Giriş
Günümüz toplumlarında, yaşlılık, hastalık ve benzeri sebeplerle bakım ihtiyacı duyan bireylerin güvence altına alınması büyük önem taşımaktadır. Hem toplumsal hem de bireysel düzeyde, bakım ihtiyacı olan kişilere yönelik çözüm yolları arayışları hukuk alanında da kendine yer bulmuş, çeşitli düzenlemeler getirilmiştir. Türk Hukuk Sistemi, özellikle yaşlılık ve hastalık gibi durumlar sonucu bakım ihtiyacı ortaya çıkan kişiler için önemli hukuki mekanizmalar sunmaktadır. Bu mekanizmalardan biri de Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi’dir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım hizmeti sağlama karşılığında bakım alacaklısının belirli bir malvarlığını bakım borçlusuna devretmesi esasına dayanan bir sözleşmedir. Bu sözleşme, hem bakım alacaklısının yaşamını sürdürebilmesi için gereken bakım hizmetlerinin sağlanmasını hem de bakım borçlusunun malvarlıklarına sahip olmasını temin eder. Ancak, bu sözleşmenin geçerliliği ve uygulanabilirliği konusunda pek çok detay bulunmaktadır. Bu makalede, Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) çerçevesinde, Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi’nin hukuki yapısı, geçerlilik şartları, tarafların yükümlülükleri, şekli, fesih koşulları ve uygulamadaki önemi geniş bir şekilde ele alınacaktır.
1. Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Tanımı ve Genel Yapısı
Türk Borçlar Kanunu’nun 611. maddesi (TBK m. 611), ölünceye kadar bakma sözleşmesini şu şekilde tanımlamaktadır:
“Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.”
Bu tanım, sözleşmenin temel unsurlarını ortaya koymaktadır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, iki taraf arasında kurulan bir sözleşmedir ve karşılıklı yükümlülükler yükler. Taraflardan biri, bakım alacaklısına ömrü boyunca bakım hizmeti sağlarken, diğer taraf (bakım alacaklısı), bakım borçlusuna malvarlığını devretme yükümlülüğü altına girer. Bu bakımdan, sözleşme ivazlı bir sözleşme türüdür; yani her iki taraf da birbirine karşı edim yükümlülükleri taşır.
Taraflar arasında karşılıklı olarak yükümlülüklerin yerine getirilmesi sonucu, bakım alacaklısı malvarlığını (genellikle taşınmaz mal ya da değerli eşyayı) bakım borçlusuna devrederken, bakım borçlusu, bakım alacaklısına ölüme kadar bakım, yemek, sağlık hizmeti, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Bu, sözleşmenin ivazlı (karşılıklı ödemenin olduğu) yapısını oluşturur.
2. Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Hukuki Niteliği ve Unsurları
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, hukuki açıdan çeşitli unsurlardan oluşmaktadır. Bu unsurlar, bakım borçlusunun yükümlülükleri, bakım alacaklısının yükümlülükleri, tarafların karşılıklı hakları ve sözleşmenin geçerliliği için gereken şartları içerir.
2.1. Taraflar
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde iki temel taraf vardır:
- Bakım Borçlusu: Bakım alacaklısına bakım hizmeti sunacak kişidir. Bu kişi, bakım alacaklısının yaşamının geri kalanında, onun yemek, sağlık, konaklama gibi tüm bakım ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.
- Bakım Alacaklısı: Bakım borçlusuna bakım hizmeti sağlanmasını talep eden kişidir. Bu kişi, bakım hizmeti karşılığında bir malvarlığını ya da malvarlığı değerlerini bakım borçlusuna devretmeye karar veren kişidir.
2.2. Yükümlülükler
Her iki tarafın da karşılıklı yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülükler şunları içerir:
- Bakım Borçlusunun Yükümlülükleri: Bakım borçlusu, bakım alacaklısına yaşamının geri kalanında uygun koşullarda bakım sağlamalıdır. Bu, yemek, konaklama, sağlık hizmeti ve psikolojik destek gibi her türlü bakım hizmetini içerebilir. Ayrıca, bakım borçlusu, bakım alacaklısının hastalığı durumunda ona gerekli özeni göstermek ve tedavi masraflarını karşılamakla yükümlüdür (TBK m. 614/2).
- Bakım Alacaklısının Yükümlülükleri: Bakım alacaklısı, bakım borçlusuna karşılık olarak malvarlığını devretmelidir. Bu malvarlığı genellikle taşınmaz mal (ev, arsa vb.) ya da değerli eşya (altın, mücevher vb.) olabilir. Bakım alacaklısı, bakım borçlusunun bakım hizmetini yerine getirmesi için belirli bir malvarlığı değerini ona devretmekle yükümlüdür.
2.3. Sözleşmenin Geçerliliği İçin Gereken Şartlar
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için bazı özel şartlar gereklidir. Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK), sözleşmenin geçerli olabilmesi için belirli düzenlemeler getirmiştir:
- Şekil Şartı: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olması gerekir. Sözleşme, resmi bir şekilde yapılmalıdır; yani bir noter ya da sulh hakimi gibi yetkili bir görevli tarafından düzenlenmelidir (TMK m. 532/2). Ayrıca, sözleşmenin düzenlendiği esnada iki tanığın da hazır bulunması gerekmektedir.
- Bakım Alacaklısının Özel Bakım Gereksinimi: Sözleşmenin geçerli olabilmesi için, bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içinde olması gerekmez. Bakım alacaklısının bakım gereksiniminin sözleşme tarihinde mevcut olması şartı aranmaz. Bu gereksinim, sözleşmeden sonra da ortaya çıkabilir.
- Miras Sözleşmesi Şartı: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerliliği için, sözleşmenin miras sözleşmesi olarak yapılmış olması gerekir. Bu durumda, sözleşme resmi vasiyet olarak düzenlenmelidir (TMK m. 545). Bu düzenleme, sözleşmenin hukuki geçerliliğini sağlamak amacıyla yapılmıştır.
3. Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Türleri ve Uygulama Alanları
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, çeşitli şekillerde uygulanabilir ve farklı durumlar için geçerli olabilir. Türk Hukukunda, özellikle yaşlılık ve hastalık dönemlerinde bakım ihtiyaçları nedeniyle yapılmış sözleşmeler yaygındır. Bu sözleşmenin en çok kullanıldığı alanlar şunlardır:
- Yaşlılık Dönemi: Yaşlılık nedeniyle yalnız kalan veya bakım ihtiyacı artan bireyler, bakım hizmetini karşılık olarak malvarlıklarını devretmeyi kabul ederek, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapabilirler. Bu tür sözleşmeler, yaşlıların aile üyelerinin bakımına güvenebilmesi için önemli bir hukuki çözüm sunmaktadır.
- Hastalık Durumları: Uzun süreli hastalık durumunda, bakıma muhtaç bireyler, tedavi masraflarını ve bakım hizmetlerini karşılayabilmek için bakım borçlusu ile sözleşme yapabilirler.
- Aile İlişkileri ve Sosyal Güvenlik: Bu sözleşme, yalnızca yaşlılık veya hastalık için değil, aynı zamanda aile içindeki güvenlik duygusunun sağlanması amacıyla da yapılabilir. Örneğin, bir kişi, çocuklarına malvarlığını devretmeyi kabul ederek, onların bakımlarını üstlenmelerini isteyebilir.
4. Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Feshi
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bazı koşullar altında feshedilebilir. Bu fesih sebepleri arasında şunlar yer alır:
- Bakıcının Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi: Eğer bakım borçlusu, bakım alacaklısına karşı bakım yükümlülüğünü yerine getirmezse, bakım alacaklısı sözleşmeyi feshedebilir.
- Bakıcının Kötü Muamelesi: Bakım borçlusu, bakım alacaklısına kötü muamelede bulunursa, bakım alacaklısı sözleşmeyi iptal etme hakkına sahiptir.
- Malvarlığının Devri: Bakım alacaklısı, malvarlığını devretmezse veya devrini geciktirirse, bakım borçlusu sözleşmeyi feshedebilir.
- Ölüm: Eğer bakım alacaklısı ölürse, sözleşme sona erer.
Sonuç
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, özellikle yaşlılık ve hastalık gibi durumlarla birlikte bakım ihtiyacı duyan kişiler için önemli bir hukuki düzenlemedir. Bu sözleşme, bakım hizmetleri sağlayan kişiler ile bakım hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiler arasında karşılıklı yükümlülükler getiren bir ivazlı sözleşme olarak, tarafların güvence altına alınmasını sağlar. Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu, sözleşmenin geçerliliği için belirli şartlar getirirken, aynı zamanda tarafların haklarını koruyarak, sözleşmenin gerekliliklerini güvence altına alır.