I. Giriş

Limited şirketler, Türk Ticaret Kanunu (TTK) tarafından düzenlenen tüzel kişilikler arasında yer almakta olup, ortakların sınırlı sorumlulukla faaliyet gösterdiği şirket türlerinden biridir. Limited şirketlerde ortaklar, sermayeye koydukları pay oranında sorumludur ve şirketin yönetimine katılma hakkına sahiptir. Ancak bazı durumlarda, şirketin işleyişinin sağlıklı devam edebilmesi için, belirli ortakların ortaklıktan çıkarılması gerekebilir.

Limited şirketlerde bir ortağın ortaklıktan çıkarılması, oldukça ciddi ve karmaşık bir hukuki süreçtir. Bu süreç, sadece ortaklık sözleşmesinde yer alan hükümlere değil, aynı zamanda Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) ve yargı içtihatlarına da dayanır. Ortaklıktan çıkarılma işlemi, özel bir hukuki prosedür izler ve bu prosedür, şirketin yönetiminde huzursuzluk yaratan, şirketin çıkarlarıyla çelişen veya diğer ortaklarla uyumsuz hareket eden kişilerin ortaklıktan çıkarılması amacını taşır.

Bu makale, limited şirketlerde bir ortağın ortaklıktan çıkarılması ve bu sürecin hukuki boyutları üzerinde kapsamlı bir inceleme yapmayı amaçlamaktadır.

II. Türk Ticaret Kanunu’na Göre Limited Şirketlerde Ortaklıktan Çıkarılma

Türk Ticaret Kanunu’nun 6102 sayılı kanununda, limited şirketlere ilişkin hükümler, özellikle şirket sözleşmesinin düzenlenmesinde ve ortakların hakları ile yükümlülüklerinin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Limited şirketlerde ortaklıktan çıkarılma, hem ortaklar arasında yapılacak anlaşmalar hem de kanuni düzenlemelerle şekillenir.

A. Ortaklıktan Çıkarılmanın Şartları

TTK’nın 636. maddesinde, limited şirketlerde ortaklıktan çıkarılma durumlarına dair düzenlemeler yer almaktadır. Ancak, bu düzenleme doğrudan bir çıkarılma prosedürü sunmaz; çıkarılma işlemi, genellikle şirket sözleşmesinde yer alan özel hükümlere ve anlaşmazlıkların çözülmesi amacıyla mahkeme kararına dayalı olarak gerçekleşir.

1.TTK’DAKİ TİCARET ŞİRKETLERİNE İLİŞKİN GENEL HÜKÜMLERDEN DOĞAN ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA

A. Şirket Birleşmesi Durumunda Ortaklıktan Çıkarılma

Türk Ticaret Kanunu (TTK), ticaret şirketlerinin faaliyetlerini düzenlerken, şirket birleşmeleri ve bunların etkileri üzerine de önemli hükümler getirmiştir. TTK’nın 141. maddesinde, şirket birleşmelerinin esasları ve ortakların hakları düzenlenmiştir. Bu madde, şirketlerin birleşmesi sırasında ortakların haklarını nasıl kullanabileceğini belirler. Birleşme durumunda, bir şirketin pay sahipleri, başka bir şirketle birleşerek tek bir tüzel kişilik haline gelir. Birleşme durumunda, eski şirketlerin ortakları, yeni şirketin ortaklarıyla değişir ve eski paylarıyla yer değiştirir.

TTK’nın 141. maddesi gereği, birleşmeye katılan şirketlerin ortakları, yeni kurulan şirketin paylarına sahip olabilirler. Ancak, bu birleşmeye karşı çıkan pay sahiplerinin çıkarılması mümkündür. Birleşme sözleşmesinde, pay sahiplerine ayrılma akçesi ödenmesi öngörülebilir. Ayrılma akçesi, pay sahibinin ortaklıktan çıkarılması karşılığında, şirket tarafından ödenecek tazminattır. Bu düzenleme, özellikle şirket birleşmelerinde, ortakların haklarının güvence altına alınmasını sağlar.

Birleşme süreciyle ilgili bir diğer önemli düzenleme de, TTK’nın 151. maddesinde yer almaktadır. Bu madde, birleşme için karar alınmadan önce, birleşmeye katılan şirketlerin ortaklarının bir araya gelerek karar almalarını öngörmektedir. Ancak, birleşme kararını alacak olan pay sahiplerinin, karar alınabilmesi için belirli bir oy çoğunluğuna sahip olmaları gerekir. TTK’nın 151. maddesinin 5. fıkrasına göre, birleşme kararının geçerli olabilmesi için, ortakların yüzde doksanlık bir çoğunluğunun bu kararı kabul etmesi gerekmektedir. Bu durumda, azınlık pay sahiplerinin haklarını ihlal etmeden birleşme işlemi gerçekleştirilebilir.

B. Hâkim Şirketin Hâkimiyetini Hukuka Aykırı Bir Şekilde Kullanması Halinde Ortaklıktan Çıkarılma

Hâkim şirketlerin, bağlı şirketler üzerindeki yönetim yetkilerini kullanırken hukuka aykırı davranmaları, pay sahiplerinin mağdur olmasına yol açabilir. Türk Ticaret Kanunu, bu tür durumları engellemeyi amaçlar ve TTK’nın 202. maddesi, hâkim şirketin, bağlı şirket üzerindeki hâkimiyetini kötüye kullanmasının sonuçlarını düzenler. Bu maddede, hâkim şirketin, bağlı şirketin kararlarını ve yönetimini, ortakların menfaatine aykırı bir şekilde etkilemesi halinde, mağdur olan ortakların haklarını koruyan hükümler yer almaktadır.

TTK’nın 202/1-b maddesi, bağlı şirketin ortaklarının, hâkim şirketin hukuka aykırı davranışı sonucunda zarar gördükleri takdirde, zararlarının tazminini talep edebileceklerini belirtir. Bu durumda, bağlı şirketin ortakları, hâkim şirketin paylarını satın alarak ortaklıktan çıkma hakkına sahip olabilirler. Ayrıca, mahkeme, bu tür bir davada, hâkim şirketin paylarını satın alarak, azınlık ortaklarının çıkarılmasına karar verebilir. Bu düzenleme, azınlık pay sahiplerinin korunmasını sağlamaktadır.

C. Hâkim Şirketin Azınlık Paylarını Satın Alması Yoluyla Ortaklıktan Çıkarılma

Bir başka önemli düzenleme ise, hâkim şirketin azınlık paylarını satın alarak azınlık ortaklarını ortaklıktan çıkarma yetkisini veren TTK m. 208’dir. Bu madde, hâkim şirketin, azınlık paylarını satın alarak ortaklık yapısını değiştirebilmesine olanak tanır. Azınlık payları, genellikle şirketin yönetiminde söz sahibi olmayan, ancak şirketin gelirlerine ve kârına katılan paylardır. Hâkim şirket, azınlık paylarının satın alınması yoluyla, ortaklık yapısını tek elde toplar.

TTK’nın 208. maddesinde, hâkim şirketin, azınlık ortaklarının paylarını satın alması için bazı özel şartlar belirlenmiştir. Bu şartlar, azınlık pay sahiplerinin şirket yönetiminde sürekli engel teşkil etmesi, yönetim kararlarını bozmaları veya şirketin faaliyetlerini durdurmaları durumlarında devreye girebilir. Hâkim şirket, azınlık paylarını satın aldıktan sonra, azınlık ortaklarını şirketten çıkarabilir.

D. Payın İtfası Yoluyla Ortaklıktan Çıkarılma

Türk Ticaret Kanunu, şirketlerin faaliyetlerini ve sermaye yapılarını düzenlerken, payın itfası yoluyla ortaklıktan çıkarılma yöntemine de yer vermektedir. Bu düzenleme, özellikle şirketin finansal yapısının yeniden yapılandırılması ve sermaye azaltılması gerektiği durumlarda devreye girer. TTK m. 589, limited şirketlerde sermaye azaltılmasını düzenlerken, bazı payların itfası yoluyla belirli ortakların çıkarılmasını mümkün kılar.

Bir ortak, şirketin yönetimi ve faaliyetleriyle uyumsuz hale geldiğinde, şirket sözleşmesinde belirtilen koşullar çerçevesinde, belirli paylar itfa edilerek, o ortağın ortaklık sıfatı sona erdirilebilir. Bu süreç, genel kurul tarafından alınacak bir karar ile başlar. Sermaye azaltılmasının ardından, çıkarılan ortaklara ayrılma akçesi ödenebilir ve söz konusu paylar şirketteki diğer ortaklara veya yeni ortaklara devredilebilir.

2. Ortaklık Sözleşmesindeki Düzenlemeler:

Bir ortağın şirketteki payını devretmesi veya ortaklıktan çıkarılması, şirket sözleşmesinde öngörülen özel düzenlemelere tabidir. Türk Ticaret Kanunu, şirket sözleşmesinin bu konuda hüküm koymasına olanak tanır. Şirket sözleşmesinde, ortakların çıkarılması için özel şartlar belirlenmiş olabilir. Örneğin, bir ortak, şirket faaliyetlerine katılmadığı, şirketin çıkarlarını zedelediği veya diğer ortaklarla anlaşmazlıklar yaşadığı durumlarda çıkarılabilir. TTK 636/2 uyarınca, ortaklar arasında anlaşmazlık durumunda, şirketin faaliyetlerini engelleyici etkiler ortaya çıkarsa, mahkeme devreye girebilir ve ortaklık sözleşmesine dayalı olarak çıkarılma işlemi yapılabilir.

3. Yasal Düzenlemeler:

Türk Ticaret Kanunu’nda, limited şirketlerde ortaklıktan çıkarılma işlemi ile ilgili belirli kurallar ve düzenlemeler yer almaktadır. TTK 636. madde, ortakların ortaklıktan çıkarılmasını düzenleyen ana kanuni hükümdür. Bu madde, bir ortağın şirketteki paylarını kaybetmesine veya ortaklıktan çıkarılmasına dair yasal dayanakları ortaya koyar.

A. TTK 636. Maddesi: Ortaklıktan Çıkarılma Gerekçeleri

TTK 636/1 maddesi, limited şirketlerde ortakların ortaklıktan çıkarılabilmesi için öngörülen belli başlı gerekçeleri sıralamaktadır. Bu gerekçeler, ortakların şirketin işleyişine zarar vermemesi ve şirketin çıkarlarını zedelememesi için belirli sınırlar koyar. Ortaklıktan çıkarılma gerekçeleri genellikle şunlar olabilir:

1. Ortakların Şirketin Faaliyetlerine Katılmaması

Şirketin işleyişinin düzenli bir şekilde devam edebilmesi için her ortağın aktif bir şekilde faaliyetlere katılması gereklidir. Eğer bir ortak, şirket faaliyetlerine katılmıyor, şirketin büyümesine katkı sağlamıyorsa, bu durum şirketin verimli çalışmasını engelleyebilir. Bu tür bir durum, şirketin çıkarlarını doğrudan etkileyebilir.

Örneğin, bir ortak şirketin genel kurul toplantılarına katılmıyor, yönetim kurulunda kararlar alınırken aktif rol oynamıyor ve şirketin geleceği ile ilgili stratejiler geliştirmeye katkı sunmuyor olabilir. TTK 636/1’e göre, şirketin etkin bir şekilde işleyebilmesi adına bu tür bir ortak, diğer ortaklar tarafından çıkarılabilir.

2. Şirketin İşleyişine Engel Olacak Şekilde Hareket Etmek

Bazı ortaklar, kişisel çıkarlarını şirketin çıkarlarının önüne koyarak, şirketin faaliyetlerinin engellenmesine yol açabilirler. Örneğin, bir ortak, şirketin ticari ilişkilerinde sürekli engeller çıkararak, diğer ortakların iş yapmasını zorlaştırabilir. Şirketin faaliyetlerine zarar verecek şekilde hareket etmek, şirketin devamlılığı açısından tehlike oluşturur.

Bu tür davranışlar, şirketin başarısını ve itibarı üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açabilir. Ortaklardan birinin şirket işleyişine engel olacak şekilde davranması, diğer ortakların şirketin işlerliğini sürdürebilmesini güçleştirebilir. TTK 636/1 uyarınca, bu tür bir durumda, diğer ortaklar ya da şirketin yönetim organları, söz konusu ortağın çıkarılması için yasal işlem başlatabilirler.

3. Şirketin Çıkarları ile Kişisel Çıkarlar Arasında Çıkar Çatışması Yaratmak

Ortakların, şirketin çıkarlarını gözetmeden kişisel çıkarları doğrultusunda hareket etmeleri, şirketin genel çıkarları ile çatışan bir durum oluşturabilir. Şirketin faaliyetleri sırasında, ortakların kişisel çıkarları şirketin zararına olacak şekilde yönlendirilebileceği gibi, rekabet veya gizli iş ilişkileri de oluşturulabilir.

Örneğin, bir ortak şirketin rakibi ile gizli anlaşmalar yaparak, şirketin iş yapma potansiyelini zedeleyebilir. Bu tür davranışlar, sadece şirketin finansal durumunu tehlikeye atmakla kalmaz, aynı zamanda ortaklık ilişkilerinde güven bunalımına da yol açar. TTK 636/1, bu tür çıkar çatışmalarının önlenmesi için, şirketin zarar görmesini engellemeyi hedefler ve böyle bir durumda, ortaklar çıkarma hakkına sahiptirler.

4. Şirketin Yönetimine Zarar Verecek Davranışlar Sergilemek

Bir ortağın, şirketin yönetiminde zarar verici davranışlarda bulunması, şirketin düzgün bir şekilde işlemesini engelleyebilir. Şirketin karar organları, yani genel kurul ve yönetim kurulu, şirketin geleceğini belirleyen kritik kararlar alır. Bu kararlar alınırken, şirketin çıkarlarını en üst düzeyde tutmak gereklidir.

Eğer bir ortak, yönetim süreçlerinde gereksiz yere engellemeler yapar, toplantılara katılmıyorsa ya da kötü yönetim kararları almak için manipülasyonlarda bulunuyorsa, bu durum şirketin genel yönetimine zarar verebilir. TTK 636/1, şirketin yönetimindeki bu tür aksaklıkları ortadan kaldırabilmek için, bu tür bir davranış sergileyen ortakların çıkarılmasına imkan tanır.

B. Ortaklık Sözleşmesinde Ekstra Düzenlemeler

TTK 636. maddesi, şirket sözleşmesinde, ortakların çıkarılması ile ilgili daha spesifik ve ayrıntılı hükümlerin yer almasına da olanak tanımaktadır. Şirket sözleşmesinde, ortakların nasıl çıkarılacağına dair belirli prosedürler, çıkarılma gerekçeleri ve ödeme koşulları gibi hükümler bulunabilir.

Şirket sözleşmesinde yer alan bu özel düzenlemeler, çıkarılma sürecini daha net ve önceden belirlenmiş bir çerçeveye oturtur. Ortaklık sözleşmesinde, çıkarılacak ortak için uygulanacak olan ayrılma akçesi tutarı, ödeme planı ve diğer detaylar belirlenebilir. Bu nedenle, bir ortağın çıkarılmasına dair herhangi bir yasal sürecin başlatılmadan önce, şirket sözleşmesindeki ilgili maddelerin dikkatlice gözden geçirilmesi önemlidir.

III. Ortaklıktan Çıkarılmanın Sonuçları

Bir ortağın limited şirketten çıkarılması, sadece bir organizasyonel değişiklik değil, aynı zamanda önemli hukuki ve finansal sonuçlar doğurur. Bu sonuçlar, hem çıkarılan ortağın hem de şirketin diğer ortakları için çeşitli haklar ve yükümlülükler yaratır. Ortaklıktan çıkarılma, her iki tarafın menfaatlerini ve haklarını koruyacak şekilde yasal çerçevede düzenlenmelidir.

Türk Ticaret Kanunu (TTK) 636. maddesi, çıkarılma sürecinin ve sonrasındaki hukuki yükümlülükleri ayrıntılı bir şekilde düzenlemiş olsa da, her durum farklılık gösterebileceğinden, belirli yasal mekanizmaların uygulanması ve düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu bölümde, ortaklıktan çıkarılmanın sonucunda ortaya çıkan finansal ve hukuki sorumluluklar, çıkarılan ortağın hakları ve şirketin yükümlülükleri kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır.

A. Çıkarılan Ortağın Hakları ve Ayrılma Akçesi

Ortaklıktan çıkarılma, çıkarılan ortağın maddi ve manevi haklarını etkileyen önemli bir süreçtir. Ancak, Türk Ticaret Kanunu, çıkarılan ortağın mağduriyetini önlemek için çeşitli düzenlemeler getirmiştir. Bu düzenlemeler, çıkarılan ortağın şirketten ayrıldığında adil bir şekilde tazmin edilmesini amaçlar.

1. Çıkarılan Ortağın Tazminat Hakkı

Ortaklıktan çıkarılan kişinin, şirketle olan sözleşmesinin feshedilmesi, ona karşı haklı bir tazminat hakkı doğurabilir. Türk Ticaret Kanunu, çıkarılan ortağın zararını tazmin etmeyi zorunlu kılar. Bu tazminat, çıkarılan kişinin şirketle olan sözleşmesinden kaynaklanan maddi haklarını içermelidir.

TTK’nın 636. maddesi gereği, çıkarılma işlemi şirketin ortaklık sözleşmesindeki hükümler doğrultusunda gerçekleşse bile, çıkarılan ortağa şirketin değerine karşılık bir ödeme yapılması gerekir. Bu ödeme, çıkarılan ortağın şirketteki payı ile orantılıdır. Ayrıca, çıkarılan ortak, şirketin faaliyetlerinden kaynaklanan kar payı hakkını da talep edebilir.

2. Ayrılma Akçesi

Ayrılma akçesi, çıkarılan ortağa ödenecek olan bedelin adıdır. Bu ödeme, çıkarılan kişinin şirketteki hisselerine denk gelir ve şirketin mali durumu göz önünde bulundurularak belirlenir. Ayrılma akçesinin hesaplanması için, şirketin mevcut bilançosu ve finansal durumu dikkate alınır. Ayrılma akçesi belirlenirken şu unsurlar göz önünde bulundurulur:

  • Şirketin Net Değeri: Şirketin bilançosundaki varlıklar ve borçlar hesaplanarak şirketin net değeri belirlenir. Bu değer, çıkarılacak ortağın alacağı akçenin belirlenmesinde temel ölçüt olur.
  • Hisselerin Piyasadaki Değeri: Eğer şirket halka açık değilse, şirketin ortaklık yapısı ve sektör koşulları dikkate alınarak bir değer biçilir.
  • Faaliyet Kârı ve Gelecek Beklentileri: Şirketin gelecekteki potansiyel gelirleri, çıkarılan ortağın alacağı bedelin bir başka önemli bileşenidir.

Ayrılma akçesi, çıkarılan ortağa belirli bir süre içinde ödenmek zorundadır. Ancak, şirketin mali durumu yetersizse, ödeme süreleri ertelenebilir veya ödeme taksitle yapılabilir. Bu noktada, şirketin temerrüde düşmesi veya ödeme süresinin uzatılması durumunda çıkarılan ortağın hakları korunmalıdır.

3. Tazminatın Ödenmesi

Ayrılma akçesi ve tazminat hakkı, çıkarılan ortağın alacağı hakkın bir parçasıdır ve bu ödeme, genellikle çıkarılan ortağın şirketten ayrılmasından sonra en kısa süre içinde yapılmalıdır. Ancak şirketin mali zorlukları veya başka finansal engeller söz konusu olduğunda, ödeme süresi uzayabilir. Bu tür durumlar için, taraflar arasında anlaşma yapılabilir ve ödeme planı oluşturulabilir.

B. Şirketin Yükümlülükleri ve Sorumlulukları

Limited şirket, ortaklardan birini çıkarma işlemine girdiğinde, bu durum sadece çıkarılan ortağı değil, şirketin genel yükümlülüklerini ve sorumluluklarını da etkiler. Şirket, çıkarılan ortağa karşı borçlarını yerine getirmek zorundadır. Bu sorumluluklar, şirketin mali yönetimi ve organizasyonu açısından önemli bir yer tutar. Çıkarılma işleminden doğan hukuki ve finansal yükümlülüklerin yerine getirilmesi, şirketin hukuki güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.

1. Çıkarılan Ortağa Borçların Ödenmesi

Limited şirket, çıkarılan ortakla olan mali ilişkilerini sonlandırmak için çeşitli ödeme yükümlülüklerine sahiptir. Bu ödeme, çıkarılan ortağın şirketteki payına karşılık gelen ayrılma akçesini kapsar. Şirket, çıkarılan ortağa olan bu borcunu zamanında ödemekle yükümlüdür.

Ayrıca, şirketin çıkarılan ortakla olan geçmiş döneme ait borçlarını da ödemesi gerekebilir. Örneğin, şirketin kar payı dağıtımı yapmadığı dönemlerde, çıkarılan ortak bu kar payını da talep edebilir. Bu tür durumlarda, çıkarılan ortağın şirketteki sermaye payına denk gelen kar payının ödenmesi gerekir.

2. Şirketin Mali Durumu ve Ödeme Yükümlülüğü

Şirket, çıkarılan ortağa olan borçlarını ödemek için yeterli mali kaynağa sahip olmak zorundadır. Eğer şirketin mali durumu yetersizse, çıkarılan ortağa olan ödeme zamanında yapılamaz. Bu gibi durumlarda, şirketin mali yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için belirli bir ödeme planı yapılması gerekebilir.

Eğer şirketin mali durumu ciddi şekilde zayıfsa, yasal yollarla ödeme planı yapılabilir veya mahkeme aracılığıyla ödeme süreci düzenlenebilir. Bu tür süreçler, taraflar arasında anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına neden olabilir, bu nedenle çıkarılma işlemi sırasında her iki tarafın hakları dikkatlice korunmalıdır.

3. Şirketin Yeni Ortaklar veya Yönetim Yapısına Etkisi

Bir ortağın çıkarılması, sadece o kişinin şirketteki haklarını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda şirketin yönetim yapısına da yansıyan bir değişim yaratabilir. Ortaklıktan çıkarılan kişi, şirketin yönetimine belirli bir etki yapıyorsa, onun çıkarılması sonrasında şirketin yönetim anlayışı ve stratejik kararları değişebilir. Bu durum, şirketin gelecekteki ticari faaliyetlerine de etki edebilir.

Yeni bir ortak veya yönetici seçilmesi gerekebilir ve şirketin kalan ortakları, bu değişikliklerin yönetim yapısına ve işleyişine olan etkilerini göz önünde bulundurarak adımlar atmalıdırlar. Ortaklıktan çıkarılma sürecinin yönetilmesi, şirketin operasyonel devamlılığını ve finansal dengesini korumak açısından önemlidir.

IV. Sonuç

Limited şirketlerde ortaklıktan çıkarılma, Türk Ticaret Kanunu’nun 636. maddesinde belirtilen gerekçelerle ve uygun prosedürlerle gerçekleştirilmesi gereken bir süreçtir. Şirketin sağlıklı işleyişi ve ortaklık ilişkilerinin düzeni için, bir ortağın çıkarılmasına dair yasal gerekçelerin ve şirket sözleşmesindeki düzenlemelerin önemi büyüktür. Şirketin yönetimine zarar veren, şirketin çıkarları ile çelişen veya diğer ortaklarla uyumsuzluk oluşturan bir ortak, çıkarılabilir. Ancak bu süreç, doğru bir şekilde yönetilmeli, hukuki olarak geçerli kararlar alınmalı ve adil bir şekilde yürütülmelidir.