bu kararı uygulamak zorundadır. Aynı şekilde, yürütmeyi durdurma kararının kabul edilmesi durumunda, idare en geç 30 gün içinde hukuka aykırı işlemi ortadan kaldırmalıdır. Bu süre içinde işlemin durdurulması ve etkisinin sona erdirilmesi gerekir.
Bir örnekle açıklayacak olursak, bir memurun güvenlik soruşturmasında olumsuz bir sonuç alması nedeniyle ataması iptal edilirse, iptal kararının ardından 30 gün içinde atama işlemi yapılmalıdır. Aynı şekilde, bir belediye encümeni tarafından verilen bina yıkım kararı hakkında verilen yürütmeyi durdurma kararı, binanın yıkılmasını engelleyecektir. Eğer idare, yürütmeyi durdurma kararının gerekliliklerini yerine getirmezse, Türk Ceza Kanunu çerçevesinde suç işlemiş olur.
6. Yürütmeyi Durdurma Kararına Karşı İtiraz
Yürütmeyi durdurma kararı, bir ara kararı niteliğinde olduğu için, bu karara karşı itiraz hakkı mevcuttur. İtiraz, yürütmeyi durdurma kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılabilir. Bu itiraz sadece bir defaya mahsus olmak üzere mümkündür. İtiraz, dosyanın ilgili mercie ulaşmasının ardından, yedi gün içinde karara bağlanmak zorundadır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir ve bu karara karşı yeniden itiraz edilemez.
Bu husus, özellikle idare mahkemeleri ve Danıştay’ın kararlarına yansıyan önemli bir uygulama olarak, yürütmeyi durdurma kararının hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlanmasını sağlar.
5. Yürütmeyi Durdurma Kararının Danıştay’daki Süreci
Danıştay’da da, idari işlemler için yürütmeyi durdurma kararı verilmesi, önemli bir aşamadır. Danıştay, yürütmeyi durdurma taleplerini öncelikli olarak inceler ve 15 gün içinde karar verir. Temyiz incelemesi sırasında yürütmeyi durdurma taleplerine ilişkin kararlar kesindir. Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı, idari işlemin uygulanmasının durdurulması için gerekli yasal zemin sağlar ve aynı zamanda idareyi bu karara uymaya zorlar.
6. Yürütmeyi Durdurma Kararının Verilebileceği Durumlar ve Şartlar
Yürütmeyi durdurma kararı, her idari işlem için verilemez. Yalnızca idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanması durumunda telafisi güç ya da imkansız zararlar doğurması halinde, mahkeme tarafından yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Bu karar verilebilmesi için, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda belirtilen şu şartlar aranır:
- Yürütmeyi durdurma talebinin yapılmış olması,
- İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması,
- İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması,
- Davalı idarenin savunmasının alınması veya sürenin geçmiş olması,
- Duruma göre teminat şartı da istenebilir.
Bu şartlar yerine geldiğinde, mahkeme gerekçe göstererek yürütmeyi durdurma kararına hükmedebilir.
7. Yürütmeyi Durdurma Kararının Verilemeyeceği Durumlar
Her idari işlem için yürütmeyi durdurma kararı verilemez. Yürütmeyi durdurma kararları yalnızca kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler için uygulanabilir. Tavsiye kararları veya görüş bildiren işlemler, idarenin iç yazışmaları gibi idari işlemler hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilemez. Ayrıca, olağanüstü haller, seferberlik, savaş durumları, milli güvenlik ve kamu düzeni gibi konularda da yürütmeyi durdurma kararı verilemeyeceği öngörülmüştür.
Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca, idari işlemlerin yargı denetimine tabi olacağı ifade edilmekle birlikte, bazı durumlarda bu denetimin sınırlanması mümkün olabilmektedir.
8. Aynı Sebeple Tekrar Yapılacak Yürütmeyi Durdurma Talebi
Bir davada, ilk yürütmeyi durdurma talebinin reddedilmesi durumunda, aynı sebeplerle ikinci kez başvuruda bulunulamaz. Ancak, yeni bir gelişme ya da hukuki bir durum ortaya çıkarsa, ikinci defa yürütmeyi durdurma talebinde bulunulabilir. Danıştay, aynı sebeplerle ikinci kez yürütmeyi durdurma talebinde bulunulamayacağına karar vermiştir. Bu durum, idari yargı sürecinin gereksiz yere uzatılmasının ve mahkemelerin zaman kaybı yaşamasının önüne geçmek amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir.
Yürütmeyi durdurma kararına karşı, tarafların 7 gün içinde itiraz etme hakkı bulunmaktadır. YD kabul kararı verildiğinde, davalı idare itiraz edebilir. YD ret kararı verildiğinde ise davacı, ilgili bölge idare mahkemesine itirazda bulunabilir. İtiraz süresi ve başvurulacak mahkeme, mahkeme kararının altında belirtilmektedir ve bölge idare mahkemesi itirazı 7 gün içinde karara bağlar.
Danıştay’a açılan davalarda, yürütmeyi durdurma kararlarına karşı 7 gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri’ne itiraz edilebilir. Danıştay da bu itirazları 7 gün içinde karara bağlar.
9. Sonuç
Yürütmeyi durdurma kararı, idari işlemlerin hukuka uygunluğunu denetleyen önemli bir araçtır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu çerçevesinde, belirli şartların oluşması durumunda mahkemeler, idari işlemlerin yürütmesini durdurma yetkisine sahiptir. Bu mekanizma, idarelerin hukuka aykırı işlemlerinin derhal durdurulmasını ve mağduriyetlerin engellenmesini sağlar. Yürütmeyi durdurma kararlarının uygulanması ve itiraz süreci, hızlı ve etkili bir hukuki çözüm sunmakta ve adaletin sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır.