Tanık Beyanı Kavramı
Tanık, yargılamanın tarafı olmayan ve beş duyu organı ile elde ettiği gözlemleri mahkeme huzurunda açıklayan kişidir. Tanık beyanı ceza yargılamasının en önemli delil kaynaklarındadır. Günümüz ceza yargılamalarında tanık delili olmayan dosya ile hemen hemen karşılaşılmamaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; herkes tanık olabilir. Çocuklar, yaşlılar, akıl hastaları sanığın yakınları tanık olabilirler.
Yargıtay bu hususta; “Yakınanları olayı gördüklerini bildirdikleri çocukları…olay tarihi itibariyle 10 ve 14 yaşlarında olmaları nedeniyle gördükleri bir olayı aktarma yeteneğine sahip bulunabilecek durumda olan çocukların yalnızca yaşlarının küçük olması nedenine dayanılarak, tanıklık yapamayacakları gerekçesiyle dinlenilmeden eksik araştır ve yetersiz gerekçe ile beraat kararı verilmesi… bozmayı gerektirmiştir.” (Yar. 4.Ceza Dairesi 2005/4174 E. ve 2006/14805 K. Sayılı İlamı)
Hâkimler baktıkları dava ile ilgili tanıklık yapamazlar. Savcılar ve taraf vekilleri tarafında ise böyle bir sınırlama mevcut değildir.
CMK Madde 43: Tanıkların Çağrılması
CMK Madde 43, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda tanıkların yargılama sürecinde nasıl çağrılacağını düzenleyen önemli bir maddedir. Bu madde, adil bir yargılamanın temel ilkelerinden biri olan savunma hakkının etkin kullanılabilmesi için tanıkların mahkemeye getirilmesi sürecindeki usul ve esasları belirler.
Madde Metni
(1) Tanıklar çağrı kâğıdı ile çağrılır. Çağrı kâğıdında gelmemenin sonuçları bildirilir. Tutuklu işlerde tanıklar için zorla getirme kararı verilebilir. Karar yazısında bu yoldan getirilmenin nedenleri gösterilir ve bunlara çağrı kâğıdı ile gelen tanıklar hakkındaki işlem uygulanır.
(2) Bu çağrı telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, çağrı kâğıdına bağlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz.
(3) Mahkeme, duruşmanın devamı sırasında hemen dinlenilmesi gerekli görülen tanıkların belirteceği gün ve saatte hazır bulundurulmasını görevlilere yazılı olarak emredebilir.
(4) Cumhurbaşkanı kendi takdiri ile tanıklıktan çekinebilir. Tanıklık yapmayı istemesi halinde beyanı konutunda alınabilir ya da yazılı olarak gönderebilir.
(5) Bu madde hükümleri, kişinin ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme önünde tanık olarak dinlenmesi halinde uygulanabilir.
Madde Açıklaması
- Çağrı Kâğıdı: Tanıkların mahkemeye gelmesi için gönderilen resmi bir bilgidir. Bu kağıtta, tanığın kimliği, dinleneceği yer ve zaman, gelmemesi halinde doğacak sonuçlar gibi bilgiler yer alır.
- Gelmeme Sonuçları: Tanıkların çağrıya uymaması halinde yasal yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtilir. Bu yaptırımlar, tanığın aleyhine bir tutum olarak değerlendirilebilir ve cezai sonuçlar doğurabilir.
- Zorla Getirme Kararı: Özellikle tutuklu bulunan kişilerin yargılandığı durumlarda, tanıkların mahkemeye getirilmesi için zorla getirme kararı verilebilir. Bu karar, davanın önemi ve tanığın ifadesinin delil olarak taşıdığı değer göz önünde bulundurularak verilir.
Neden Önemlidir?
CMK Madde 43, adil bir yargılamanın gerçekleşmesi için tanıkların mahkemeye getirilmesinin ne kadar önemli olduğunu vurgular. Tanıkların ifadeleri, bir suçun işlenip işlenmediğini veya suçlunun kim olduğuna dair önemli deliller sunabilir. Bu nedenle, tanıkların çağrılması ve dinlenmesi yargılamanın en kritik aşamalarından biridir.
Ek Bilgiler
- Cumhurbaşkanının Tanıklığı: Cumhurbaşkanı, kendi takdiri ile tanıklıktan çekinebilir. Tanıklık yapmak isterse beyanı konutunda alınabilir ya da yazılı olarak gönderilebilir.
- Gizli Tanıklar: Bazı durumlarda, tanıkların kimliklerinin gizli tutulması gerekebilir. Bu durumda, tanıklar özel bir yöntemle dinlenir ve kimlikleri koruma altına alınır.
CMK Madde 44: Çağrıya Uymayan Tanıklar
CMK Madde 44, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretsiz olarak gelmeyen tanıklar hakkında uygulanacak yaptırımları düzenlemektedir. Bu madde, yargılamanın etkin bir şekilde yürütülebilmesi için tanıkların mahkemeye gelme yükümlülüğünü vurgulamaktadır.
Madde Metni
“(1)Usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar zorla getirilir ve gelmemelerinin sebep olduğu giderler takdir edilerek, kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ödettirilir.
(2)Fiili hizmette bulunan askerler hakkındaki zorla getirme kararı askeri makamlar aracılığı ile infaz olunur.”
Madde Açıklaması
- Zorla Getirme: Eğer bir tanık, usulüne uygun olarak çağrıldığı halde ve geçerli bir mazeret göstermeden mahkemeye gelmezse, zorla getirilme kararı verilebilir. Bu durum, tanığın ifadesinin davanın seyri açısından önemli olduğunda sıkça başvurulan bir yöntemdir.
- Giderlerin Ödettirilmesi: Tanığın zorla getirilmesi nedeniyle oluşan masraflar (ulaşım, konaklama vb.) tanıktan tahsil edilir. Bu durum, tanıkların sorumsuz davranışlarının bir maliyeti olduğunu gösterir ve diğer tanıkların da çağrıya uymalarını teşvik eder.
CMK Madde 45: Tanıklıktan Çekinme Hakkı
CMK Madde 45, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, belirli kişilerin, yakınları ile ilgili bir suçtan dolayı tanıklık yaparken yemin etmekten çekinme hakkını düzenlemektedir. Bu madde, tanıkların vicdani rahatsızlık yaşamasını önlemek ve doğru bilgiye ulaşmayı amaçlar.
Madde Metni (Özet)
- Kimler çekinebilir: Şüpheli veya sanığın eşi, nişanlısı, kan veya kayın hısımları gibi yakınları tanıklıktan çekinebilir.
- Yemin etmekten çekinme: Bu kişilere, yemin ederek tanıklık etmek zorunda olmadıkları hatırlatılır.
- Mahkemenin takdiri: Yemin edip etmeyecekleri mahkemenin takdirine bırakılır.
Neden Önemlidir?
- Vicdani Rahatsızlık: Yakınları hakkında olumsuz ifade vermek, tanıkta vicdani bir çelişki yaratabilir. Bu madde, tanığın bu durumda yalan söyleme riskini azaltarak adalete hizmet eder.
- Aile Bağları: Aile bağlarının güçlü olduğu toplumlarda, yakınları hakkında olumsuz ifade vermek zor bir durumdur. Bu madde, bu durumu göz önünde bulundurarak tanığa bir hak tanır.
- Adil Yargılama: Adil bir yargılama için doğru ve güvenilir delillere ihtiyaç vardır. Tanığın yalan söylememesi, bu hedefe ulaşmak için önemlidir.
Madde 45’in Kapsamı
- Yakınlık Derecesi: Madde, belirli bir yakınlık derecesini ifade eder. Örneğin, üçüncü dereceye kadar kan veya ikinci dereceye kadar kayın hısımları da bu kapsama girer.
- Çekinme Hakkı: Tanık, sadece yemin etmekten çekinebilir. Yani, bildiklerini söylemek zorundadır. Ancak, yemin etmeden de tanıklık yapabilir.
- Mahkemenin Rolü: Mahkeme, tanığın durumunu değerlendirerek yemin edip etmeyeceğine karar verir.
Örnek Durumlar
- Eşin Tanıklığı: Bir suçta şüpheli olan kişinin eşi, yemin etmekten çekinerek tanıklık edebilir.
- Çocukların Tanıklığı: Çocuklar, ebeveynleri hakkında tanıklık yaparken zor durumda kalabilirler. Bu durumda, mahkeme çocuğun yaşını ve olgunluk seviyesini göz önünde bulundurarak karar verir.
CMK Madde 46: Meslek ve Sürekli Uğraşılar Sebebiyle Tanıklıktan Çekinme
CMK Madde 46, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, bazı meslek gruplarının mesleki sırları nedeniyle tanıklıktan çekinme hakkını düzenlemektedir. Bu madde, mesleki güvenin korunması ve bireylerin haklarının güvence altına alınması açısından önemlidir.
Madde Metni (Özet)
- Kimler çekinebilir: Avukatlar, hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve diğer sağlık çalışanları gibi meslek grupları, meslekleri gereği öğrendikleri sırlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler.
- Çekinme konusu: Bu çekinme hakkı, mesleki sır olarak kabul edilen bilgiler için geçerlidir. Örneğin, bir avukat müvekkiliyle yaptığı görüşmelerdeki bilgileri ifşa etmek zorunda değildir.
- Amaç: Bu hakkın amacı, kişilerin mesleklerine güvenerek başvurmalarını sağlamak ve böylece doğru ve eksiksiz bilgiye ulaşılmasını kolaylaştırmaktır.
Neden Önemlidir?
- Mesleki Sır: Belirli meslek gruplarında, kişilerin güven içinde bilgi verebilmesi için mesleki sır ilkesi önemlidir. Bu ilke, kişilerin haklarını korur ve toplumun genel yararına hizmet eder.
- Güven İlişkisi: Meslek grupları ile kişiler arasında kurulan güven ilişkisi, sağlık hizmetlerinden hukuki danışmanlığa kadar birçok alanda önemlidir. Bu güvenin korunması, toplumun genel refahı için gereklidir.
- Adaletin Temini: Her ne kadar tanıklık yapmak bir yasal yükümlülük olsa da, mesleki sırların korunması, adaletin daha etkin bir şekilde sağlanmasına katkıda bulunur.
Madde 46’nın Kapsamı
- Meslek Grupları: Bu madde, sadece belirli meslek gruplarını kapsar. Diğer meslek gruplarının üyeleri, bu haktan yararlanamazlar.
- Bilgi Türü: Çekinme hakkı, mesleki sır olarak kabul edilen bilgiler için geçerlidir. Her türlü bilgi, bu kapsamda değerlendirilemez.
- Mahkemenin Takdiri: Mahkeme, tanığın çekinme talebini değerlendirerek karar verir.
Örnek Durumlar
- Avukatın Tanıklığı: Bir avukat, müvekkili ile yaptığı görüşmelerdeki bilgileri ifşa etmek zorunda değildir.
- Doktorun Tanıklığı: Bir doktor, hastasının sağlık durumu hakkında öğrendiği bilgileri ifşa etmek zorunda değildir.
CMK Madde 48: Kendisi veya Yakınları Aleyhine Tanıklıktan Çekinme
CMK Madde 48, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, bir tanığın kendisini veya yakınlarını suçlayabilecek nitelikteki sorulara cevap vermekten çekinme hakkını düzenler. Bu madde, bir kişinin kendini suçlamama hakkının bir yansıması olarak kabul edilir ve adil yargılamanın temel ilkelerinden biri olan kişinin kendini suçlamama hakkını güvence altına alır. CMK Madde 48, tanıkların yargılama sürecinde daha rahat ve doğru ifade vermelerini sağlamak amacıyla önemli bir hükümdür. Bu madde, hem tanığın haklarını korur hem de adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur.
CMK Madde 52: Tanıkların Dinlenmesi
CMK Madde 52, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, tanıkların mahkeme huzurunda nasıl dinleneceğini düzenleyen önemli bir maddedir. Bu madde, tanıkların ifadelerinin doğru ve güvenilir bir şekilde alınmasını amaçlar.
Madde Metni
“Her tanık, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanında bulunmaksızın dinlenir. Tanıklar, kovuşturma evresine kadar ancak gecikmesinde sakınca bulunan veya kimliğin belirlenmesine ilişkin hâllerde birbirleri ile ve şüpheli ile yüzleştirilebilirler.”
Madde Açıklaması
- Ayrı Ayrı Dinlenme: Her bir tanık, diğer tanıkların işitişi dışında dinlenir. Bu sayede tanıklar birbirlerinden etkilenmez ve daha doğru ifadeler verirler.
- Yüzleştirme: Özel durumlarda, tanıklar birbirleriyle veya şüpheliyle yüzleştirilebilir. Ancak bu durum, kovuşturma evresine kadar ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde veya kimliğin belirlenmesi için gerekli durumlarda mümkündür.
Neden Önemlidir?
- Doğru ve Güvenilir İfadeler: Tanıkların ayrı ayrı dinlenmesi, ifadelerin daha doğru ve güvenilir olmasını sağlar.
- Tarafsızlık: Tanıkların birbirlerinden etkilenmemesi, ifadelerin tarafsız olmasına katkı sağlar.
- Adil Yargılama: Adil bir yargılamanın gerçekleşmesi için doğru ve güvenilir delillere ihtiyaç vardır. Tanıkların doğru bir şekilde dinlenmesi, bu hedefe ulaşmak için önemlidir.