I. Giriş

Türk Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), suç ve ceza ilişkisini düzenleyen temel yasalardır ve yargı sisteminin işlerliğini sağlamak adına bir dizi kurallar içermektedir. Bu kurallar, sadece suçlu olanların cezalandırılmasını değil, aynı zamanda hukuk güvenliğini de teminat altına almayı hedeflemektedir. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisi de bu hukuki çerçevenin önemli bir parçasıdır. 7035 sayılı Kanun’la 20 Temmuz 2017 tarihinde yapılan değişiklikle, bu itiraz yetkisi ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme, adli kontrolün sağlanmasında, adil yargılanma hakkının korunmasında ve yanlış kararların düzeltilmesinde önemli bir işlev üstlenmektedir.

Genel olarak istinaf (bölge adliye mahkemesi) kararları ile kesinleşen dosyalara ilişkin olağanüstü bir kanun yolu başvurusudur.

Madde Metni CMK m.308/A – BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZ YETKİSİ

(1) (Değişik cümle: 28/3/2023-7445/22 md.) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. (Ek cümleler: 28/3/2023-7445/22 md.) Sanık aleyhine itiraz edilebilmesi için kararı etkileyecek nitelikte esaslı bir hatanın bulunması zorunlu olup, bu itiraz sanık veya müdafiine daire tarafından tebliğ olunur. Tebligat, ilgililerin dava dosyasından belirlenen son adreslerine yapılmasıyla geçerli olur. İlgililer, tebliğden itibaren iki hafta içinde yazılı olarak cevap verebilir. (Değişik cümleler: 17/10/2019-7188/30 md.) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır. (Ek cümleler: 17/10/2019-7188/30 md.) Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları, gereği için dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapar. Başkanlar kurulunun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir.

II. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının İtiraz Yetkisi: Genel Çerçeve

Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan 308/A maddesi, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına belirli koşullar altında itiraz yetkisi tanımaktadır. Bu itiraz yetkisi, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri tarafından verilen kesin kararlarla ilgilidir. 7035 sayılı Kanun’un 20 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğiyle, Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisi yeniden şekillendirilmiştir.

Madde 308/A, Cumhuriyet Başsavcılığına, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı, re’sen (yani kendi iradesiyle) veya istem üzerine itiraz etme hakkı tanımaktadır. Ancak, bu itiraz yetkisi yalnızca kararın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde kullanılabilir. Bu süre, başvurulan kararın hukuki sonuçlarının kesinleşmesi açısından önemlidir ve yargılamanın hızla sonlanmasını sağlayan bir mekanizma olarak işlemektedir.

CMK m.308/A itirazı, adil bir yargılama sürecinin sağlanması ve hukuka aykırı kararların düzeltilmesi amacı güder. Bu başvuru, hukuk güvenliği ve içtihat birliği sağlanmasına da yardımcı olur. Başsavcılığın itirazı, belirli durumlarda kararların hukuka aykırı olduğu ve düzeltilmesi gerektiği hallerde devreye girer. Böylece, yalnızca bireysel davalar değil, ceza muhakemesi sisteminin genel işleyişi de güvence altına alınır. Dolayısıyla buradaki en önemli hukuki gerekçe özellikle aynı konuda farklı istinaf daireleri arasındaki çelişkilerin sanık lehine değerlendirilebilmesidir.

III. Sanığın Lehine ve Aleyhine İtiraz Durumu

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı, genellikle bölge adliye mahkemelerinin kesin kararlarına karşı yapılabilir. CMK 308/A uyarınca, itiraz başvurusu, kararın verildiği tarihten itibaren bir ay içinde yapılmalıdır. Ancak, sanığın lehine yapılacak itirazlarda süre sınırlaması bulunmamaktadır. Bu durum, sanığın savunma hakkının ve adil yargılanma ilkesinin korunmasına olanak tanır.

Sanık aleyhine yapılacak itirazda ise, kararın etkileyecek nitelikte esaslı bir hata bulunması gereklidir. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı, yalnızca belirgin hukuki hatalar veya usul ihlalleri durumunda itirazda bulunabilir.

Anayasa Mahkemesi Kararları ve Değişiklikler

2012-2023 yılları arasında, CMK 308/A maddesinde çeşitli değişiklikler yapılmış ve bazı hükümler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin 26.01.2022 tarihli kararı, “sanığın aleyhine itirazlar” ibaresini iptal etmiştir. Bu karar, sanık aleyhine yapılacak itirazların yalnızca ciddi ve esaslı bir hata bulunduğunda yapılabileceğini vurgulamaktadır. Bu iptal, ceza muhakemesi sistemindeki adil yargılanma ilkesini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.

Son Durum ve Hukuki Değerlendirme

Bugün itibariyle CMK 308/A maddeleri, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısının itirazına ilişkin en temel düzenlemeler olmaya devam etmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararları, sanık haklarının korunmasına yönelik önemli bir adım atılmasını sağlamış ve itirazın yalnızca hukuka aykırı kararların düzeltilmesi için kullanılmasını amaçlamıştır.

IV. İtirazın Usulü ve Sonuçları

Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazın usulüne ilişkin belirli kurallar bulunmaktadır. İtiraz edilen karar, başsavcılığa tebliğ edildikten sonra, başvurulan kararın verildiği daireye bir ay içinde yapılmalıdır. Bu süre, başvurulan kararın kararın bağlayıcılığı ve tarafların haklarının korunması açısından kritik öneme sahiptir.

Sanık ve müdafiiye itirazın tebliğinden sonra, iki hafta içinde yazılı olarak cevap verme hakkı tanınmıştır. Bu süre, tarafların itirazın içeriğini dikkatle inceleyerek, karşı görüşlerini sunmalarına olanak sağlar. Tebligat işlemi, ilgili kişilere dava dosyasındaki son adreslerinden yapılır ve bu işlemle birlikte tebligat geçerli sayılır.

Bölge Adliye Mahkemesi, itiraz başvurusu üzerine, itirazın yerinde olup olmadığını en kısa sürede incelemekle yükümlüdür. Eğer daire, başvuruyu haklı bulur ve kararında ciddi bir hata tespit ederse, kararı düzeltir. Aksi durumda ise, itiraz başvurusu ceza daireleri başkanlar kuruluna iletilir.

CMK 308/A maddesinde yer alan düzenlemeye göre, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısının itirazı, belirli bir kararın hukuka aykırılığını tespit etme ve düzeltme amacını taşır. Ancak, infazın durdurulup durdurulmayacağı, itirazın türüne ve hukuki çerçevesine bağlıdır.

İnfazın Durduğuna İlişkin Genel Prensipler:

  1. İnfazın Durdurulması: Ceza yargılamasında, bir mahkeme kararının infazı, kararın kesinleşmesinden sonra başlar. Ancak, kanun yolları başvurusu (itiraz, temyiz, vb.) yapılması halinde, infazın durdurulması mümkün olabilir. Bu durum, infazın kanun yoluna başvurulmadan önce veya başvurunun reddedilmesiyle kesinleşmesi sürecinde infazın bekletilmesi amacını taşır.
  2. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısının İtirazı ve İnfaz:
    • Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısının itirazı, genellikle kesinleşmiş kararların hukuka aykırılık taşıdığı iddiasıyla başvurulan bir kanun yolu olarak görülür. İnfazın durdurulması, başsavcılığın yaptığı itiraz başvurusu ile otomatik gerçekleşmez. İtiraz başvurusu yapılması, infazın durdurulmasına sebep olmaz. Bunun için ayrıca bir başvuru yapılması ve ilgili olarak ilk cezayı veren mahkemeden infazın durdurulmasını da talep etmek gerekir.

V. Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu ve Kurulun Rolü

Başvurulan itirazın dairede kabul edilmemesi durumunda, dosya ceza daireleri başkanlar kuruluna sevk edilir. Başkanlar kurulu, ilgili dairenin verdiği kararın hukuka uygunluğunu denetler. Bu kurulda, ilgili dairenin başkanı veya görevlendirdiği bir üye tarafından bir rapor hazırlanır. Başkanlar kurulu, itirazı değerlendirip karar verir. Bu kararlar kesindir ve başka bir itiraz yolu kapalıdır.

Başkanlar kurulunun inceleme yapabilmesi için, bölge adliye mahkemesinin ceza daireleri sayısının dörtten fazla olması durumunda, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen ve dört üyeden oluşan bir kurul görevlendirilir. Bu kurul, itiraz başvurularının denetimi ve kararlarının gözden geçirilmesi işlemlerini yürütür.

VI. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Tarafından Belirlenen Usul ve Esaslar

Hâkimler ve Savcılar Kurulu, başkanlar kurulunun çalışmasını denetler ve bu maddeye ilişkin usul ve esasları belirler. Bu düzenleme, başkanlar kurulunun etkin bir şekilde çalışmasını ve itiraz başvurularının hızla sonuçlandırılmasını sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına olanak tanır.

VII. Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına tanınan itiraz yetkisi, ceza muhakemesi hukukunun önemli bir parçasıdır. Bu düzenleme, hukuk güvenliğinin ve adil yargılamanın sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Sanığın lehine ve aleyhine yapılabilecek itirazlarla ilgili belirli kurallar getirilmiş ve bu kurallar doğrultusunda başvurulan kararların denetlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, başvuruların titizlikle ve zamanında incelenmesi, yanlış kararların düzeltilmesi, hukuka aykırı durumların ortadan kaldırılması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu itiraz mekanizması, Türkiye’deki ceza muhakemesi sisteminin etkinliğini artırmak ve adaletin tecelli etmesini sağlamak adına önemli bir işlev görmektedir.