CMK 135, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) şüpheli veya sanıkların iletişimlerinin denetlenmesi ile ilgili hükümlerini içeren önemli bir maddesidir. Bu madde, suç işlenmesi ihtimali bulunan durumlarda, soruşturma veya kovuşturma makamlarının belirli koşullar altında şüpheli veya sanıkların telefon görüşmelerini, mesajlaşmalarını veya diğer elektronik iletişimlerini dinleyebilmesi, kaydedebilmesi ve değerlendirebilmesine imkan tanır.
Yasal Düzenleme
CMK m. 135’e göre ; “Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi (…)(dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.”
Dolayısıyla CMK m.135’e göre delil elde edilebilmesi için savcılık talebi ile hakimlik kararı gerekmektedir.
CMK 135’in Amacı
- Suçların aydınlatılması: Bu tedbir, özellikle örgütlü suçlar, terör suçları gibi ciddi suçların aydınlatılmasında önemli bir araç olarak görülmektedir.
- Delillerin elde edilmesi: Suçun işlendiğine dair delillerin toplanmasına yardımcı olur.
- Şüphelilerin yakalanması: Şüphelilerin yerinin tespit edilmesi ve yakalanmasına olanak tanır.
İletişimin Denetlenmesi Şartları
CMK 135’e göre, iletişimin denetlenmesi için aşağıdaki şartların bir arada bulunması gerekir:
- Suç şüphesi: Bir suç işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunması
- Gerekçeli karar: Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından verilecek gerekçeli bir karar
- Orantılılık ilkesi: Müdahalenin amacına uygun ve ölçülü olması
- Kanunun öngördüğü diğer şartlar: Özellikle ilgili kanunlarda belirtilen diğer koşulların da sağlanması
İletişimin Denetlenmesi Süreleri
- Süre sınırlaması: İletişimin denetlenmesi belirli bir süre için yapılır ve bu süre genellikle bir aydır. Ancak, durumun gerektirdiği hâllerde bir kez daha uzatılabilir.
- Sürenin aşılması halinde sonuçlar: Sürenin aşılması durumunda elde edilen deliller delil olarak kullanılamaz ve bu durum hakkında işlem yapılır.
İletişimin Denetlenmesi Sırasında Dikkat Edilen Hususlar
- Gizlilik: Elde edilen bilgiler gizli tutulur ve sadece soruşturma veya kovuşturma ile ilgili olarak kullanılabilir.
- Kişi haklarına saygı: İletişimin denetlenmesi sırasında kişinin temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi gerekir.
- Kanuna uygunluk: Tüm işlemler, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılmalıdır. Ceza muhakemesinde delilleri elde etmek amacıyla kullanılan soruşturma işlemlerinin ve yöntemlerinin çoğunluğuyla, koruma tedbirlerinin tamamı, kişilerin temel hak ve özgürlüğüne müdahaleyi gerektirir. Ceza muhakemesi toplumun suçun aydınlatılmasındaki menfaati ile bireylerin temel hak ve özgürlüklerine dokunulmasındaki çıkarının dengelenmesi esasına dayanır. Özellikle soruşturma aşamasında maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla delil elde edilmeye çalışılırken, insan onuru ve insan hakları ile hukukun ve ceza muhakemesinin temel ilkelerinden ödün verilemez” denilmektedir. (Murat Volkan Dülger, Ceza Muhakemesi Hukukunda Dışlama Kuralı ve Hukuka Aykırı Delillerin Uzak Etkisi, Seçkin Yayınları, Ankara 2014, s. 38)
CMK 135’in Önemi ve Tartışmaları
CMK 135, suçlarla mücadelede önemli bir araç olmakla birlikte, aynı zamanda kişisel verilerin korunması ve ifade özgürlüğü gibi temel haklar ile de çelişebilecek bir düzenlemedir. Bu nedenle, bu maddenin uygulanması sırasında denge gözetilmesi ve kişi haklarının korunması büyük önem taşır.
CMK 135’e ilişkin olarak sıkça sorulan sorular:
- Kimler iletişimi denetleyebilir? Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı.
- Hangi iletişimler denetlenebilir? Telefon görüşmeleri, mesajlaşmalar, e-postalar gibi elektronik iletişimler.
- Ne kadar süreyle denetlenebilir? Genellikle bir ay, ancak durumun gerektirdiği hâllerde bir kez daha uzatılabilir.
- Elde edilen bilgiler ne amaçla kullanılır? Sadece soruşturma veya kovuşturma ile ilgili olarak kullanılabilir.
CMK 135 ve Uygulama Alanları
CMK 135, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun iletişimin denetlenmesi ile ilgili maddesi olup, belirli suçlarda şüpheli veya sanıkların iletişimlerinin dinlenmesine imkan tanır. Ancak bu madde, tüm suçlar için genel bir uygulama alanı sunmaz.
CMK 135’in Uygulama Alanları
CMK 135’in uygulama alanı, kanunda belirtilen katalog suçlar ile sınırlıdır. Bu katalog suçlar,
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) ile organ veya doku ticareti (madde 91),
Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
İşkence (madde 94, 95),
Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
(Ek: 21/2/2014 – 6526/12 md.) Nitelikli hırsızlık (madde 142) ve yağma (madde 148, 149) ile nitelikli dolandırıcılık (madde 158) ,
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
Parada sahtecilik (madde 197),
(Mülga: 21/2/2014 – 6526/12 md.; Yeniden düzenleme: 24/11/2016 6763/26 md.) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220, fıkra üç),
(Ek: 25/5/2005 – 5353/17 md.) Fuhuş (madde 227),
İhaleye fesat karıştırma (madde 235),
(Ek: 24/11/2016-6763/26 md.) Tefecilik (madde 241),
Rüşvet (madde 252),
Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),
(Değişik: 2/12/2014-6572/42 md.) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302) ,
(Ek: 2/12/2014-6572/42 md.) Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316), (3)
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) (Ek: 25/5/2005 – 5353/17 md.) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlardır.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus; katalog suçta sayılmayan suçların tespitinde CMK m.135 ile tespit edilen deliller hükme esas alınamaz.
Özetle, CMK 135, belirli bir suç listesi üzerinden iletişimin denetlenmesine izin verir. Bu sayede, ciddi suçların aydınlatılması ve suçluların yakalanması amaçlanır. Ancak, bu maddenin keyfi olarak kullanılması ve kişi haklarının ihlal edilmesi riskini de beraberinde getirir. Bu nedenle, iletişimin denetlenmesi kararı ancak kuvvetli suç şüphesi ve yasal gerekçelerle verilebilir.
Neden Katalog Suçlar?
- Suçun niteliği: Katalog suçlar, genellikle toplum için ciddi tehdit oluşturan suçlardır. Bu tür suçların aydınlatılması için özel yöntemlere başvurulması gerekebilir.
- Delillerin gizlenmesi: Bu tür suçlarda delillerin gizlenmesi daha kolay olabilir. Bu nedenle, iletişimin denetlenmesi gibi özel yöntemlerle delil toplanması gerekebilir.
- Kamu güvenliği: Bu tür suçlar, kamu güvenliğini doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, bu suçlarla mücadelede etkin yöntemlerin kullanılması önemlidir.
Önemli Notlar
- Katalog dışı suçlar: CMK 135’te yer almayan suçlar için iletişimin denetlenmesi mümkün değildir.
- Hakim kararı: İletişimin denetlenmesi kararı, bir hakim tarafından verilmelidir.
- Süre sınırlaması: İletişimin denetlenmesi belirli bir süre için yapılır ve bu süre genellikle bir aydır.
- Gizlilik: Elde edilen bilgiler gizli tutulur ve sadece soruşturma veya kovuşturma ile ilgili olarak kullanılabilir.
Yalnızca Telefon Kayıtları İle Ceza Verilebilir mi?
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında göre bir kimse ile ilgili sadece telefon kayıtları ile elde edilmiş delil ile ceza verilemez. Telefon kayıtları ile birlikte somut delillere de ihtiyaç bulunmaktadır.
“Sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatları yerine yazılı şekilde kabul edilerek ceza tayin edilmesi..bozmayı gerektirmiştir.” (T.C. YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ E. 2008/13862 K. 2009/479)
“Somut olay ve olgularla örtüşmeyen maddi bulgularla desteklenmeyen telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı hallerde “Şüpheden sanık yararlanır” genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek sanığın beraatına karar verilmelidir.” (Y.9. CD, E. 2018/18, K. 2018/18, T. 1.3.2018.)
Telefon Kayıtlarına İtiraz Edilebilir Mi?
Kayıtların usule aykırı edinilmiş olması haricinde; telefon kayıtları (TAPE) formatı ile genellikle dosya içerisine eklenmektedir. Ancak bu kayıtların tespitinde çoğunlukla hattın sahibi şüpheli/sanık sıfatı ile değerlendirilmektedir. Haksız yere suçlandığını iddia eden kişiler sesin kendilerine ait olmadıkları, görüşmeyi yapan kişinin kendisi olmadığı bahsi ile de bu kayıtlara itiraz edebilir.
Yargıtay bu hususta;
“a) Sanıklar hakkında düzenlenen iletişim tespit tutanaklarında belirtilen ve dosyada bulunmayan iletişimin dinlenmesi ve tespitine ilişkin kararların getirtilmesi,
b)Sanıklara iletişim tespit tutanakları okunarak, konuşmaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
c) Konuşmaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde, ses kayıtları getirtilip dinletilerek kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
d) Görüşmelerin kendilerine ait olmadığını belirtmeleri halinde ses örnekleri alınarak, ses kayıtlarının sanıklara ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması,
e)Ses kayıtlarının sanıklara ait olduğunun belirlenmesi halinde, telefon konuşmalarının olayla ve gerçekleşen olgularla birlikte ayrı ayrı irdelenip değerlendirilmesi, Sonucuna göre sanıkların hukuksal durumlarının tartışılıp saptanması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması… temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin istem gibi BOZULMASINA karar verilmiştir.” (T.C YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ ESAS NO: 2010/34484 KARAR NO :2011/2551
Sonuç olarak, CMK 135, suçlarla mücadelede önemli bir araç olmakla birlikte, bu maddenin uygulanması sırasında kişi haklarına saygı gösterilmesi ve yasal sınırların aşılmaması gerekmektedir.